Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Kelimelerin insan ruhunun aynası olduğuna inanıyorum. Kelimeler olmasa neye benzediğimizi tarif etmemiz pek mümkün olmazdı. Başka kişilerle benzerliklerimizi, tanımadığımız kişilerle aslında tanış olduğumuzu kelimeler olmasa nasıl fark ederdik bilmiyorum.
//php print_r ($fields); ?>
Usta ile Margarita; hiç kuşkusuz, Mihail Bulgakov’un başyapıtı. İlk kez 1966 yılında Moskova Dergisi tarafından –sansürlenerek de olsa– basılan kitap, eleştirmenleri şaşkınlığa uğratır; sunduğu, yepyeni bir anlatı şeklidir çünkü.
//php print_r ($fields); ?>
Çağdaş Avusturya Edebiyatı'nın en önemli isimlerinden biri olan Ingeborg Bachmann şairliği ve romancılığı yanında iyi bir öykücüdür de. Daha çok şair olarak tanınan, Malina romanı ile ün yapan Bachmann; öykünün de nitelikli, kalıcı örneklerini vermiştir.
//php print_r ($fields); ?>
Bazı kitaplar vardır, ilk sayfasından itibaren okuyucuyu sıkı sıkıya tutar, son cümlesine kadar bırakmaz. Okurun bir sayfayı bitirmeden diğerine geçmek için sabırsızlandığı, böylesine sürükleyici kitaplarla özdeşleşen bir yazar; Harlan Coben. 1962 doğumlu Amerikalı yazar Harlan Coben, polisiye, suç, gizem ve korku türünde yazdığı kitaplarla tüm dünyada tanınan bir isim.
//php print_r ($fields); ?>
BANU GÜRSALER SYVERTSEN/MELİKE YILDIRIM
//php print_r ($fields); ?>
Korku ve fantastik imgeler her yaştan okuru olduğu kadar çocukları da çeken ögelerden birisi. Elbette doğru kullanıldığında ve edebiyat zevki ile buluşturulduğunda çocuğun zihinsel gelişimi için yararlı olduğu bir gerçek. Alman yazar Angela Somer-Bodenburg’un ilki 1979 yılında yayımlanan 21 kitaplık Küçük Vampir dizisinden söz edeceğim bu ay.
//php print_r ($fields); ?>
Adında Titanik olan, Fernando Pessoa’yı, Karl Marks’ı konuşturan, kahramanları Céline, Jean, David gibi isimler taşıyan Avrupalılardan oluşan ve Berlin’de ya da New York’ta geçen “yerli” kitapların sayısının arttığı sizin de dikkatinizi çekti mi?
//php print_r ($fields); ?>
Aslında hepimiz göçmen olabiliriz. Kendi adıma, kısa bir yol kat etmişimdir; 100 kilometre ötedeki endüstri kentinden kalkıp metropole üniversite okumaya geldim, kalış o kalış... Yaptığımın aslında göç değil taşınma olduğunu söyleyebilirsiniz tabii ki, ama kimi zaman bırakalım 100 kilometreyi 30 kilometre bile çok şeyi değiştirebiliyor; mesela Edirne ile Svilengrad arasında yol alacaksanız.
//php print_r ($fields); ?>
28 ağaçtan oluşan küçük bir orman yarattın. Yeni kitabın Ağaç Alfabesi’nden söz ediyorum. Nereden aklına geldi bu fikir?
//php print_r ($fields); ?>
Zombi nedir? Onu kapitalizm ve tüketim kültürüyle mi ilişkilendirmek doğrudur, yoksa sömürgecilik, ırkçılık, kölelik bağlamında ele alırsak mı anlam kazanır? Yerel inanışlarla, karabüyüyle, okültle, doğaüstüyle mi açıklanmalıdır, yoksa bilimin veya akılcılığın alanına da çekilebilir mi?