Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Çizgili Tişört, Ersin Karabulut’un yakın dönemde çıkan Sevgili Günlük (2009) ve Amatör (2013) albümlerinde oluşturduğu dünyanın devamı olmuş. Yine arzu ve kötülüğün enerjisine, yine yalan dolan, hile ve desisede odaklanıyor ve yine meselesini bir pembe dizi gerilimi içinde anlatıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Büyük Madenci Yürüyüşü’nün ardından Türkiye’deki bir başka büyük işçi direnişi olan ve sınıf mücadeleleri etrafında dönen tartışmaları aniden alevlendiren Tekel direnişi, emek hareketinin önümüzdeki dönemine eşik olma özelliği taşıyor.
//php print_r ($fields); ?>
The Great Financial Crisis Causes and Consequences
John Bellamy Foster & Fred Magdoff, Monthly Review Press, 2009, 160 sf.
//php print_r ($fields); ?>
Gülse Birsel’in yazın başında yayımlanan kitabı “Yazlık”ın arka kapağını okuduğumuzda bize sunulan manzara insanın iştahını kabartıyor. “Sakin, gevşek, neşeli” sözleriyle tarif edilen bu kitabı, bir kumsalda, şezlonga uzanmış, karpuz yerken okuduğumuzu hayal ediyoruz. Kitap, Gülse Birsel’in gazete yazılarından derlenmiş, yeni bölümlerle zenginleştirilmiş, derli toplu bir hale getirilmiş.
//php print_r ($fields); ?>
Timsah Park, 1981 doğumlu Karen Russell’ın dilimize kazandırılan ilk eseri; bu yüzden öncelikle Russell’dan kısaca bahsetmekte yarar var. 2003’te Northwestern Üniversitesi’nin İspanyolca bölümünden mezun olan Russell, 2006’da da ABD’nin saygın üniversitelerinden Columbia’dan MFA diploması almış.
//php print_r ($fields); ?>
18. yüzyılda, onbin yıllık tarım toplumunun son fertlerinden biri olarak, ağzınızda bir saman çöpü, yeni ortaya çıkan küçük sanayi imalathanelerine bakıp bunların birçok şeyi değiştirecek gelişmeler olduğunu düşündüğünüzü hayal edin. (Birçok şeyi mi? Her şeyi!)
//php print_r ($fields); ?>
İnsanoğlu tarafından “yeterince” yalnız bırakılırsanız, bir müddet sonra otların sesini duymaya başlamanız ihtimaldir. Bir ot, diğer türdeşi ile yan yana geldiğinde hangi derde deva olacağını fısıldar mesela. Bir başka ot ise bir bakarsınız sizi çepeçevre sarmalamış, dünyanın geri kalanından saklıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Dizi aleminde işin buralara gelmesini bekliyorduk. 'Gerçek' insanların, olası hayat hikayelerine dair tüm güzellemeleri, dramatizasyonları ve trajedi versiyonlarını izledik. Hatta o kadar çok izledik ki, dizi yazarlarının zihinlerimizi okuma kabiliyetlerinin ötesine geçti biz izleyicilerin onların yapabileceklerinin sınırlarını anlama kapasitemiz... Sıkıldık mı? Eh haliyle...
//php print_r ($fields); ?>
Bir kadın olarak gelmiş bulunduğum gezegende, türümün türlü kırıklığıyla hallihamur oldum. Kadınlık uzun bir yol, zemini engebeli, takılıp tökezlenecek taşı, yuvarlanacak şarampolü bol. Lakin kadınlığın virajlı yollarında, uzakta, ufukta bazen, bazen tam şurada, burnumun dibinde erkek kırıklıklarıyla da kesişti yolum. Ne zaman bir tanesini görsem bastım frene, lastikleri yaktım ama durdum.
//php print_r ($fields); ?>
“Çevirmeni ve yayımcısı –eğer böyle bir hakları varsa– bu kitabı Cem Ersavcı’nın aziz hatırasına ithaf eder.” Carlos María Domínguez’in Kâğıt Ev isimli “romancığı” bu ithaf ile başlıyor. Cem Ersavcı’yı geçtiğimiz ağustos ayında bir trafik kazasında kaybettik.