Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Buz ve Ateşin Şarkısı'nın sonu yapay zeka tarafından yazılırsa...




Toplam oy: 179

Tüm dünyadaki George R. R. Martin hayranları, Game of Thrones’un son sezonunun yanı sıra, Buz ve Ateşin Şarkısı (ya da yaygın bilinen ismiyle Taht Oyunları) serisinin altıncı ve yedinci kitabını da beklerken, Reddit kullanıcılarından biri, bu bekleyişe sıradışı bir çözüm getirdi!


Kittywhenham takma adlı kullanıcı, Martin’den umudunu kesip, seriye bir final yazması için bir yazılım yarattı. Ortaya çıkardığı “bot”a şimdiye kadar yayımlanmış beş Buz ve Ateşin Şarkısı kitabını da okuttu ve çözümlediği algoritmalarla ondan bu sürevene bir son bölüm yazmasını istedi. Ortaya çıkan metinde cümleler arasında bağlantılar kurmak her zaman mümkün olmasa da, “bot”un Martin’in üslubuna dair epeyce fikri olduğunu söyleyebiliriz! Reddit kullanıcılarının yazdığı yüzlerce yorum da yaşanan heyecanı ortaya koyuyor.

 

Bu metne bir insan eli değip değmediğini bilemeyiz elbette, ancak yapay zekanın bu denli küçük çaplı bir uygulaması böylesi bir sonuca hakikaten ulaşabiliyorsa, gelecekte edebiyat ve yapay zeka ilişkisinin alacağı yön hususunda meraklanmamak elde değil.

 

 

Tamamına şu adresten ulaşabileceğiniz metnin giriş kısmını -bir nebze kendi yorumumuzu da katarak- çevirdik:


“Merhamet,” diye fısıldadı. Daenerys, Jon Snow’un çocukları Gulltown’dan aldığını fark etmişti. Kuşlar kalabalığın içinde bir iltihap gibiydi ve Tyrion Lannister üzerinden kanlar fışkırırken omzuyla sertçe kralın üzerine doğru kapaklandı. Kraliçenin yüzüne doğru iki balık gibi çarpmaları, pancar kökünün denizde dağılışı kadar kolay oldu. Kanlı ağaçlar Westeros’tan uzaklara, Kuzey’e gidiyordu. Bran’in hiçbir şey yapmasına gerek yoktu. Yük vagonları gözünde asılıydılar, onları aşağı yukarı itiyordu, ta ki derisi karıncalanana kadar.


Jon, amcasının kahkahasının onu intikam isteyen bir güvenin çığlıkları gibi takip ettiğini duyabiliyordu. Çocuklar huzursuz bir şekilde bakıştılar. Kılıcının kabzası, bir katliamın yakın olduğunu sezip tıslamaya başladı. Jorah Mormont, Jon Snow’a “senin annen bir cüce ejderhaydı” dedi. Jon onun göğüs zırhına doğru bir hamle yaptı.”

 

 

 


 

 

 

Kaynak: Winter is Coming

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.