John Berger ve Selçuk Demirel işbirliğine daha önce Kıyıdaki Adam (1998), Katarakt (2011) ve Duman (2016) gibi kitaplarla tanık olmuştuk. Selçuk Demirel’in desenleri, geçtiğimiz günlerde Yapı Kredi Yayınları etiketiyle çıkan Saat Kaç?’ta bir kez daha Berger’ın denemelerine, şiirsel metinlerine, düşünce fragmanlarına (Berger’ın yazılarını nasıl tanımlamak isterseniz) eşlik ediyor.
Pek çok kişisel sergisinin yanı sıra, desen albümleri ve çocuklar için yazıp resimlediği kitaplarıyla da tanıdığımız Selçuk Demirel, yaşamını Paris’te sürdürüyor ve Le Monde, The New York Times gibi uluslararası basının devleri için çizimler hazırlıyor.
Berger metinlerinin İtalyancadaki çevirmeni Maria Nadotti’nin yayına hazırladığı Saat Kaç? için Berger ve Demirel 2016 yılında çalışmaya başlamış. Berger'ın 2017'nin ilk günlerinde aramızdan ayrılmasının ardından, Selçuk Demirel ve Maria Nadotti projeyi yarıda bırakmama kararı almışlar ve kelimelerle çizimler arasındaki diyaloğa Nadotti de dahil olmuş.
Ortaya çıkan yapıt, en basit tanımıyla, okuyucuyu “zaman” hakkında düşünmeye davet ediyor. Şöyle anlatıyor bu metin-desen birlikteliklerini Maria Nadotti: “Ve varoluş Selçuk için olduğu kadar John için de, insanlara özgü bir ayrıcalık değildir. Var olan doğa ve şeylerdir, sanat yapıtları ve gündelik nesnelerdir, kediler, ağaçlar, kaşıklar ve saatlerdir, düşünceler ve eylemler (...) Berger de, Demirel de zamanın boş değil, açık olduğunu bize hatırlatırlar.”
Berger’ın Selçuk Demirel’in çalışmalarını nitelediği bir alıntıyla açılıyor kitap: “Selçuk çoğu zaman, vücudun parçalarını (...) sanki insanlık durumunun komedisi orada, insan vücudunun melankolisindeymiş gibi kullanıyor.”
Boşlukları da kelimeler kadar iyi kullanan, tasarruflu, bazen şiir, bazen felsefe tadı veren bir kitap Saat Kaç?.
“Resim yaparken zaman duyumunu kaybediyorsun. Mesafe ölçülerine odaklanıyorsun tamamen.” diyen John Berger’ın kelimeleri Demirel’in gökyüzü deseninin içinde yankılanıyor ve boşlukta anlamını gitgide çoğaltıyor...
“Zamanın akışı anaforludur” diyen kitap, bu usul usul her şeyi değiştiren anaforun içinde kısa bir süre kalıp düşünmeye bir çağrı.
Manşet görseli: Selçuk Demirel'in Duman (Smoke) kitabı için hazırladığı bir desen
Yeni yorum gönder