Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Heykelleri dikilen roman kahramanları




Toplam oy: 1183

Sokakta yürürken ansızın yan taraftaki duvardan, evet duvarın içinden, birinin geçtiğini görmek sanırız aklın sınırlarını bir hayli zorlar ya da sakin bir parktta dolanırken karşınıza elinde piposuyla bir komiser çıksa sonraki birkaç adımı geri geri atmak düşüncesi daha doğru gelebilir o an. Ancak hikayeleri bilenler için, ne korku ne de şaşkınlık, hem Ayme'nin Duvargeçen'i hem de Simenon'un Maigret'si hoş bir tesadüf olacaktır yalnızca. İşte dünyanın çeşitli kentlerinde karşımıza çıkabilecek o hoş tesadüflerden birkaçı...

 

 

 

 

Sir Arthur Conan Doyle'un ünlü dedektifi Sherlock Holmes... Conan Doyle'un öykülerinde Londra, Baker Caddesi'nde 221B'de ikamet ettiğini bildiğimiz Sherlock Holmes'un heykeli, tahmin edileceği gibi, tam da Baker Caddesi metro durağı çıkışında yer alıyor. (John Doubleday, 1999)

 

 

 


 

 

 

 

 

Londra'daki bir diğer heykel de, J. M. Barrie'nin yarattığı en ünlü karakter olan Peter Pan'a ait. (George Frampton, 1912)

 

 

 


 

 

 

 

Yalnızca çocukların, çocukluğumuzun değil; tüm kuşakların kahramanı Küçük Prens, Fransa'nın Lyon kentinde, yaratıcısı Saint-Exupéry ile birlikte. Aslında dünyanın çeşitli köşelerindeki Küçük Prens heykellerinden yalnızca biri... (Christiane Guillaubey, 2000)

 

 

 


 

 

 

 

Polisiyenin bir başka ünlü karakteri de Simenon'un Komiser Maigret'si. Heykeli Hollanda'nın Delfzijl kentindeki bir parkta yer alıyor. Yukarıdaki 1966 tarihli Maria Austria'ya ait fotoğrafta yazar Simenon'u, Maigret heykelinin açılışında görüyoruz. (Pieter d'Hont, 1966)

 

 

 


 

 

 

 

Marcel Aymé'yi Duvargeçen kitabındaki unutulmaz karakteriyle bir araya getiren heykel Paris, Montmartre'da; duvarların içinden kolayca geçme yeteneği bulunan çekingen bir devlet memuru... (Jean Marais, 1989)

 

 

 


 

 

 

 

Ferenc Molnar'ın unutulmaz Pal Sokağı Çocukları, Budapeşte sokaklarında... (Péter Szanyi, 2007)

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.