Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



FİLİSTİN'İN ÇOCUKLARI

Ülkemizde ideolojik, tek yanlı, ticari bir çeviri ortamının varlığını söylemek mümkün. Örneğin bu çeviri anlayışı nedeniyle Balkan, Türki Cumhuriyetler, Afrika, Arap, Uzak Doğu edebiyatından Türkçeye çok az kitap çevrildiğini görüyoruz. Kültürel, tarihsel yakınlığımız olan ulusların, toplulukların edebiyatını bilmiyoruz.



Carson Mccullers / Küskün Kahvenin Türküsü

Carson McCullers (1917-1967), Küskün Kahvenin Türküsü’nde (1951) Güney Amerika ruhunun âdeta kılcal damarlarında dolaşır. Ritmi, akışkanlığı ve o rengin tüm tonlarını etkileyici bir dille ifade eder. Daha çok diyaloglara, insan davranışlarına ve içe işleyen duygusal atmosfere yasladığı öyküleri, gösteren, örnekleyen bir kurgu ile var olur.



Düğümler ve Çözümler

Sıradan mutluluklar üzerine erken yaşlarda kurulmuş bir yuva, iki çocuk, kendini evine ve çocuklarına adamış bir kadın, geçen yıllar ve bir tarafın bu küçük, tekdüze dünyayı geride bırakma isteği. Erkeğin bu dörtlü arasındaki rolleri “anlamsız bir makinenin her zaman aynı hareketleri yinelemeye mahkûm çarkları” olarak tasvir etmesi ve başka bir kadın için evi terk etmesi...



BATTLESTAR GALACTICA: SÜRGÜNÜN 40 YILI

Bin yıllar önce kendi elleriyle yarattıkları yapay zekânın kıyımına uğrayıp geri dönülemez bir sürgün ile ana yurtları Kobol’dan ayrılan 12 koloninin insanları için işler hiçbir zaman yolunda gitmedi.



Karanlık, Tekinsiz Ama Çekici; Polisiye

Uzun, çok uzun zaman önceydi. Dünya bugünkünden çok daha genç, çok daha sessiz, çok daha huzurlu bir yerdi hiç şüphesiz. Sonra bu huzuru sonsuza kadar bozacak bir şey oldu. Kabil, kardeşi Habil’i öldürdü. 

 



Şaman Blues

The Doors’un Shaman’s Blues şarkısını her dinlediğimde, nedense Jim Morrison’un çocukken yaşadığı bir olayı ve bu olayın şarkının yorumuna, tavrına etkisini düşünmeden edemem.



''İnce Şeyler''in Annesi; Gülten Akın

Türk şiiri içinde “arada” kalmış bazı şairler vardır. Bu şairler içinde bazıları da yalnızca arada kalmakla yetinmezler, başka büyük şairlerin veya akımların periferisinde kalırlar. Ercüment Behzat Lav’dan Sabahattin Kudret Aksal’a doğru bir eğri çizebiliriz böylece. Edebiyat tarihçilerinin işine geliyor sıralamalar, ayrımlar yapmak.



Bir kahraman yola çıkar

Şöyle diyor Tolstoy: “Her edebi eser, iki türden birine aittir; ya bir kahraman yola çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” Hikâyeleri bambaşka saiklerle türlere ayıran birçok edebi otorite olmasına rağmen (Booker, Thomas, vb.) Tolstoy’un söylediğine pek az kişi karşı çıkabilir. Herman Melville’in Redburn kitabı da bir yola çıkış hikâyesi.



Siz Nasıl Okuyorsunuz?

 



Neden Romanlara İhtiyaç Duyarız?!

Geçenlerde Tim Parks’ın Ben Buradan Okuyorum’unu karıştırırken, kitabın ilk metni olan “Öykülere ihtiyacımız var mı?” sorusunu, Türk edebiyatında yaşanan hareketliliği göz önünde bulundurarak düşündüm; neredeyse her yıl binlercesi basılan bu kadar çok kurmaca metne ihtiyacımız var mı?

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.