Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Sokaktan: Ankara'da bir vampir hayaleti dolaşıyor: Edward Cullen




Toplam oy: 1195

Ankara'nın adı kitapçılarla özdeşleşmiş Olgunlar Sokağı'nda bir bozkır ikindisi. Gölgelik kitapçı önleri, bunaltıcı temmuz sıcağında Ankaralılar için kitap bakmanın yanı sıra usulca bir nefeslenme yeri gibi. Vampir edebiyatına ve sinema uyarlamalarına dair görüşler ekseriyetle gençliğinin ilk demlerindeki taze belleklerden. Sinema uyarlamalarının kitaplardan daha çok ilgi görmesi şaşırtıcı değil. Herkesin dilinde bir Edward var ki sormayın gitsin.

 

 

 

 

 

"AKSİYON HER ZAMAN VAR"

 

 

 

 

Sinan Mete Kutluata (22, Öğrenci)


Vampir edebiyatı kitaplarını okuma fırsatım olmadı ama Alacakaranlık, Şafak Vakti, Tutulma, Yeniay filmlerini arkadaşlarımla izledim. Filmlerdeki sevgi, entrika konuları ve kavga dövüş sahneleri ilgimi çekince bütün seriyi izledim. Ayrıca sanal dünyada yaşanılanları izlemek de ayrı bir heyecan veriyor. Aksiyon her zaman var bu da ilgi çekici. Yeni filmlerinin çıkmasını da merakla bekliyorum.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

"KURT ADAM DA ÇOK YAKIŞIKLIYDI"

 

 

Belgin Akyüz (15, Öğrenci)

Yaşıtlarım arasında yaygın olduğu için birkaç sene önce vampir kitapları okumuştum. O dönem ilgimi çekmişti, belki herkesin okumasından dolayı oldu bu. Şimdi yenileri çıkarsa okur muyum bilmiyorum. Bir insanla bir vampirin aşkı, kızın vampire dönüşmesi çok ilgimi çekmişti. En çok Tutulma filmini beğendim. Edward elbette benim favorim ama Tutulma filminde Kurt Adam da çok yakışıklıydı.

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

"EN ÇOK EDWARD DİKKATİMİ ÇEKİYOR"

 

 

 

Merve Kılıç (16, Öğrenci)

Uzun zamandır vampir edebiyatı okuyorum. Yaratıcı, farklı ve doğada olmayan şeyler olduğu için ilgimi çekiyor. Benim için yeni, başka bir dünyanın kapılarını açıyor. Hayalgücümü de geliştiriyor. Alacakaranlık serisini ve Gece Evi serilerini okudum. En çok Edward ilgimi çekiyor. Film olarak da en çok Alacakaranlık filmini seviyorum. Alacakaranlık'ın son filmi biraz ahlaksız olduğu için o hoşuma gitmedi.

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

"EDWARD HER KIZIN HAYALİNDEKİ ÇOCUK"

 

 

 

Berfin Çakmakçı (15, Öğrenci)

Annem Alacakaranlık kitabını hediye almıştı. O kitabı okuduktan sonra diğerlerini de okudum. Kitaplardaki aşk hikayesi benim kitapları okumam için ilk neden. Şafak Vakti kitabını çok beğendim çünkü orada evleniyorlardı. Edward her kızın hayalindeki çocuk gibi. Kararlı, maceracı ve duygusal. Kızın vampirden hamile kalması, annelik isteği de kitapta bana çok ilginç geldi. Ama bunun gerçekten olabileceği tabi ki çok gerçekçi gelmiyor.

 

 

 

 


 

 

 

"ADETA HAYATA BİR SÜRE ARA VERİYORSUNUZ"

 

 

 

Zahide Akpınar (30, Muhasebeci)

Vampir hikayelerinin anlatıldığı kitapları gençlerin elinde görüyordum. Bu tür kitaplar okuyan bir arkadaşımdan Alacakaranlık'ı alıp okudum. Kitabın masalsı dünyası, karakterlerin farklılığı ve dinamizmi ilgimi çekti. Konular da oldukça sürükleyici. Daha sonra bu konudaki diğer kitapları okumaya vaktim olmasa da bütün filmlerini izledim. Filmlerde de o masalsı dünyanın aktarılışı çok hoşuma gitti. Başka bir dünyanın içinde kendinizi buluyorsunuz ve adeta hayata bir süre ara veriyorsunuz.



 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.