Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Jose Luis Borges'e göre yazarların kaçınması gereken 16 şey




Toplam oy: 717

Ünlü yazarların genç yazarlara ve yazar adaylarına sundukları öneriler çoğunlukla neler yapmaları gerektiğiyle ilgilidir. Fakat Jose Luis Borges'inkiler diğer yazarlarınkine pek benzemiyor. Ünlü yazarın Adolfo Bioy Casares'le birlikte bir öykü yazmayı planladıkları sırada kaleme aldığı bu "kaçınılacaklar listesi" yazarın gizli mizah duygusunu da gün yüzüne çıkaran bir ironiye sahip.

 

İşte Jose Luis Borges'e göre bir yazarın kesinlikle kaçınması gereken 16 şey:

 

1.   Ünlü kişilerin toplum dışı kalan özellikleri. (Örneği Don Juan’ın kadın düşmanlığını)


2.    Birbirine beş benzemez ve çelişkili iki karakter. (Örneğin Don Quixote ve Sancho Panza ya da Sherlock Holmes ve Dr. Watson)


3.    Takıntılarıyla tanımlanan, öne çıkan karakterler ( Örneğin Charles Dickens’ın karakterleri)


4.    Ana hikayenin gelişimi aşamasında, Faulkner, Borges ya da Bioy Casares tarzında zaman ve mekan israfı oyunlara başvurmak.


5.    Konu şiir olduğunda okuyucunun tanıdığı karakterler ya da durumlar.


6.    Mit olmaya müsait karakterler.


7.    Özellikle belli bir zaman ya da çağa işaret eden sahneler ya da ifadeler, bir diğer deyişle yöresel tatlar!


8.    Kaotik dökümler.

 


9.    Genel metaforlar, özellikle de görsel metaforlar. Daha da aşikar bir biçimde zirai, denizcilikle alakalı ve bankacılıkla ilgili metaforlar. (Özellikle Proust önerilmez.)


10.    İnsan biçimcilik.


11.    Başka romanları anımsatan ana hikayeler üzerinden roman yazmaya çalışmak. (Örneğin James Joyce’un Ulysses’i ve Homerus’un Odise Destanı)


12.    Menüleri, albümleri, yolcu rehberlerini ya da konserleri andıran kitaplar yazmak.


13.    İllüstrasyonlu herhangi bir şey. Filme uyarlanması önerilebilecek herhangi bir şey.


14.    Değerlendirme yazıları, tarihsel ya da biyografik referanslar. Yazarlara kişilikleri ya da özel yaşantıları konusunda laf dokundurmaktan özellikle kaçının. Hepsinin ötesinde, psikanalizden kaçının.


15.    Polis hikayelerinde ailevi sahnelerden, felsefi diyaloglarda dramatik sahnelerden kaçının.


Ve son olarak;


16.    Gösterişten, alçakgönüllülükten, sübyancılıktan ve intihardan kaçının.

 

 

EK

 

 


 


Kaynak: www.lasesana.com

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.