Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Düşünce Özgürlüğü Bülteni (18 Nisan 2014)



Toplam oy: 372

UNESCO’dan gazeteci Ahmet Şık’a ödül

 

2014 yılı UNESCO Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü Gazeteci Ahmet Şık’a verildi.

 

Uluslararası medya çalışanları tarafından oluşturulan 12 kişilik jüri 44 yaşındaki Şık’ın kariyerini insan hakları ihlalleri ve yolsuzluğa karşı adamış, basın özgürlüğünün savunucusu bir isim olduğunu vurguladı.

 

Ödülü 2 Mayıs’ta UNESCO’nun Paris’teki Genel Merkezi’nde alacak olan Şık, 1997'den bu yana dağıtılan ödülü Türkiye’den kazanan ilk gazeteci oldu.

 

(11 Nisan 2014 / Cumhuriyet)

 


 

Berkin Elvan eylemine trafik cezası

 

İstanbul’daki Gezi eylemleri sırasında polis müdahalesi sonucu hayatını kaybeden Berkin Elvan için 11-12 Mart tarihlerinde Çanakkale’de düzenlenen yürüyüşlere katılanlara “karayolunu engelleyecek hareketlerde bulunmak” iddiasıyla toplamda 44 bin 500 TL trafik cezası kesildi.

 

Karayolları Trafik Kanunu’nun 14. maddesi gereğince yapılan işlem sonucu Mobese kayıtlarından tespit edilen 125 kişinin her birine 356 TL tutarında ceza kesildi.

 

(14 Nisan 2014 / etha.com.tr)

 


 

Yolsuzluk eylemine "301 soruşturması"

 

Antalya’da 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından gerçekleştirilen eyleme katılanlar hakkında savcılık “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini aşağılamak” suçundan soruşturma başlattı.

 

Soruşturmanın Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi uyarınca açıldığını söyleyen Çağdaş Hukukçular Derneği Antalya Şube Başkanı Nusret Gürgöz konu ile ilgili ifadeye çağırılanlara Gezi Parkı protestolarında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın resimleri, yolsuzlukla ilgili pankartlar ve sloganların sorulduğunu aktardı.

 

Gürgöz, soruşturmaya  "Başbakan ve hükümet aleyhine slogan attın mı?" sorusunun temel oluşturduğunu, demokratik hak arama eylemlerinin artık istisnasız bir şekilde soruşturmalara konu edildiğini kaydetti.

 

(14 Nisan 2014 / Evrensel)

 


 

AİHM’den Türkiye’ye intihal mahkumiyeti

 

Eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı’yı "intihal" ile suçladığı yazısından dolayı "kişilik haklarına saldırıda bulunmak" iddiasıyla yargılanan ve tazminat ödemeye mahkum edilen Prof Dr. Hasan Yazıcı’nın AİHM’e yaptığı başvuru sonuçlandırıldı.

 

AİHM, intihal suçlamasını temelsiz bularak tazminat ödenmesine hükmeden yerel mahkemenin kararıyla ifade özgürlüğünün kısıtlandığına inanan Yazıcı’yı haklı buldu. Ayrıca AİHM, altı yıl gibi uzun bir süre alan yargı süreciyle ilgili olarak adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini tespit etti.

 

Türkiye kararın ardından 6 bin 500 Euro manevi tazminat ve 1500 Euro mahkeme gideri ödeyecek.

 

(15 Nisan 2014 / bianet)

 



AİHM’den Türkiye'ye ‘gözaltında kayıp’ mahkumiyeti

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Silopi’nin Görümlü (Bespin) beldesinde 14 Haziran 1993’te gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan altı köylünün ailelerinin başvurusunu sonuçlandırarak Türkiye'yi mahkum etti.

 

Ailelerinin arama çabaları ve hukuki girişimlerinin hiçbir sonuç vermemesinin ardından yaptıkları başvuruyu değerlendiren AİHM Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkını düzenleyen 2. maddesi uyarınca ve etkin soruşturma yapmamaktan suçlu buldu.

 

Karar gereği Türkiye ailelerin her birine 65 bin Euro manevi, 5 bin Euro maddi tazminat ödeyecek.

 

(15 Nisan 2014 / bianet)

 



TSK’da fişleme skandalı

 

Gölcük Donanma Komutanlığı’nda dört subayın çok sayıda askeri personeli inançları, mezhepleri, katıldıkları etkinlikler ve okudukları gazetelere göre fişlediği iddia edildi.

 

Ailevi bilgilerin de geçtiği belgelerde Alevi, Ermeni, dernek üyesi olmak, cemevi yönetiminde olmak , Hacı Bektaş etkinliklerine katılmak gibi bilgi notları yer alıyor. Diğer bir ayrıntı olarak maddi durumundan dolayı bazı isimler hakkında 'kullanılabilir' notunun düşülmesi dikkat çekiyor.

 

Belgelerde ismi geçen kişilerin hukuksuzluğun ortaya çıkarılması için askeri ve sivil makamlara dilekçe ile başvurdukları öne sürüldü.

 

(15 Nisan 2014 / Cumhuriyet)

 


 

"Karşı'nın kapatılmasını kınıyoruz"

 

Çağdaş Gazeteciler Derneği, Karşı gazetesinin yayın hayatına son verilmesini kınadı. Dernek gazetenin kapanmasında AKP'nin rolüne işaret etti.

 

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada, “Yaklaşık iki ay önce yayın hayatına başlayan Karşı gazetesi kapatıldı. Bu karar, gazeteciliğin çocuk oyuncağına çevrildiği Türkiye'de şaşırtıcı değil. Gazetenin sahipleri tarafından yapılacak açıklamalar ne olursa olsun, bir gazetenin yayın hayatından çekilmesine ve onlarca basın emekçisinin işsiz kalmasına neden olan başta, iktidarı boyunca basın özgürlüğünü engellemek için elinden gelen her şeyi yapan AKP'dir” ifadeleri yer aldı.

 

ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, başkanlığındaki ÇGD heyeti, Karşı Gazetesinin Ankara Temsilciliğini ziyaret ederek, ifade özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelecek bu kapanmaya neden olan herkesi kınadıklarını ve her türlü dayanışmaya hazır olduklarını söyledi.

 

(15 Nisan 2014 / Gerçekgündem)

 


 

"Ahmet Atakan ölümsüzdür" yazısına 1 yıl hapis cezası

 

Antalya’da Gezi eylemleri nedeniyle bireysel olarak ayrı ayrı açılan farklı davalarda yargılanan 4 kişi ceza aldı. Söz konusu davalarda 29 yaşındaki Doğan Erdoğan 4 ay, 21 yaşındaki Hamdi Can ve 25 yaşındaki Doğuş Canyelek ise 10’ar ay hapis cezası alırken cezalar şartlı tahliye kapsamına alındı.

 

Antalya 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamu malına zarar vermekten yargılanan Naim Doğan’a ise Kültür Turizm İl Müdürlüğü’ne bağlı Güzel Sanatlar Galeri binasının duvarına yazdığı “Ahmet Atakan Ölümsüzdür” şeklindeki yazı nedeniyle 1 yıl hapis cezası verildi. Doğan hakkındaki hüküm 6 bin TL para cezasına çevrildi.

 

Konu ile ilgili açıklama yapan avukat Hakan Evcin “Kendisi öncesinde zararı karşılamak istediğini söyledi, zarar çıkarıldı ve ödedi. Para cezası da olsa bu suçlamadan ceza almış olması hukuk faciası, çok büyük hata” dedi.

 

(16 Nisan 2014 / Evrensel)

 


 

Kaynak: Antenna

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.