Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

SabitFikir'in kasım sayısı çıktı: Organik edebiyat


Şahane
Toplam oy: 552

Küresel ısınmanın hiç olmadığı kadar hızlı ilerlediği, doğanın ürkütücü bir biçimde dengesizleştiği son yıllarda uzmanların deyişiyle “ekolojik kıyamet” de hızla yaklaşıyor. Peki bu çetin mücadelede yalnızca fen bilimlerinin yöntemleriyle değil, sanatla ve hatta daha dar anlamda edebiyatla da doğadan yana durmak, insanoğlunun dikkatini doğanın, çevrenin ve diğer varlıkların üzerine çekebilmek mümkün mü?


SabitFikir
’in Kasım 2017 tarihli 81. sayısında Sezgin Toska, dosya yazısıyla, ekolojiyi bilimin alanından alıp edebiyatın alanına taşıyor ve “ekokurgu” kavramını merkezine alıyor. “Artık doğal, ekolojik ve çevresel sorunların yalnızca fen bilimleri alanından gelecek çözüm yolları ile sınırlı kalmaması gerektiği net bir biçimde anlaşılmış durumda. Edebi çalışmaların günümüz insanının karşı karşıya kaldığı ve muhtemelen gelecekteki insanların karşılaşacağı ekolojik ve çevresel sorunları önlemede, var olanları çözmede ve yaşanmış olanları iyileştirmede önemli katkılar yapacağını var saymak gerçekçi bir yaklaşım kabul edilebilir.”



SabitFikir orta sayfalarının vazgeçilmezi KararsızOkur infografiği de, her zamanki gibi kapak konusunu destekliyor. Murat Can Aşlak’ın hazırladığı ve Onur Atay’ın resimlediği KararsızOkur bu sayıda gezegeni kurtarmaya girişiyor ve ekonomiden politiğe, permakültürden iklime dallanıp budaklanan bir okuma ağacı sunuyor. Söyleşi sayfalarında Ece Karaağaç’ın bu ayki konuğu ise, doğa dostu kitaplarıyla tanıdığımız Sinek Sekiz’in kurucusu İrem Çağıl.


Güncel meseleler ve güvenilir kitap eleştirileri için…


Güncel sayfalarında Zeynep Şen, geçtiğimiz günlerde tüm dünyadan yayıncıları bir araya getiren Frankfurt Kitap Fuarı izlenimlerini paylaşırken; Televizyon sayfalarında ise Hikmet Hükümenoğlu, Tom Perrotta’nın aynı adlı romanından uyarlanan ve finaliyle hayal kırıklığına uğratmayan Kalanlar dizisini konu ediniyor. (Bu yazı spoiler içermiyor!)

 

 

 

Dünyadan sayfalarında Mert Tanaydın, Kazuo Ishiguro’nun Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmasının ardından dünden bugüne Japon edebiyatını masaya yatırırken; BirKlasik sayfalarında A. Ömer Türkeş, Edgar Allan Poe’nun peşinde olağanüstü deniz serüvenine götürüyor bizleri. Seval Şahin, DündenYarına bölümünde Türkçenin uzun yıllar ihmal edilmiş yazarlarından Suat Derviş’i konuk ederken, BaşkaDünyalar’da Yankı Enki de, Doris Lessing’in beş kitaplık serisine Şikeste ile giriş yapıyor.

 

GrafikRoman sayfalarında Levent Cantek, 2017’de İngilizcede yayımlanan çizgi romanlar arasından dikkat çekici seçimler yaparken, Fotoğraf sayfalarında Merih Akoğul, fotoğraf düşüncesinin oluşturulması konusunda Türkçede yayımlanmış az sayıdaki çalışmadan birini mercek altına alıyor...

SabitFikir’in bu sayısında ayrıca Aki Ollikainen, Colson Whitehead, Bora Abdo, Virginia Woolf, Amos Oz, Louis-Ferdinand Céline, Ali Smith, Andrzej Sapkowski, Eduardo Galeano ve Yankı Enki’nin eserlerini güvenilir eleştirmenler Ali Bulunmaz, Gökçe Gündüç, Seda Ateş, Tuğçe Isıyel, Yılmaz Şener, Kahraman Çayırlı, Melisa Kesmez, Kemal Küçükgedik, Burcu Bayer ve F. Cihan Akkartal yorumluyor.

 

Özel Kütüphaneler bölümünde ise bu ay, dosya konusundan ilhamla, NGBB Botanik Bahçesi Kütüphanesi’ni ziyaret ediyoruz.

 

SabitFikir'in kapak illüstrasyonu Alpay Aksayar’a ait. Ancak çizimler bununla sınırlı değil; iç sayfalarda dikkatli gözler, çok sayıda yetenekli ve genç çizerle de karşılaşıyor.

 

 

 

 

 

Editörden

 

Ceyhan Usanmaz

 

“Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa, insanlığın yalnızca 4 yıl ömrü kalmış demektir.” Çoğunlukla Einstein’a atfedilen bu sözün, gerçekten de Einstein’a ait olup olmadığı tartışmalı. Hatta birçok Einstein uzmanı araştırmacıya göre, muhtemelen bu sözü söylemedi Einstein. Peki cümlenin iddiası tartışmalı mı? Einstein tarafından diye getirilmemiş olması, onu daha mı az önemli hale getiriyor?

 

(Yazının tamamını okumak için tıklayınız.)

 

Dosya yazısından

 

Sezgin Toska

 

Küçücük bir buzul parçasının üstünde şaşkın bir halde duran kutup ayısına belki biraz sempatiyle baktığımız; adını hiç bilmediğimiz, kendisini belki de çoğumuzun hiç görmediği binlerce nesli tükenen türün yalnızca bir istatistikten ibaret kaldığını sandığımız; dolayısıyla doğa(l), ekolojik ve çevresel felaketlerin insandan çok uzaktaki alanlarda meydana geldiğini düşündüğümüz günler geçmişte kaldı. Çünkü Antroposen Çağın (insanoğlunun dünyaya olan etkisinin en üst düzeye çıktığı Sanayi Devriminden bugüne olan süreç – İnsan Çağı) kabulünün giderek yaygınlaşmasıyla beraber, insandan uzak olduğu düşünülen felaketlerin artık insandan uzakta değil, hatta belki de hiç olmadığı kadar yakın olduğu gerçeği şüphe götürmeyecek derecede ortaya çıkmış durumda. 

 

Söyleşiden

 

Ece Karaağaç

 

Bu topraklarda yaşayan insanlar olarak gözetilmediğimizi hissediyoruz. Bir noktada da sisteme güvenimizi yitiriyor, alternatiflerini öğrenme ihtiyacı duyuyor ve birbirimizle dayanışmayı öğreniyoruz. Yani bize sunulan şey “iyi” olmayınca, “iyi olanı” bizim arayıp bulmamız gerekiyor. Yayımladığımız kitaplar işte bu ihtiyaçtan doğuyor.

 

 


 

 

 

Görseller: (sırasıyla) Alpay Aksayar, Ece Zeber

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.