1980’lerin sonuyla birlikte gitgide irtifa kaybeden şiir 2000’lerle birlikte ülkemizde yeniden diklenmenin ipuçlarını vermeye başladı. Öznenin parçalanıp yaşantıların sanallaştığının iddia edildiği bu dönemde ülkemizde daha çok ve daha çeşitli şiir yazılmaya, şiir alanında yeni arayışlar görülmeye başlandı. Ancak ne var ki bu hareketlenme daha çok marjda kalmış, küçük dergilerde ve yayınevlerinde toplanmıştı. Şiir marjinalleşmiş, öncü kimliğini bir ölçüde kaybetmişti. Şairler kendi içine kapanmış, dar bir izlerçevreye hitap eder olmuştu. Ancak yeni binyılla birlikte şiirde görülmeye başlanan hareketlilik sonucu işte nihayet “büyük” yayınevleri de bu gelişmelere ilgisiz kalamadı. Ülkemizin önde gelen yayınevlerinden biri olan Ayrıntı Yayınları yeni bir şiir dizisi yayımlamaya başladı; ilk olarak Orhan Kahyaoğlu’nun hazırladığı Modern Türkçe Şiir Antolojisi ile Sohrâb Sepehrî’nin Sekiz Kitap ve Mario Benedetti’nin Aşk Kadınlar ve Hayat adlı kitapları yayımlandı.
Bunların içinde antoloji oldukça iddialı bir girişim ve ülkemizde 14 yıldır yayımlanan ilk modern Türkçe şiir antolojisi olma özelliğine sahip. Antoloji, sahip olduğu birçok ayırt edici özelliğin yanı sıra “eleştirel” olma niteliğini de taşıyor ve en son 1980’lerin sonuna kadar değerlendirilmiş olan Türkçe şiir serüvenini 2000’lere kadar taşıyor. Antolojilerin bir tür meşrulaştırma aracı olduğunu düşünürsek, bu antolojiyle birlikte daha önce dışarıda bırakılmış olan birçok şiirsel girişim kayıt altına alınıyor. 80’lere oranla benim “şiirimizin kaynama süreci” olarak nitelediğim ve ne yazık ki “geçiş dönemi” olarak hafife alınmaya çalışılan 90’lı yıllar şiiri de ilk kez bir antolojiye, üstelik ayrıntılı bir incelemeye konu ediliyor. 90’ların aslında 80’lerin devamı olmayıp bir kopuş şiiri olduğu daha belirginleşiyor, görünür hale geliyor, ki antolojilerin de toz duman içinde kalmış gelişmeleri, serinkanlı, hakkaniyetli ve serinkanlı bir yaklaşımla görünür kılması beklenir. Yayınevi Yaşar Miraç’ın efsanevi kitabı Trabzonlu Delikanlı’yı da yayımlayarak sürpriz bir kitapla Türk şiirine de giriş yaptı. Bu çok sevindirici ve Türk şiirinin gelişimini destekleyecek bir girişim. Bu girişimin şiirimizi canlandıracağını düşünüyorum.
* Görsel: Can Çetinkaya
Yeni yorum gönder