Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
William Gibson’ın Neuromancer’ını hatırlatan bir cyberpunk estetiği, siber çağda zihin ve beden ilişkisine ve epistemolojiye dair kafaya üşüşen sorular; kara filmlerden ödünç alınmış gibi duran sıkışık ve kasvetli kent sokaklarında durmak bilmeyen aksiyon, siber casuslar, başkalarının zihinlerini hack’leyen teröristler...
//php print_r ($fields); ?>
Stieg Larsson’un Ejderha Dövmeli Kız, Ateşle Oynayan Kız ve Arı Kovanına Çomak Sokan Kız’dan oluşan Millennium serisiyle elde ettiği ilgi, öyle kolayca göz ardı edilebilecek gibi değildi zaten.
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
“Bir yolculukta arabanın ön koltuğuna oturur pencereden akan görüntüleri pek de heyecanlanmadan seyrederiz. Aynı arabaya yerleştirilen bir kameranın çektiği görüntüleri koltuğumuza oturup beyazperdede seyredersek içimizi bir heyecan kaplar. Sinemanın büyüsü denen şey budur belki.”
//php print_r ($fields); ?>
Tatilde bavula atılacak kitaplar konusunda iki zıt görüş var. Bir taraf sıcağın yarattığı rehavet içinde ancak hızlı okunacak, "hafif" ve kelimeleri tasarruflu kullanan kitapları tercih ederken, diğer taraf ise bunun tam tersi istikamette ilerliyor.
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
Azınlık edebiyatı ve kültürü demek kolay, işin içinden çıkmak zor. Görmezden gelinmeye çalışılsa da, yetersiz olduğu düşünülse de her şeye rağmen öyle zengin bir literatüre sahibiz ki bir bakışta koskocaman bir dünya çıkıyor karşımızda. Hakkını verebilsek kim bilir daha neler çıkacak. Kararsız Okur bu ay, azınlık edebiyatında dolaşıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Hepimiz etrafında toplanacağımız hikâyeler arıyoruz. Çünkü bir bakıma hikâye, hayatın zihinlerimizdeki anlamlandırılmış yansımasıdır. Dünyadaki varlığımızı konumlandırabilmek ve bir anlama ulaşabilmek için şeylerin mekân ve zamanda nelere bağlı, nelerle birlikte olduğunu bilmeye muhtacız.
//php print_r ($fields); ?>
Eğer hidâyet yazılmışsa bir kişinin alınyazısına, kişi ne denli farklı mecralarda dolaşırsa dolaşsın dönüp gelmesi muhakkaktır takdir olunana. Gai Eaton da Lozan’dan İngiltere’ye, Jamaika’dan Mısır’a hakikat arayışıyla gezinirken, bu yazgının izini süren son devir Müslüman entelektüellerinden birisidir.
//php print_r ($fields); ?>
Bazı insanlar zarafetleriyle, bir yük almış olarak gelirler dünyaya. Karşılaştıkları insanlar onlara önce kırılgan, hassas der. Sonra bilgili, görgülü sıfatları yakıştırılır. Güzeldirler. Yaş aldıktan sonra, dertli, hüsran dolu denir.