Ayin ismiyle Türkçeye çevrilen Hereditary (2018) korku türüne düşkün olanların uzun zamandır merakla beklediği filmdi ve görünüşe bakılırsa bekleyişe değdi. Tüm dünyada büyük ses getiren film, klasik korku unsurlarını özleyenleri de, alt metni bol, ailevi meseleleri deşen çetrefil bir korku filminin eksikliğini çekenleri de fazlasıyla etkilemiş gözüküyor.
Henüz 31 yaşındaki Ari Aster’in ilk uzun metrajı olan Hereditary, içerdiği anlam katmanlarıyla şaşırtıcı derecede olgun bir film. Dahası, metninin kuvveti, seyirciyi her an diken üstünde tutan klasik korku filmi çekirdeğini ve atmosferini de hiç bozmuyor.
Korku türünün insanın dehşet verici yanlarını deşmek için en elverişli türlerden biri olduğunu hatırlatan bir film Hereditary. Türün, aile dediğimiz kurumu analiz etmek için de en iyi aracılardan biri olduğuna şüphe yok.
Bustle’ın hazırladığı liste, Hereditary ile benzer yolları izleyerek okura tesir eden korku romanlarını hatırlatıyor bizlere.
Hereditary'den bir kare
1) Kafamdaki Hayaletler
Şeytani varlıkların bedenleri ele geçirdiği türden bir başka aile dramı arıyorsanız, Paul Tremblay’in Kafamdaki Hayaletler adlı romanı tam istediğiniz şey olabilir. Hereditary’deki aile gibi bu romandaki Barrett ailesi de sıradan bir görünüme sahip. Ta ki kızlarından biri şizofreni belirtileri göstermeye başlayana ve bu da onun şeytani varlıklarca zaptedildiği şeklinde yorumlanana dek... Şeytan Kayası adlı romanıyla gündemde olan, korku türünün usta isimlerinden Tremblay’in özgün kurgusu hiç beklenmedik yönlere sapıyor.
2) Tepedeki Ev
Shirley Jackson, Tepedeki Ev’de “perili ev” alt türüne farklı bir bakış açısı geliştiriyor. Bu romanda hayaletler ya da periler yok, şeytani mevcudiyetler binanın ta kendisinde ortaya çıkıyor. Duvarlar ve binanın kendisi korkunun ana unsuru oluyor. Hereditary’deki dehşet verici, labirentimsi evin bir benzerine burada da rastlamak mümkün.
3) Slade Köşkü
Bulut Atlası, Hayalet Yazılar ve 9. Rüya gibi popüler kitaplarıyla tanıdığımız Britanyalı yazar David Mitchell imzalı Slade Köşkü, görünürde, dokuz yılda bir (1979 yılından başlayarak 2015 yılının Cadılar Bayramı’na dek) Ekim ayının son Cumartesi günlerinde gerçekleşen bir gizemin peşine düşüyor; ancak romanın altında yatan esas mevzular başka. Babalar ve çocuklarıyla ilgili arızalar, bunların nesilden nesile aktarılışı, Slade Köşkü’nün esas meselesi.
4) White Is For Witching
Helen Oyeyemi’nin romanı White Is For Witching, İngiltere’nin Dover adlı bir kasabasında, birkaç nesil kadının birbirlerine doğaüstü bir güçle bağlı olması üzerine kurulu. Hereditary gibi White Is For Witching de kuşaklar arası bir öyküyü tüyler ürpertici bir evin içinde anlatıyor.
5) The Good House
Tananarive Due imzalı The Good House’ta karşımıza Hereditary’de oldugğu gibi yine yas tutan bir anne çıkıyor. Oğlunun gizemli ölümüne dair bazı cevaplar arıyor ve bu sırada, yıllar önce kaybettiği büyükannesinin evine dönüyor. Büyükannenin doğaüstü güçleri olduğunu keşfedince, sırf onları değil etraflarındaki herkesi etkileyen korkunç bir gerçekle yüzleşiyor.
Yeni yorum gönder