Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

En çok okunanlar  

Dosya


Görsel sanatlarda metin

Görsel sanatlarda metin, bazen kaynak metni, bazen araştırma malzemesi, bazen görsel araç, bazen de işin içeriğini oluşturabiliyor.


Starman'in seyir defteri

09.01.2016, 13.37: David Bowie, 69 yaşına basmış bugünlerde. Yeni albümü Blackstar’ı şu anda dinliyorum. 1960’lardan beri müzik yapan bir rock ikonu Bowie. Aynı zamanda küresel kültürün en NATO isimlerinden biri. Avrupa’nın göbeğinde, Berlin’de yükseliyor Bowie’nin kaidesi.


"Adı Suç ve Ceza"

Daracık, kül rengi bir odada, yiyecekten ve ışıktan yoksun olduğu, çamaşırının bile yıkanmadığı süre içinde, Rusya’ya dönmek için sağdan soldan birkaç kuruş dilendiği günlerde, kısacası yoksulluğun ve yalnızlığın doruğunda bulunduğu sıralarda Dostoyevski bir roman üzerinde çalışmaktadır.


Kararsız Okur: İntikam melekleri uçarken başımızın üstünde

İntikam, kan, şiddet, gerilim... Kulağa çoksatarlar dünyasından bir şeymiş gibi geliyor değil mi! Biraz öyle, ama bir yanıyla da hiç değil. Kadına şiddetin tersine çevrildiği yeni bir hikaye etme tarzı gelişmeye başlıyor yavaş yavaş dünya edebiyatında. Kadınlar, bir yandan onlara uygulanan toplumsal şiddeti kurcalarken bir yandan da intikam meleklerine dönüşüyorlar bu hikayeler aracılığıyla.


En güzel "Seni seviyorum" anı

Yayımlanan ilk romanı Trendeki Yabancılar, aynı yıl içerisinde Alfred Hitchcock tarafından sinemaya uyarlanan Patricia Highsmith, televizyon ve sinemadaki popülaritesini o zamandan beri hiç kaybetmedi; eserleri perdeye uyarlanmaya devam ediyor. 65 yıldır sinemayı etkileyen Highsmith, bir yüzyıl kadar daha “polisiye romanın filozofu” olarak yönetmenlere ilham verecek büyük olasılıkla.


A'dan Z'ye Ahmet Hamdi Tanpınar

24 Ocak 1962'de ayrılmıştı aramızdan Ahmet Hamdi Tanpınar. Ama geride bıraktığı eserleriyle birlikte hep yanı başımızda. Tam da bugün için, İpekli Mendil öykü sözlüğünün yazarlarından Billur Özeke, Tanpınar'ın eserlerinden yola çıkarak mini bir Tanpınar sözlüğü hazırladı. Bu vesileyle, Ahmet Hamdi Tanpınar'ı buradan bir kez daha anıyoruz.

 


Kuşların oğluna uğurlama

Yıl 2002, İstanbul’da serin bir ilkyaz sabahı Tahsin Yücel’le tanışmaya gidiyorum. Heyecanlıyım çünkü yazarın yeni kitabı Yalan, beni derinden etkilemiş. Türkçenin ve yazarın önemli eserlerinden biri olacağını, hep anılacağını hissediyorum için için. Diğer yandan da bir dil ustasıyla, çeviriye ve dile kendi yorumunu getirmiş bir edebiyatçıyla tanışmak elimi ayağımı kesiyor haliyle...


Kelimeler olmadan!

Georges Perec, Türkçeye de çevrilen Ücret Artışı Talebinde Bulunmak için Servis Şefine Yanaşma Sanatı ve Biçimi kitabını hiçbir noktalama işareti kullanmadan yazmıştı. Perec’in “oyuncul” metinlerine bir hayli aşina olduğumuz için yadırgamamıştık elbette. Sanırız hep bir soruyla başlıyor Georges Perec işe; “Hiç ‘e’ harfi kullanmadan bir roman yazabilir miyim?” diye soruyor örneğin.


NesneKitap // Ceket cebinden gömlek cebine...

“Kış geliyor, kış geliyor,” diye bize sürekli kara kışın kapıda olduğunu hatırlatan bir dizinin yeni sezonları neden bahara girerken başlar çözebilmiş değilim. Belki de televizyonculuğun, bizi ekranın önüne çekmek için kullandığı bilmediğimiz ters psikolojik bir tekniğidir!


Niçin Okumalıyız? // Martin Heidegger

Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Siz Martin Heidegger'i niçin okuyorsunuz?

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.