Bazen, yazdığınız metinle baş etmenin en iyi yolu, kafanızın içinden, evinizden, hatta ülkeden çıkıp gitmektir. Gideceğiniz yer, İtalya’nın göbeğindeki bir 15. yüzyıl şatosuysa ya da İzlanda'daki bir balıkçı köyüyse eğer, çoğumuzun buna bir itirazı olmaz!
Dünyanın farklı bölgelerinde pek çok örneğini bulabileceğiniz bu tür yazar ve sanatçı konaklama evleri, sorumluluklardan, dikkat dağıtıcı her türlü unsurdan arınabileceğiniz, tatil ve işi birleştirebileceğiniz ilham mekanları sağlıyor. Doğanın içinde özgürce düşüncelere dalma, kraliyet ailesi mensubuymuşçasına tasasız bir hayat sürme, yepyeni yetenekler geliştirme fırsatları da cabası. Edebiyat, görsel sanatlar ya da benzeri yaratıcı alanlarda çalışan isimler, böylesi konaklama programlarından (residency) yararlananların başında geliyor. Sanatınızı ya da zanaatınızı konuşturmak için en uygun konaklama evlerinden 11 tanesi aşağıda. Bu türden programlar sizin için yalnızca bir hayalse, pek çok farklı ülkeden yazarlara ev sahipliği yapmış aşağıdaki örneklere bir göz atın!
Suyun üzerinde yazmak
Offshore Residency programı, size bir durağan bir oda değil, suyun üzerinde sürekli hareket halinde bir çalışma ortamı vaat ediyor. Görsel sanatlar alanında çalışanlara da da açık olan programa kabul edilenler, yelkenlinin içinde tarihî bir alana doğru bir haftalık bir yolculuğa çıkıyor. Programın temelindeki fikir, yazmakla, yelkenliyi kolektif bir şekilde idare etmek arasında sıkı bir ilişki olduğu yönünde.
www.offshoreresidency.org
Kuzey Kutup Dairesi’nde yazmak
Bilimkurgu yazarları böylesi bir seyahat rotasıyla özellikle ilgilenebilir. Kuzey Kutbu yakınındaki sularda, eski model bir keşif gemisiyle seyahat etmek, doğanın güzelliğinden ilham alanlara ya da çok sıcakta yazamayanlara hitap edebilir! Seyahatin gerçekleşeceği gemilerde, hem paylaşımlı alanlar hem de özel kamaralar yer alıyor.
thearcticcircle.org
15. yüzyıldan kalma bir İtalyan şatosunda yazmak
Civitella Ranieri Vakfı sanatçıları, yazarları ve kompozitörleri İtalya’nın orta kesimlerindeki bu Ortaçağ şatosunda bir araya getiriyor. Burada konaklayanlar, 6 hafta boyunca özel odalarda kalıyor, şatodaki stüdyoda çalışma fırsatı buluyor, bahçelerde dolanıyor ve yerel ürünlerle hazırlanmış yemeklerin tadına bakıyor. Bir Rönesans şairi olmanın tüm imtiyazlarını yaşamayı kim istemez?
www.civitella.org
Jack Kerouac’ın ahşap evinde yazmak
Kerouac gibi yazma niyetiniz varsa, muhtemelen sabit bir yerde yazmak iyi fikir olmayabilir. Yine de, Kerouac’ın Orlando’daki bungalow tarzı küçük ahşap evinde üç ay geçirmeyi istememek hayli zor. Kerouac, Zen Kaçıkları’nı yazdığı sırada bu evde annesiyle yaşıyormuş.
www.kerouacproject.org
İzlanda'da balık çiftliğinde yazmak
Nüfusu yalnızca 180 olan Stöðvarfjörður, İzlanda’nın doğu fiyordlarında yer alan küçücük bir köy. Buradaki balık çiftliği binası, artık bir sivil toplum kuruluşunca kullanılıyor. Burayı anlatmak için sakinlerini saymak yeterli: Yazarlar, görsel sanatlarla ilgilenenler, heykeltıraşlar, dansçılar, müzisyenler, fotoğrafçılar, eski bir balık üretim çiftliği ve hayli dostane iki köpek… Başka söze gerek var mı?
Creative Centre
Bir deniz fenerinde yazmak
Bir denizfenerinin içinde yaşamak gibi hayaliniz varsa, Robert Louis Stevenson’nın büyükbabası tarafından tasarlanmış bu mekandan daha iyi bir seçenek olmayabilir. İskoçya’daki Shetland Adaları’nda bulunan Sumburgh Head deniz feneri, tüm sanatçılara açık olsa da, yazarların şansı daha yüksek. Geniş yeşillikler içinde midillilerle vakit geçirmek de size iyi gelebilir.
Sumburgh Head
Alaska’daki bir doğa parkında yazmak
Alaska’daki devasa doğa parklarındaki konaklama programlarına katılan sanatçılar, bir yandan parkın içinde koruculuktan tur rehberliğine farklı işlerde çalışırken, bir yandan da sonsuz gibi duran manzaranın ortasında yazı başına oturma fırsatı buluyor. Göller, türlü türlü bitkiler, vahşi hayvanlar… Buraya gelip de yazar olmaktan tümüyle vazgeçip, kendinizi vahşi yaşama bırakmak mümkün.
Region 10
Bir bağ evinde yazmak
İlham perileri birkaç kadehten sonra geliyorsa ya da mayalı üzümün kokusu sizi daha şairane yapıyorsa, bu programa başvurmak için bir an bile tereddüt etmeyin. Kaliforniya ve Kanada’nın muhteşem güzellikteki üzüm bağlarında bir hafta boyunca konaklamak, zihninizi her anlamda açacaktır.
www.writingbetweenthevines.org
Modernist bir ağaçevde yazmak
Jan Michalski Vakfı’na ait “ağaçevler”, perfore tavandan aşağı doğru uzanan modernist kutuları andıran odalar asına bakarsanız. İsviçre’nin Lozan kentinin yakınlarındaki bu özel ağaçevlerde çalışırken Alpler’i seyre dalmak mümkün. Yazarlar burada, Mont Blanc manzarası eşliğinde, projelerinin niteliğine göre altı aya kadar konaklayabiliyorlar.
Tüm gürültülerden arınmış kilitli bir odada yazmak
Michael J Seidlinger’ın öncülüğünde başlayan bu projede, yazarların ne başvuru ücretleri ne de kabul alıp almama konusunda endişe etmesine gerek var. Bu “konaklama projesi”nde fikir basit: kablosuz ağınızı kapatıp, internetten uzak duruduruyorsunuz. Kendinizi her türlü dikkat dağıtıcı etmeden uzak tutan sade döşenmiş bir odaya girip, kapıyı kilitliyorsunuz ve anahtarı fırlatıp atıyorsunuz. Kalem elinizde, kağıt önünüzde, gerisi size kalmış.
Derleyen: Abbas Bozkurt
Kaynak: Electric Literature
Yeni yorum gönder