Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Asya'dan Avrupa'ya Nazım Hikmet



Toplam oy: 643

Nazım Hikmet'in 112. doğumgünü dün İstanbul Akatlar'daki Sanatçılar Parkı'nda çok özel bir şekilde kutlandı: Heykeltraş Mehmet Aksoy’un 70 tonluk Afyon Grisi mermerden bir buçuk senede yontarak ortaya çıkardığı  “İki Yakaya Nazım Hikmet Kültür Köprüsü”nün açılışıyla!

 

 

Parkta çok sayıda davetlinin katılımıyla düzenlenen açılış törenin sunuculuğunu Enver Aysever yaparken Yaşar Kemal, Mehmet Aksoy ve Rutkay Aziz ise hem Nazım Hikmet'e hem de heykelin önemine değinen konuşmalar yaptılar. Enver Aysever Nazım Hikmet'in bugün siyasi kimliğinden ayrı düşünülemeyeceğini söylerken, Rutkay Aziz de Nazım Hikmet'in "devrimci" niteliklerini dile getirdi ve Nazım Hikmet'in bu duruşunun bugünün siyasi ortamında bir kez daha anlam kazandığını söyledi. Rutkay Aziz ayrıca daha önce yine Mehmet Aksoy imzalı Kars İnsanlık Anıtı'nın başına gelenler nedeniyle Mehmet Aksoy'un bugün simgesel bir değeri olduğunu ve bu yüzden heykelin onun tarafından yapılmış olmasının önemli olduğunu dile getirdi.

 

Yaşar Kemal ise Nazım Hikmet ile olan ve özellikle telefon üzerinden yürüyen dostluğuna değindi ve Nazım Hikmet'ten sürekli şiir yazması hakkında baskı gördüğünü esprili bir şekilde dile getirdi. Yaşar Kemal ayrıca Nazım Hikmet'in edebiyatı ve siyasi duruşu hakkında söyleyebilecek çok fazla bir şeyi olmadığını, kendini bu kadar yüce bir konumda görmediğini söyledi.

 

70 tonluk Afyon grisi mermerden bir buçuk sene boyunca yontularak ortaya çıkarılan 35 tonluk heykel, Asya ve Avrupa arasında bir kültür köprüsünü temsil etmeyi hedefliyor. Tam ortasında Nazım Hikmet'in büstü biçimde bir oyuk olan heykelin bu oyuk kısmı Mehmet Aksoy'un sözleriyle "Asya ve Avrupa'nın birleştiği yer." Mehmet Aksoy, tam bu birleşme noktasında Nazım'ın oyuk şeklindeki büstünün bulunma nedeninin Nazım Hikmet'in de "aklının Asya'da, gözünün Avrupa'da" olması olduğunu söylüyor. Aksoy ayrıca tam Nazım'ın büstünün olduğu yerden de dolayısıyla İstanbul Boğazı'nın geçtiğini ve "akan suyun hiçbir zaman kir tutmayacağını" söyleyerek heykelin bir başka metaforik göndermesine de dikkat çekiyor.

 


 

EB

 

Fotoğraf: Evrensel

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.