Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

85 Bin Kitap, Nadir Eser ve Tez: Ircıca Kütüphanesi




Toplam oy: 124
İstanbul’un tarihi semtlerinden Cağaloğlu’nda beş binadan oluşan bir komplekste çalışmalarını sürdüren İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi IRCICA’nın bünyesinde yer alan IRCICA Kütüphanesi başta İslam kültürü ve Osmanlı tarihi alanında sunduğu 143 farklı dildeki geniş koleksiyonu ve geliştirdiği sayısal kütüphane sistemiyle özellikle araştırmacılar için gerçek bir vaha niteliğinde.

IRCICA, 57 üye ülkesi bulunan İslam Konferansı Teşkilatı’nın kültür sahasındaki ilk alt kuruluşu. IRCICA kurulduğu günden beri yürütmekte olduğu çalışmalarında İslam kültür ve medeniyetiyle ilgili birçok konuda araştırmalar yaparak bulduğu tüm değerli belgeleri araştırmacıların kullanımına sunuyor. Bu konuların başında İslam dünyasında bilim ve sanat faaliyetleri ile kültürel kalkınma konuları geliyor. Teşkilat bünyesinde 1980 yılında kurulan IRCICA Kütüphanesi, İslam kültür ve medeniyeti alanında uzmanlaşmış zengin koleksiyonuyla Türkiye’de bu alanda büyük bir eksikliği dolduruyor. Tarih, coğrafya, bilim, sanat, felsefe, edebiyat gibi konularda pek çok eserin bulunduğu kütüphanenin değerli eserleri arasında Kur’an-ı Kerim’in ilk Latince tercümeleri, İbrahim Müteferrika baskıları ve Batı dillerinde yazılmış nadir eserler bulunuyor. Kütüphaneyi değerli kılan bir diğer yön de koleksiyonunun uluslararası değerde olması; başta İngilizce, Arapça, Fransızca ve Türkçe olmak üzere 143 farklı dilde yayın bulmak mümkün. Öyle ki az bilinen Afrika Zulu ve Swahili dillerinde bile yayın yer alıyor. Araştırmacılara din, tarih, coğrafya, bilim, sanat, mimarlık, edebiyat, felsefe alanlarında geniş bir kaynak sunan kütüphanenin arşivi satın alma, değişim ve bağış yoluyla da sürekli genişliyor.

 

DİJİTAL KÜTÜPHANE

 

IRCICA, dijital kütüphane kavramının da hakkını veren bir teknolojik donanıma sahip. Kütüphanede yer alan İslam ülkeleri kültür ve medeniyeti alanındaki yayınlar Türkiye’nin web tabanlı ilk sayısal kütüphanesi olan IRCICA Farabi Sayısal Kütüphanesi’nde okunabilir, düzeltilebilir ve yararlanılabilir formda elektronik ortama aktarılıyor. Farabi Sayısal Kütüphanesi’nde kullanıcılar için çeşitli koleksiyonlar oluşturulmuş; örneğin Osmanlı Devleti, vilayet, kamu ve özel kurum salnameleri; Osmanlı kronikleri; Balkanlar, Türkiye, Orda Doğu, Asya ve Afrika seyahatnameleri ve hat bunlardan bazıları. Yine Osmanlı dönemine ait çok zengin askeri, topoğrafik, coğrafi harita Farabi Sayısal Kütüphane’deki yerini almış. ABD, Almanya, Yunanistan, İran, İngiltere, Mısır, Fransa başta olmak üzere 75 ülkeden araştırmacı tarafından aktif olarak kullanılan Sayısal Kütüphane’de ayrıca saray takvimleri, gazavatnameler, fetihnameler, ruznameler, Osmanlı tarihi araştırmalarının temel kaynaklarından olan salnameler, Takvim-i Vekayi ve Servet-i Fünun gibi gazete ve dergilerin tüm sayıları okuyucuların hizmetine sunuluyor.

 

 

OSMANLICA ESERLERE KOLAYLIKLA ULAŞILIYOR

 

IRCICA sayesinde hayata geçen en önemli projelerden biri Osmanlıca OCR çalışması. ORC basılı metinleri görüntü işleme sonucunda bilgisayar ortamında anlaşılabilir metinlere çevirebilen bir teknik. Dünyada mevcut sistemler arasında Arapça ve Farsçaya yönelik bazı OCR yazılım sistemleri olsa da bu yazılımlar Osmanlıca metinlerin çözümlenmesine imkan vermemekteydi. Osmanlıca OCR ile 1729’da matbaanın Osmanlı İmparatorluğu’na girişinden başlayarak 1928’deki alfabenin değişimine kadar olan dönemde kültür, tarih, sanat, bilim, medeniyet gibi çeşitli konularda, muhtelif matbaalarda, farklı fontlarda basılan Osmanlıca eserlerde metin içi arama yöntemi kullanılabilir hale geldi. Böylece araştırmacılara daha önce içeriğinden haberdar olmadıkları eserlerin tamamına eksiksiz ulaşma imkanı sağlandı.

 

 

Metin içi arama aynı zamanda sadece Türkiye’ye değil Osmanlı Devleti’nin yayıldığı tüm coğrafyaya dair araştırmalarda hız kazanılması anlamına geliyor. Farabi Dijital Kütüphanesi koleksiyonundan erişilen yayınlara istenirse tercüme ve sesli okuma yaptırılabiliyor.

 

 

 


 

 

Kütüphanenin gurur tablosu

 

85 bin kitap, nadir eser ve tez

2250 başlıkta 120 bin süreli yayın

12250 gri yayın

4300 ayrı basım

1700 harita

1650 ses ve video kaset

70 bin tarihi fotoğraf

7000 hat levhası

16500 IRCICA Arşivi belgeseli

2500 şahıs arşiv belgesi

 

 

 


 

 

 

II.ABDÜLHAMİD’İN FOTOĞRAF ARŞİVİ

 

IRCICA Kütüphanesi’nin fotoğraf arşivinde çeşitli ülkelerin halkları, sosyal hayatları, mimari ve sanat eserleriyle ilgili 70 bin fotoğraftan meydana gelen çeşitli koleksiyonlar dışında Türkiye’nin tarih ve kültür dünyasından kişilerin özel fotoğraf arşivlerinden oluşan 90 ayrı koleksiyon yer alıyor. Sultan II. Abdülhamid dönemine ait fotoğrafların yer aldığı Yıldız Koleksiyonu da bu arşivde.

 

 

 


 

 

Nasıl gidilir?

 

Kütüphane, 2017 yılından bu yana Cağaloğlu’nda IRCICA Vakfı’na tahsis edilen ve beş binadan oluşan bir kompleks içinde çalışmalarına devam ediyor. Toplam 3 kata yayılan kütüphane hafta içi sabah 9’dan akşam 6’ya kadar ziyaret edilebiliyor.

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.