Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Agatha Christie'nin gizemi çözüldü mü?



Toplam oy: 702

Polisiye edebiyatın önde gelen isimlerinden Agatha Christie, yapıtlarının son sayfasına dek okurun merak duygusunu canlı tutabilen bir yazardır. Kitaptaki katili tahmin etmek de pek öyle kolay değildir. Fakat geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir panelde, uzmanlar yazarın romanlarındaki bazı karakteristik özelliklerden yola çıkarak suçlunun kolayca bulunabileceğini öne sürdü.

 

UKTV Channel Drama tarafından Agatha Christie’nin 125. yaşı vesilesiyle düzenlenen bu panelde, yazarın çok satan kitaplarında aslında bir formülün gizlendiği konuşuldu. Nil’de Ölüm, Doğu Ekspresi’nde Cinayet, Roger Ackyrod Cinayeti gibi ünlü yapıtların da aralarında bulunduğu 26 kitaplarda, aralarında Exeter Üniversitesi’nden Dr James Bernthal ve bilgi analisti Brett Jacob’un da bulunduğu uzmanlar tarafından tespit edilen o formüller:

 

 

1- Zanlı, maktulle arasında duygusal bir bağ bulunanlardan biri oluyor. Örneğin onun eşi ya da akrabası... Ve mutlaka kitabın ilk yarısında tanıtılıyor.

 

2- Eğer kitapta kara taşıtları yoğunluktaysa, katil muhtemelen kadın. Deniz taşıtları egemense de katil muhtemelen erkek.

 

3- Eğer kurban boğulmuşsa, failin erkek olma ihtimali yüksek. Diğer taraftan, eğer kitapta mekan olarak kır evi kullanılmışsa, fail yüzde 75 kadın.

 

4- Eğer katil kadınsa, Christie’in kullandığı dil daha negatif oluyor. Ayrıca kadın katiller sezgilerle yakalanırken, erkek katilleri ele veren bilgi ve mantık oluyor.

 

5- Eğer araştırmanın sorumluluğunu aykırı dedektif Hercule Poirot üstleniyorsa, maktul bıçaklanarak öldürülüyor ve katilden kitabın başında sıklıkla söz ediliyor.

 

6- Eğer dedektif Miss Marple ise, katil maktulü para ve gönül ilişkisi yüzünden öldürüyor ve katilden kitabın başlarından ziyade sonlarına doğru bahsediliyor.

 


 

>>> Bir Agatha Christie muammasının içinde...

 

 

 


 

 

Kaynak: The Telegraph

 

MA

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.