Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

SabitFikir'in ocak sayısı çıktı: Resimler, ressamlar ve romanlar



Toplam oy: 525

Farklı alanlarda üretilen sanat eserleri, çağlar boyunca birbirleri için ilham kaynağı olmuşlardır. Okuduğumuz şeyleri zihnimizde resimlere dönüştürdüğümüz düşünülürse edebiyatla resim sanatı arasındaki ilişkinin kuvveti de ortaya çıkar. Bu güçlü ilişkiden yola çıkarak SabitFikir’in Ocak 2017 tarihli 71. sayısında romanlar ve resimler arasındaki bağları konu ediniyor ve Aysu Önen’in dosya yazısıyla resimler, ressamlar ve romanlar arasında bir keşif gezisine çıkıyoruz.


“Roman resimle rekabet edebilir. Her şey, yazarın ressama karşı hissettiği içgüdüsel kıskançlıkla ve yetersizlik duygusuyla yüzleşmesine bağlı. Bu yüzleşme, bu gerilimli diyalektik, tesadüfi bir karşılaşmadan ziyade bir düello davetidir; onurunu koruma amaçlı bütün meydan okumalar gibi. Yazar, eğer iyi bir ‘görücü’ olursa, ressamla rekabetinde üstün gelebilir. Nadir güzellikte bir resim bakanı susturur. İşte bu suskunluk yazarda açıklama, anlama, resmi ressamın hikayesinden kurtarma isteği uyandırır. Yazar, sözcükleri yetersiz ve ikinci sınıf bulursa, sanata dair laf etmenin kibrinden utanırsa yenilen taraf olacaktır.”


SabitFikir orta sayfalarının vazgeçilmezi KararsızOkur infografiği de, her zamanki gibi kapak konusunu destekliyor. Murat Can Aşlak’ın hazırladığı ve Onur Atay’ın resimlediği KararsızOkur bu ay, resimlere ilham olan edebi eserleri bir araya getiriyor. Ece Karaağaç ise bu sayıda Söyleşi sayfalarına, İstanbul’un 100 Grafik Tasarımcısı ve İllüstratörü kitabıyla da tanıdığımız Ömer Durmaz’ı konuk ediyor.

Güncel meseleler ve güvenilir kitap eleştirileri için…

 

Güncel sayfalarında Zeynep Şen, edebiyat ile mimariyi buluşturan Lab Lit Arch’ı konu ediniyor. Sinema sayfalarında Abbas Bozkurt, 2017’nin merakla beklenen uyarlama filmlerini sıralarken, Hikmet Hükümenoğlu Televizyon sayfalarında son zamanların belki de en popüler dizisi olan WestWorld’ü yorumluyor.


Mert Tanaydın, Dünyadan sayfalarında okurlarını Kuzey’in ıssızlığına davet ederken ÇizgiRoman sayfalarında da Levent Cantek, orta sınıfa, metropole ve şimdiki zamana bakan Ve Sinem serisini inceliyor.


SabitFikir
’in bu sayısında ayrıca Sascha Arango, Norman Mailer, Mo Yan, John Cheever, Haruki Murakami, Nescio, Tim Parks, Alain de Botton, Refik Durbaş ve Jon Fosse’nin eserlerini güvenilir eleştirmenler Gökçe Gündüç, A. Ömer Türkeş, Burcu Bayer, Aydın Baran Gürpınar, Melisa Kesmez, Ali Bulunmaz, Irmak Zileli, Tuğçe Isıyel, küçük İskender ve Can Semercioğlu yorumluyor.

NesneKitap sayfasında H. Burak Kuyaş ünlü ressamları mercek altına alan “İşte...” serisine göz gezdirirken; Yankı Enki ise, BaşkaDünyalar’da Ted Chiang’ın Arrival / Geliş filmine lham olan kitabı üzerinden “öteki”nin bir tercümesini sunuyor.


KuşBakışı sayfaları da bu ay ressam yazar Can Göknil’i ağırlıyor. Yazarın çalışma masasının fotoğrafına, halen üzerinde çalışmakta olduğu kitabından tadımlık bir alıntı eşlik ediyor.


SabitFikir'in kapak illüstrasyonu Fatih Öztürk’e ait. Ancak çizimler bununla sınırlı değil; iç sayfalarda dikkatli gözler, çok sayıda yetenekli ve genç çizerle de karşılaşıyor.

 

 

Editörden

 

Ceyhan Usanmaz

 

2016’nın son çeyreğinde Ahmet Karcılılar’ın yeni bir romanı yayımlandı; Mavinin Reddi. Kitabın tanıtımında, “uzun bir sessizliğin ardından gelen derin, akıntılı, sert bir polisiye” olarak nitelendirilmişti, ki, gerçekten de uzun bir sessizliğin ardından gelen bir romandı Mavinin Reddi; Karcılılar’ın daha önceki son romanı 2004’te yayımlanmıştı. On yılı aşkın bu sessizliği daha da etkili kılan ise, romanın ilk sayfalarında  şu cümlelerle karşılaşmaktı: “Artık bu sırrın benimle yitip gitmesini göze alamam. (...) On yıl oluyor, kimseye anlatmadım, ölene dek anlatmamaya da kararlıydım. (...) Dün, telafisi mümkün olmayan bir yanılgı içinde olduğumu anladım,” diyor ve anlatmaya başlıyordu kahramanımız; diğer bir deyişle de Ahmet Karcılılar... Bu “oyuncul” kurguyu, aslında, Karcılılar’ın önceki metinlerine aşina olanlar manalı bir gülümsemeyle karşılamışlardır eminim. Aynı şey, romanın merkezinde bir tablonun yer alması için de geçerli. Ne de olsa sanatın diğer dallarına yapılan göndermeler de Karcılılar’ın metinlerinde sıklıkla rastlanıyor. Bu sefer kapağa da taşınmış; söz konusu sanat eseri, 1793 tarihli Marat’nın Ölümü tablosu...

 

(Yazının tamamı için tıklayınız.)

 

Dosya yazısından

 

Aysu Önen

 

"Roman resimle rekabet edebilir. Her şey, yazarın ressama karşı hissettiği içgüdüsel kıskançlıkla ve yetersizlik duygusuyla yüzleşmesine bağlı. Bu yüzleşme, bu gerilimli diyalektik, tesadüfi bir karşılaşmadan ziyade bir düello davetidir; onurunu koruma amaçlı bütün meydan okumalar gibi. Yazar, eğer iyi bir “görücü” olursa, ressamla rekabetinde üstün gelebilir. Nadir güzellikte bir resim bakanı susturur. İşte bu suskunluk yazarda açıklama, anlama, resmi ressamın hikayesinden kurtarma isteği uyandırır. Yazar, sözcükleri yetersiz ve ikinci sınıf bulursa, sanata dair laf etmenin kibrinden utanırsa yenilen taraf olacaktır. "

 

(...)

 

Ömer Durmaz ile söyleşi 

Ece Karaağaç

 

"Henüz eğitimli tasarımcıların olmadığı yıllarda, talebi karşılayanlar tablo resmi yapan sanatçılar/ressamlar olmuş. Bunun temelde dört nedeni var: Resimle yaşamanın pek mümkün olmadığı bir dönem; basın-yayın dünyasına çalışarak geçimlerini sağlamışlar. Basın-yayın ile kültür-sanat dünyasının yakın bağı var; zaten içinde oldukları bir ortamda çevrelerine iş yapmışlar. Kendi sözlerini söylemek için yayıncılığa girip içeriklerinin biçimini de üstlenmişler. Basın-yayının da baskın bir talebi var; bu işi yapabileceklerin becerisine başvurmuşlar. Bu süreçte Naci Kalmukoğlu, Nazmi Ziya Güran, İzzet Ziya Turnagil, Abidin Dino, Garabed Atamian gibi ünlü ressamlar da olmuş; Cevat Şakir Kabaağaçlı gibi yazar kimliğiyle öne çıkanlar da; Ayhan Işık, Öztürk Serengil gibi oyuncular da." 

 

(...)


Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.