Cervantes, romanının prologunda, Don Kişot'un hikayesini hapisteyken hayal ettiğini söyler. Adi hırsız Jack Black, San Quentin hapishanesinde, mahkumları islah etmek için uygulanan yaratıcı yazarlık terapisi sonucu, Kazanamazsın adlı romanı yazar ve bir anda Beat Kuşağı'nın ilham perisi olur. Dostoyevski, Sibirya çalışma kampında gördüklerinden sonra, eserlerinde yoğun bir ölüm teması benimser.
Dört duvar arasında geçen, toplumdışı karakterlerin kahramanlaştığı, iyi ve kötü, suçlu ve suçsuz, intikam ve masumiyet, birey ve toplum kavramlarıyla hesaplaşılan hapishane romanı saat gibi işleyen formülüyle her devrin iktidar eleştirisi olmayı başardı. O iktidarlar ki, edebiyatçıları hapse atmayı pek sever. Yazmaya devam etti edebiyatçılar içeride de. Mektuplar yazdılar en çok. Dostlara, sevgililere. Hapishane mektupları o kadar çoktu ki, bir edebiyat türü oldu, kitaplaştırıldı. Hapishane anıları neredeyse kurmaca kadar merakla okundu. Bu süreç devam ediyor, belki şu anda bir mektup daha yazılıyor. Okları takip edin ve içinden hapishane geçen kitaplar önerilerimizi keşfedin.
Hazırlayan: Aysu Önen / Çizen: Sedat Girgin
Yeni yorum gönder