Boşluktakiler İngiliz yazar Tom McCarthy’nin yazdığı ilk roman. Fakat dilimize yine Jaguar Kitap tarafından kazandırılan Kalan, yazarın ilk yayımlanan ve edebi şöhretine kavuşmasını sağlayan kitabı. Londra’da yayınevleri tarafından reddedilen Tom McCarthy’nin Kalan romanı 2005 yılında -7 yıl yayıncısını aramasının ardından- Paris merkezli küçük bir yayınevi tarafından kabul görür. Sonrasında Tom McCarthy kariyerinde Man Booker’a aday gösterilme, eleştirmenlerce Joyce, Perec, Calvino gibi yazarlarla anılmaya başlıyor.
Boşluktakiler ile Tom McCarthy Kalan’da olduğu gibi yine geçmişe, bu sefer 90’ların ilk yarısına götürüyor okurunu. Politik olarak geçiş dönemi. Sovyetler yeni dağılmış. Hikâye Prag’da (yazarın da gençlik yıllarının geçtiği şehir) Orta Çağ’a ait bir ikon resminin sahtesinin yapılması ekseninde gelişiyor. Hikâyede çok sayıda farklı millet ve sosyal sınıftan karakter yer alıyor. Eserin reprodüksiyonlarını yapan yarı Rus bohem sanatçı Ivan Mansek, İngiliz bir göçmen ve sanat eleştirmeni Nick, mafya ve sanat camiasının ortak ayağı Bulgar Anton, Ilievski, Heidi, Roger, Angelika, Barbara, Klara, Sasha, Karolina, Han, Helena, Gabina, Tylore, Markov, Milachkov hikâyede geçen bazı karakterler yani mülteciler, kaçakçılar, sanatçılar, mafya ve bohemler… Tüm bu insanlar Sofya’dan kaçırılarak Prag’a getirilen bir Bizans ikonasının çevresinde adeta boşlukta bir yer tutmaya çalışıyorlar.
SATIR ARALARINDA ELIOT, FRIDA, BURROUGHS…
McCarthy’nin yazdıkları sadece kurgudan ibaret değil, Prag ve Amsterdam’ı çapraz çizen tramvay hatları, Sovyet kozmonotunun kaderi, radyo dalgaları, ikonanın üzerindeki figür dahi yazarın tüm evreni birbirine bağlayan felsefesinin elemanlarını oluşturuyor. Satır aralarında T.S Eliot, Frida, William Burroughs gibi isimleri görüyoruz. Bunun yanında McCarthy, ansiklopedik sayılabilecek bazı bilgileri okuyucuya kurgu içerisinde, hiç sıkmadan ayrıntılı şekilde betimleyerek veriyor. Örneğin bir sanat eserinin kopyalanabilmesi için gerekli malzemelerden -sarımsağın altın varak için sabitleyici olarak kullanıldığına dek- kopyalama tekniklerine, Amsterdam’daki merdivenlerin dar oluşundan, bu nedenle eşyaları caddeye indirmek veya eve taşımak için binanın çatısına kanca ile kurulan makara sistemlerine… Ve pencerelerden bile eşya taşınabildiğine dair ayrıntılar...
McCarthy hikâye kurgusunda bir karaktere odaklanmamıza izin vermiyor, “biri”nin hikâyesini okumuyoruz, bir bakıma karakterlere analojik yaklaştığını söyleyebiliriz, ana karakterler ise sırası gelince hikâyede rolünü yerine getiriyor.
Boşluktakiler Avrupa’nın geçiş dönemindeki bohem atmosferiyle örülmüş kurgusu ve kendine has retoriğiyle, çağdaş bir İngiliz romanı. Hikâyede tekrarlanan imgelerin ve karakterlerin çokluğu olay kurgusuna girmeyi bir nebze zorlaştırsa da kitabın dinamiği yakalandığında McCarthy’nin okuyucusu kendisine bir düşünme boşluğu bularak kitabın değişen mekânlara, zamanlara ve ruh hallerine ayak uydurabilecektir.
Zadie Smith tarafından da “edebiyatın geleceği” görülen Tom McCarthy ismini önümüzdeki yıllarda da çok duyacağız gibi görünüyor.
BOŞLUKTAKILER
Tom McCarthy
ÇEV: Çiğdem Erkal İpek
JAGUAR KITAP 2019
Yeni yorum gönder