Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Karne: Nabız, Su, Sürücü




Toplam oy: 1268

Üç kitabı baskısı, kapağı ve iç sayfaları yönünden değerlendirdiğimiz Karne'nin baskı kritikleri Libris Lipum, tasarım kritikleri Bila Perve tarafından yapılmıştır.

 

Baskı

 

Kitap üretiminde yapılablecek tüm hatalar var. Kapak su yolu ters, sırt pres ve yanal presler yetersiz, sırt konk ve köseler yuvarlanmış. Ön ve arka baskı ayarsız. Mazruf konusunda bu kadar titiz bir kurumun zarf konusundak özensizliği inanılmaz…

 

 

 

Kapak


Ayrıntının hepsi birbirine benzeyen standart kapaklarından bir. Kapakta kullanılan resmin küçüklügü algılamayı iyice zorlaştırıyor. Sarı tonlarına yakın krem rengi zemin üzerinde siyah başlık okumayı kolaylaştırıyor ama kitabın adı, yazar adının okunaklılığını tehlikeye atacak kadar üzerine basmış durumda. Arka kapağın tümünü kaplayan tanıtım yazısı neredeyse
okunamayacak kadar küçük dizilmiş. Okurun raf basında bu uzunlukta bir tanıtım yazısını okumasını beklemek ilginç bir yaklasım. Sırtta bulunan ktap adı ve yazar adı da zayıf ve küçük dizilmiş harflerle yazılmış.



İç sayfalar

 

İç sayfalar okunaklı ama küçük yazıtipleri kullanılarak sıkısık satır aralarıyla dizilmişs. Bu haliyle zor okunan br kitap olmasına rağmen ana metnin içinde, tırnak içine alınmış cümleler, talk kullanımı vb. gibi çeşitli farklılıklar ince br uygulama titizlğiyle yapılmış. Sayfa numaralarının altında yer alan bezemelerle bölüm başlıklarında kullanılan yazıtipinin uyumsuzluğu gözü tırmalıyor. Künyesi oldukça ayrıntılı ve yeterli.

 

 

 


 

 

 

Baskı

 

Oldukça sorunsuz bir cilt, sırt bandı dar olmasa kusursuz. Lokal lak ayarsız ve yetersiz. Kapak baskısı iyi değil.

 

 

 

 

 

 

 

 

Kapak

 

Nihayet usta iş bir kapak tasarımı. Rafta görünürlük açısından da, renk ve yazıtipi seçimleri açısından da iyi tasarlanmış bir kapak. Genellkle çok satan kitaplarda uygulanan yazar adını öne çıkarma taktiği hem teknik hem grafik açıdan çok iyi  uygulanmış. Yayınevi logosunun tasarımın bir parçası haline gelmesi de hoş bir ayrıntı sayılabilir. Sırt siyah zemin kullanılarak ama ön ve arka kapağı bütünleyen bir şekilde tasarlanmış. Kapak gibi ustaca tasarlanmış olan arka kapak, iki parçadan oluşan ancak büyük ve okunaklı puntolarla dizilmiş, raf basında bir çırpıda okunabilecek kadar kısa bir tanıtım metni içeryor.

 

 

İç sayfalar

 

İç sayfalar derli toplu ve ferah satır aralarıyla dizilmişs. Sayfa numaraları, kenar boşlukları yerli yerinde. Farklı anlatımlar için
seçilen yazıtiplernin varlığı kitabın iç tasarımını zenginleştirmiş. Ancak 'defter' için kullanılan yazıtipinin satır araları oldukça dar.
Bu sayfalarda bir okunaklılık sorunu oluştuğunu da söylemeliyiz. Keşke yazar tarafından üretilen ve bölüm başları ile bazı  sayfalarda kullanılan vinyetler, kapak tasarımında kullanılanlarla aynı görsel dile sahip olsaydı. Kapak ve arka kapak içlerinde kullanılan mavi zeminle sayfalar kitabın tasarım değerin artırıyor. Künyesi yeterli ve ayrıntılı.

 

 

 

 


 

 

 

 

Baskı

 

Kapakta su yolu ters, açmak ve okumak zorlaşıyor, kapak kıvrılmıyor. Ön ve arka baskı yer yer ayarsız.

 

Kapak

 

Grafik açıdan rafta görünürlüğü yüksek olsa da 'otobana yazılmış yazı' klişesi ile tasarlanmış tipik bir çok satan kapağı. Kapak
üzerinde yer alan tanıtım metinler küçük ve siyah dizildiği için neredeyse zeminde kayboluyor. Arka kapak biraz karışık olmakla birlikte raf önündeki okurun bilgi ihtyacını karşılamak açısından yeterli ve okunaklı. Kitabın 'başka kitaplar' serisine ait olduğunu gösteren bir bant içeren sırt tasarımı okunaklı ve güçlü.

 

 

 

İç sayfalar

 

Kullanılan kağıt, dokusu, rengi, baskıyı taşıyışı ve arka vermeyen tokluğuyla oldukça iyi bir seçim olmuş. İç sayfalar okunaklı
büyüklükte, tırnaklı bir yazıtipi ile dizilmiş. İç kapakta yer alan çevirmen adının dizildiğig yazılar gereksiz yere en genişletilerek
kullanılmış. Sayfa numaraları ortalanarak ve rahatsızlık vermeyen bir büyüklükte yerleştirlmiş, ancak kenar boşlukları biraz fazla gibi. Künyesi yeterli.

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.