Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Kararsız Okur: Mecralararası maceralar




Toplam oy: 1451

Yeni bir fenomen ile tanışın: transmedya hikayecilik. İçinde hikaye sözcüğü geçtiğine bakmayın, edebiyat bu olgunun yüzde yüz sahibi değil. Edebiyat, hikayenin gücünü aklınıza gelebilecek her türlü pazarlama ve iletişim platformuna transfer ediyor. Size mümkün olacak her şekilde ulaşmak için: kitap, çizgi roman, film, video oyunu, dizi, web dizisi, mobil aplikasyon, müzik, sosyal medya ve daha icat edilmemiş yeni mecralar. Bazı yazarlar, kitaplarında başlattıkları mitolojiyi mecralar arasına kendileri yaymaya başladılar bile. Büyük bir hikaye ordusunu yöneten komutan yazarlar onlar. Bazen hikaye yazarını değiştiriyor. Eski nesil yazarları da dijital çağa taşıyan seçenekler var. Jane Austen Facebook arkadaşınız olabilir. Basitçe bir kitabın filme uyarlanmaasından söz etmiyoruz. Zaten uyarlamalarda makbul olan orijinal hikayeye sadakat değil amaç. Aman, hikayenin her mecrada ayrı bir yönünün keşfedilmesi, kurmaca kanonun genişlemesi, mitolojik evrenlerden yeni oyun alanları yaratılması. Var mısınız oynamaya? Okları izleyin.

 

 

 

 

Çizim: Sedat Girgin

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.