Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Kitap kurtlarının bayılacağı 11 tarif




Toplam oy: 1261

1. Kuru Erikli Kuzu Yahnisi

 


Ne okumalı: Suzanne Collins’ten Alaycı Kuş - Açlık Oyunları III

 

“Açlıktan ölüyordum ve güveç – yoğun bir sos içinde biftek, patates, şalgam ve soğan – o kadar lezizdi ki, yavaş yemekte bir hayli zorlanıyordum. Yemek salonunun her köşesinde, iyi bir yemeğin yaratabileceği gençleştirici etkiyi görebilirdiniz. İnsanları nasıl daha kibar, daha komik, daha iyimser kılabildiğini ve yaşamaya devam etmenin hata olmadığını hissettirdiğini. Her tür ilaçtan daha iyiydi.”


2. Guthrie Soslu Kızartılmış Yeşil Domatesler

 

 

Ne okumalı: Fannie Flagg’den Fried Green Tomatoes at the Whistle Stop Cafe

 

“Güney’de yemek, dünyanın her yerinde olduğu gibi oldukça önemlidir çünkü insanların kültürünü tanımlar.”

 

3. Lokum

 

 

 

Ne okumalı: C.S. Lewis’ten Narnia Günlükleri 2 - Aslan, Cadı ve Dolap

 

“Âdemoğlu” dedi Kraliçe aniden, “bir şeyler yemeden, içmenin tadı olmaz. Ne yemek istersin?”
“Türk lokumu, lütfen Majesteleri” dedi Edmund.
Kraliçe matarasından kara bir damla daha damlattı ve aniden yeşil ipek bir kurdeleyle bağlı yuvarlak bir kutu belirdi. Kutuda kilolarca en iyi cins Türk lokumlarından vardı. Bütün lokumlar tatlı ve hafifti. Edmund hayatında bundan daha lezzetli bir şeyin tadına bakmamıştı.”

 

4. Poularde à l’Estragon

 

 


Ne okumalı: Lev Tolstoy’dan Anna Karenina

 

“Stephane Arcadievitch'in yemekleri Fransızca isimleri ile söylemekten hoşlanmadığını bilen Tatar, onun istediği gibi emir vermesine bir şey demedi, ama sonunda da yemeklerin isimlerini kendi bildiği gibi tekrar etmeye başladı... “Soupe printaniere, turbot sauce Beaumarchais, poulard a l’estragon, Macedoine de fruits”. Bunu söyler söylemez, sanki kurulmuş gibi, listenin birini ortadan kaldırıp, öbürünü çıkardı. İçkilerin listesiydi bu. Stephane Arcadievitch'e uzattı.”

 

5. Sansa’nın Limonlu Kekleri

 

 

 

Ne okumalı: George R.R. Martin’den Buz ve Ateşin Şarkısı - Kargaların Ziyafeti

 

“Limonlu limonlu limonlu kekler… Ve istediğin kadar yiyebilirsin.”

 

6. Ernest Hemingway’in Favori Hamburgeri

 

 


Ne okumalı: Ernest Hemingway’den Paris Bir Şenliktir

 

“Güzelce ve ucuza yiyor, güzelce ve ucuza içiyor, güzelce ve birbirimizi ısıtarak uyuyor ve âşık oluyorduk.”

 

7. Karamel Soslu Elmalı Turta

 

 

 

Ne okumalı: Jack Kerouac’tan Yolda

 

“Bir dondurmalı elmalı turta daha yedim, ülkeyi boydan boya katederken tüm yediğim hemen hemen bundan ibaretti, besleyici olduğunu biliyordum ve de çok lezzetliydi elbette.”

 

8. Carbonara Soslu Spagetti

 

 

 

Ne okumalı: Donna Tartt’tan The Goldfinch

 

“Ölümüne günler kala kafamda, yediğimiz yemekleri tek tek sıralıyordum. Yunan lokantasına en son gidişimizi, Shun Lee Palace’ı ziyaretimizi, bana pişirdiği en son akşam yemeği ile (Carbonara soslu spagettiyi) bir öncekini (Kansas’ta yaşayan annesinden öğrendiği Indienne tavuğu tarifi)…”

 

9. Tohumlu- Çekirdekli Kek

 

 

 

Ne okumalı: Charles Dickens’tan David Copperfield

 

“Dünyadaki en zarif çay masasıydı. Miss Clarissa başa oturdu. Çekirdekli keki kesip servis ettim. Küçük kızkardeşlerin çekirdekleri tek tek toplayıp, şekerleri gıdım gıdım yemek gibi bir zaafı vardı. Miss Lavina, çizdiğimiz mutluluk tablosunu sahiplenircesine sevecen bir tavırla bakıyordu. Biz de mükemmel bir uyumla birbirimizle uğraşıyorduk.”


10. Tereyağlı Sarımsaklı Kıtır Ekmekler ile Deniztaraklı Balık Çorbası

 

 

 

Ne okumalı: Herman Melville’den Moby Dick

 

“Amanın dostlar, nasıl anlatayım size! Bu çorbanın içinde, ufak tefek ceviz boyunda tadına doyulmaz deniztarakları, havanda döğülmüş peksimet tozu, incecik kesilmiş domuz pastırması vardı; ayrıca da tereyağı ve bol bol tuz biber.”

 

11. Çikolatalı Babka

 

 

 

Ne okumalı: Michael Chabon’dan Kavalier ve Clay’in Akıl Almaz Maceraları

 

“Babkam için yer ayırdın mı?” dedi Bubbie. “Tatlı için midemde her daim biraz yer ayırırım Mrs. Kavalier,” diye yanıtladı Bacon.

 


 

Kaynak: BuzzFeed

 

Çeviren: Sevgi Demir

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.