Şahane Bir Kitap Arşivi
Şahane Bir Kitap // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Kadere başkaldırmak şüphesiz bir kahramanlıktır. Hatta kahramanlık dediğimiz şey, her şeyden önce kadere başkaldırmakla başlar belki de. Hikayelere bakacak olursak, sonu da iyi biter genellikle; kader değişir, kahraman olgunlaşır, bir anlamda mutlu son yakındır. Kahraman hem dünyayı hem de kendisini değiştirmiş olacaktır büyük ihtimalle.
//php print_r ($fields); ?>
Evleri, sokakları, insanları, ruhu ve cümle eşyasıyla yitirilmiş zaman; zamanın bütün bütüne tabiatı; onun en hassas, en zarif ve dolayısıyla en hüzünlü ayrıntıları; her temasında en büyük tesirler bırakanı… Tüm bunlar Selim İleri romancılığının sadece bir parçası elbette ama belirleyici olmadıklarını kim söyleyebilir?
//php print_r ($fields); ?>
“Biliyor musun, insanlık ne kötüleşti. Kardeş kardeşi yiyecek. Herkes komşusunu yutmaya çalışıyor. Buraya gelme şerefini bize lütfet. İş mecburiyetlerini kopar. Küçük kızı, Asur’un kucağına yerleştir. Ah! Şehirde yün çok pahalı. Parayı bana tahsis edeceğiniz zaman, 1 mina gümüşü yünün içine yerleştir. Vergi için bana yolladığın 1 mina gümüşü, kontrolörler istediler.
//php print_r ($fields); ?>
Gün gelir bir de bakmışsınız “nostalji hastalığına tutulmuşsunuz!
//php print_r ($fields); ?>
"Flaubert 'İşinin başındaki yazar, evrendeki tanrı gibi olmalıdır; her yerde vardır ama hiçbir yerde görünmez,' dediği ünlü sözünü 1852'deki bir mektubunda yazmıştı. 'Sanat ikinci bir doğa olduğundan, bu doğanın yaratıcısı da benzer bir işleyişe sahip olmalıdır. Bırakın her atomda, her boyutta gizli, sonsuz bir vurdumduymazlık hissedilsin.
//php print_r ($fields); ?>
Sıfırdan sıfır olmaya doğru yaptığımız bir yolculuksa eğer hayat, kendi saçmalığını da içinde barındırıyor demektir bir anlamda; hüznünü de, kahkahasını da.
//php print_r ($fields); ?>
Gılgamış, tarihin insana göre yeniden yazılmış hali, belki de tarihin ta kendisi... Gılgamış, kültürün, insan olmanın hikayesi; yani durmaksızın ölümsüzlüğü aramanın ve her defasında ölüme yenik düşmenin...
//php print_r ($fields); ?>
Foucault der ki; beden, güç ilişkilerini ve hiyerarşiyi bağrında taşıyan toplumsal, tarihsel ve imgesel bir uzamdır. Düşünür pek güzel ifade ettiğinden olsa gerek, türban yine ülke gündemimizin başkonusu.
//php print_r ($fields); ?>
Edgar Allan Poe; tuhaf, karanlık, oyunbaz, nüfuz edilemez… Ve hepsi bir yana her şeyden önce modernist imgelemin en dikkate değer habercisi… Bu, anlatı sanatını 19.yüzyılda yaşamış tüm yazarlarından daha iyi kavramış, ancak yaşadığı dönem itibariyle anlaşılamamış deha, bugün de kimi eleştirmenlerce basit ve hafif gotik devamı
//php print_r ($fields); ?>
David Harvey 2011 Londra ayaklanması sırasında bakın ne demiş: “Şansımız varsa, komisyonlar kurulacak, raporlar hazırlanacak… Şansımız varsa, diyorum çünkü İngiltere’nin halihazırdaki başbakanının ‘vahşi’ dürtüleri, bir yandan ahlaki pusulanın şaştığından, adab-ı muaşeretin yerle bir olduğundan, başıboş gençler arasında aile değerleri ve disiplinin maalesef erozyona uğradığından dem vurur