Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

"Bence mükemmel kadın..."




Toplam oy: 1194

Mükemmel kadın ya da erkek tasviri kişiden kişiye göre değişir elbet. Peki ya yazar erkekler "mükemmel kadın"larını nasıl anlatırlar? Bazen romanlarında, satır aralarında rastlarız onlara, bazen de söyleşilerinde bahsederler hayallerindeki kadından. Bakalım bu 10 yazar, o kadını nasıl anlatmışlar?

 

 

 

 

 

 

 


"Mükemmel kadın, emekçi kadındır; boş gezen biri değil, hanım hanımcık biri değil. Ellerini, beynini ve kalbini başkalarının iyiliği için kullanandır."

 

 

Thomas Hardy

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

"Eğer Fransız kadınları olmasaydı, hayat yaşamaya değer olmazdı."

 

 

Friedrich Engels

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

"O benim istediğim her şeydi. Güzel ve çekiciydi, harika bir espri anlayışına sahipti ve yaptığım her şeyde beni destekledi."

 

 

 

   Nicholas Sparks 'ın Denizden Gelen Mektup romanından.

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 


"O, onurlu ve zeki bir kadın, risk almayı seviyor ve yüzünde, yalnızca onun aynaya baktığında görebileceği bir şeyler var. O parlak siyah saçlarıyla mükemmel! İnsanlar ona aşık oluyorlar. O, yeterince tanımadığım için, kanatlarım altına alabileceğimden emin olmadığım biri. Eğer yazarların kanatları varsa, ben ona hayatım boyunca bir liman olmak isterdim."

 

 

 

Michael Ondaatje, İngiliz Casus romanından.

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

"Sen, içinde müthiş bir sevinç taşıyan kadın, bilgece toleransın var- beni resmen sana ihanet etmeye teşvik ediyorsun. Seni bunun için seviyorum. Senden ne beklemem gerektiğini bilmiyorum, ve bu sanki bir mucize gibi gerçekleşiyor. Senden neredeyse en imkansız şeyleri isteyeceğim, çünkü bunu teşvik ediyorsun. Çok güçlüsün. Hilekarlıkların ve ihanetlerin bile hoşuma gidiyor. Tüm bunlar bana çok asil geliyor."

 

 

 

Henry Miller'dan Anais Nin'e.

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 


"Güzel bir at, güzel kadına benzer. İkisi de, değerlerinin çok üstünde belalara sebebiyet verirler. Her erkeğin bir taneye ihtiyacı vardır ve sonrasında işi bitmiştir."

 

 

 

Cormac McCarthy

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

"Siz, bakirelerinizi yanınızda tutabilirsiniz, bana ise kalçaları yaşlanmayı unutmuş, yaşlı ve ateşli kadınlar verin, yüksek topuklu ayakkabılarının üzerinde."

 

 

 

Charles Bukowski

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 


"Aradığım kadın şu erdemlere sahip değilse eğer, saygınlığımı kazanması zor. Zengin olmalı, bu kesin; akıllı olmalı, bu da olmazsa olmaz; erdemli olmalı, hakkniyetli ve yumuşak başlı olmalı, yoksa yanıma yaklaşmasın; soylu olmalı ve harika bir müzisyen olmalı; saçlarının Tanrı'yı memnun edecek bir rengi olmalı."

 

 

 

William Shakespeare

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DDD

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.