Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

En çok okunanlar  

Eleştiri


Neoliberal Küreselleşme bitti

Küreselleşmeyi kabaca bir sistemin kendi sınırlarını aşması olarak tanımlamak mümkün. İkinci dünya savaşından sonra başlayan tartışmalar 1960’lardan itibaren Avrupa’da sosyal devleti öne çıkardı. Özellikle Almanya merkezli bu yapı daha sonra farklı ülkelerde kendini gösterdi. Ve dünyanın birçok ülkesi için örnek oldu.


Dikkat, içimizdeki Mesih kopya olabilir!

İlklerin romanı Milat: Edebiyat tarihinde tanıtım filmi çekilen ilk roman, yazarının ilk romanı ve Türkiye’de kitap albümü yapılan ilk roman.  Haliyle de son derece dikkat çekici.


Ödül almak ya da reddetmek, işte bütün mesele bu!

Ödüller bir yazar için eserlerinin değer bulması, takdir edilmek, beğenilmek, kıymet verilmek gibi bir çok iyi nitelikler taşır. Hele ödülün maddi bir yönü varsa, ödül şiltiyle birlikte bir de yüklüce para veriliyorsa yazara gelecek için güvence sağlayacağından daha da değer kazanır. Tüm iyi yanlarının yanında ödüllerin dezavantajları ve bolca tartışılacak bir sürü nitelikleri de vardır.


Gerçek radikal siyaset nasıl üretilir?

“Negativity & Revolution- Adorno and Political activism” Theodore Adorno’nun son derecede yoğun ama bir o kadar da ilginç yapıtı Negative Dialectics içindeki savları, devrimci teori ve pratik açısından kullanılabilir kılmayı amaçlayan bir derleme; dört kısı


Bir klişe olarak “ölümden önceki -kaliteli- hayat”

İki genç balık birlikte yüzüyorlarmış. Yanlarından geçen yaşlı bir balık başıyla onlara selam verip, “Günaydın çocuklar. Su nasıl?” diye sormuş. Biraz daha yüzdükten sonra genç balıklardan biri diğerine dönmüş ve sormadan duramamış:
“Su da neyin nesi?”

Son zamanlarda sıklıkla duymaya başladık: Ölümden önce hayat var mı?


Komünist Bir Kocakarıyım

Geçtiğimiz ay Berlin duvarının yıkılışının 20. yıldönümü değişik Avrupa ülkelerinde törenlerle kutlandı. Sosyalizm, komünizm, reel-sosyalizm, doğu bloku...


Ne Kadar Türk, ne kadar müslüman?

Beşir Ayvazoğlu, Tanrı Dağı’ndan Hıra Dağı’na (Kapı yay.) adlı kitabına “Elinizdeki kitapta okuyacaklarınızı iliklerine kadar yaşamış biri olarak yazdım.


Her eve lâzım bir ayna: Aynalar

“Kaybolan Şeyler

    Barış ve adalet haykırarak doğan yirminci yüzyıl kanın içinde boğulmuş olarak öldü ve bulduğundan çok daha  aaletsiz bir dünya bıraktı arkasında.
    Yine barış ve adalet haykırarak doğan yirmibirinci yüzyıl da, önceki yüzyılın izinden gitmekte.


Yılsonu değerlendirmeleri (I)

Edebiyatta 2009’un bombası, 2010’un sorusu

Yeni yıla kanon sefilleri olarak giriyoruz. Kutlu olsun.


Bize kendimizi daha önce hiç görmediğimiz bir aynada görme olanağı

Feridun Zaimoğlu altmışlı yıllarda Almanya’ya çalışmak için giden ailelerden birinin oğlu. 1965 yılında annesinin kucağında Münih’e vardığında henüz beş aylıktı. Evde sadece Türkçe konuşuluyor, Türkiye anlatılıyordu. Okula başladığında neredeyse tek kelime Almanca bilmiyordu. Ama öğrenmek zorundaydı. Çünkü öğrenmezse öğretmeni onu sınıftan atacağını söylemişti. O da öğrendi.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.