Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Cyberpunk ölmedi: Değiştirilmiş Karbon ve öncülleri



İyi
Toplam oy: 214

Zifiri karanlık bir gelecek tasviri, yozlaşma içindeki kaotik şehirler, teknolojinin yetişilemez hızıyla, insan olmaya, hakikate, dünyadaki varoluşumuza dair tüm tanımların sürekli yeni baştan yazıldığı kaygan bir zemin... Richard K. Morgan’ın romanından uyarlanan Netflix dizisi Değiştirilmiş Karbon (Altered Carbon) cyberpunk türüyle birlikte anılan tüm bu özellikleri bünyesinde taşıyan bir bilimkurgu örneği. Devasa bir bütçeyle ve geniş bir tanıtım kampanyasıyla yola çıkan dizi pek çok izleyiciyi tatmin edemese de, uzunca bir süredir uykuda gözüken cyberpunk türünü yeniden gündeme taşımak açısından başarılı oldu.

 


Değiştirilmiş Karbon'dan bir kare

Değiştirilmiş Karbon’un köklerinden biri elbette 1984 tarihli Ridley Scott filmi Blade Runner'a uzanıyor. Philip K. Dick'in Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? romanından uyarlanan bu efsanevi bilimkurgu, cyberpunk şehrinin görsel olarak tasarlanmasında her zaman bir referans kaynağı oldu. Değiştirilmiş Karbon'un şehri de, Blade Runner'da kurulan çürümüş, çok uluslu şirketler tarafından bir reklam panosuna dönüştürülmüş, insani dokunuştan uzak şehri akla getiriyor hemen.

 

Blade Runner'dan bir kare

Bilincin başka bir bedene aktarılıp yaşamaya devam ettiği bir gelecekte geçen Değiştirilmiş Karbon, cyberpunk’ın kurucu eserlerinden kabul edilen William Gibson romanı Neuromancer’a da çok şey borçlu elbette. Kendini sibernetik bir ağa bağlayarak her yanı çürümüş sistemden kaçmayı hedefleyen, bu sanal alemin olanaklarıyla düzen dışı bir kimlik yaratan siber korsanlarla bizi tanıştıran Neuromancer, kurumsal olan her şeyi reddeden tavrıyla da punk geleneğinin temsilcisiydi.

 

 

Değiştirilmiş Karbon'u beğenseniz de beğenmeseniz de, bedenlerin nerede başlayıp nerede bittiğinin belirsizleştiği, beden dediğimiz şey ile bilinç ve ruh dediğimiz şeyler arasındaki ilişkinin sorgulandığı bu cyberpunk evreninin, yakın geleceğimize dair pek çok tartışmayı alevlendirebileceği kesin.

 

Cyberpunk türünün şekillenmesinde etkili olan başlıca romanlardan siber alem üzerine kalem oynatan filozoflara uzanan bu kapsamlı okuma listesi de tartışmaya giriş için güzel bir kapı aralıyor.

 

 

1. Kont Sıfır

 

 

 

2. Mona Lisa Aşırı Yükleme

 

 

3. Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?

 

 

 

4. Siborg Manifestosu

 

 

5. Başka yer

 

 

 

6. Bilimkurgu Sinemasında Cyberpunk

 

 

7. Sibernetik Yaratıcılık

 

 

 

8. Siber-Marx

 

 

 

9. Kızıl Dünyalar

 

 

 

10. Gökdelen

 

 

 

11. Sibernetik - Dünü Bugünü Yarını

 

 

 

12. Matrix

 

 

13. Matrix ve Felsefe

 

 

 

14. Simülakrlar ve Simülasyon

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.