Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Düşünce özgürlüğü bülteni (20 Nisan 2012)



Toplam oy: 602

Çevik Bir tutuklandı

 

28 Şubat soruşturması kapsamında gözaltına alınan 31 emekli askerden, aralarında Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in de bulunduğu 18 kişi tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderildi. Savcıların zanlılara ağırlıklı olarak Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) kurulması ve faaliyetleriyle ilgili sorular yönelttiği, Milli Güvenlik Kurulu kararlarının
sorular arasında yer almadığı öğrenildi. Genelkurmay Psikolojik Harekat Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan “İrtica ile mücadele” başlıklı raporların da sorulduğu ifadede, BÇG’nin, “hükümetin görevini yapmayı engellemek ve psikolojik harekatla hükümeti yıkmayı amaçlayıp amaçlamadığı”, Sincan’da tankların yürütülmesinin de bu amacın bir parçası olup olmadığı soruldu.

 

 

Tutuklanan isimler şöyle: Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, emekli Tuğgeneral Ünal Akbulut, emekli Kıdemli Albay Serdar Çelebi, emekli Albaylar Yüksel Sönmez, Yahya Cem Özarslan, Ruşen Bozkurt, Oğuz Kalelioğlu, Cengiz Çetinkaya ve Alican Türk. Emekli tuğgeneraller Abdullah Kılıçarslan, İdris Koralp; emekli kurmay albaylar Hüsnü Dağ, Sezai Kürşat Ökte; emekli albaylar Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu, İsrafil Aydın; emekli Binbaşı Salih Eryiğit; emekli yüzbaşılar Mustafa Babacan, Orhan Nalcıoğlu.

 

 


 

 

Bir kişiyi öldüren çavuşa beraat

 

Hakkari Şemdinli'de 9 Kasım 2005 tarihinde Umut Kitabevi'nin bombalanmasından sonra, bombalı saldırıda bulunanlar halk tarafından yakalanmıştı. Ali Kaya, Özcan İldeniz ve itirafçı Veysel Ateş'in suçüstü yakalanması üzerine toplanan kalabalığı gören Uzman Çavuş Tanju Çavuş ise açtığı ateş sonucu Ali Yılmaz yaşamını yitirdi, 4 kişi de yaralanmıştı. Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi 2009 yılında Çavuş'u ‘adam öldürmek' suçundan ömür boyu hapis cezasına mahkum etmiş; cezayı tahrik indirimi ve diğer indirimlerle birlikte toplam 8 yıl 4 ay hapse çevirmişti. Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise sanığın, “kendisinin, yanında bulunan eşi ve 3 çocuğunun vücut bütünlüğüne yönelmiş haksız bir saldırı” karşısında “meşru savunma sınırını aşarak maktulü öldürdüğü anlaşıldığı halde, ceza verilmesine yer olmadığına" hükmederek kararı bozmuştu. Kararın bozulması üzerine dosya yeniden yerel mahkemeye döndü. Bu sefer mahkeme Tanju Çavuş’un ‘meşru savunma’ gerekçesiyle beraatine karar verdi. Tanju Çavuş, Isparta'da Vanlı Müteahhit Salih Uçar'ın öldürülmesi olayı ile ilgili halen Isparta Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.

 

 


 

 

Ağar’ın mahkumiyeti onandı, ‘uygun cezaevi’ aranıyor

 

Susurluk davasında ‘çete yöneticisi’ olmakla suçlanan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın mahkumiyeti kesinleşti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Mehmet Ağar hakkında ‘cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak’ suçundan verilen 5 yıllık hapis cezasını onadı. Ağar 2 yıl cezaevinde kaldıktan sonra şartlı tahliye olacak. Dava, siyaset- mafya- polis ilişkilerini
açığa çıkaran 3 Kasım 1996’daki Susurluk kazasından sonra açılmıştı. İddianamede Ağar döneminde Emniyet’e alınan ve Özel Harekât Başkanlığı’na teslim edilen milyonlarca dolarlık silah ile malzemenin kaydının tutulmadığı, hibe silahlardan birisinin Susurluk’taki kazada bulunduğu belirtiliyor.

Mehmet Ağar avukatı Abdülkadir Toluç aracılığıyla ailesinin yaşadığı Bodrum'a yakın yüksek güvenlikli cezaevinde kalmayı talep etti. Avukat Toluç bakanlığın taleplerine sıcak baktığını söyledi: “Bakanlık uygun bir cezaevi bulduğunda bize bildirecek, Ağar gidip teslim olacak. Cezaevine girmeden önce de konuşacak”.

 

 


 

 

‘Demokratik lise’ pankartına hapis

 

Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden 2009'da mezun olan ama atanmadığı için öğretmenlik yapamayan 25 yaşındaki Meral Dönmez ile Ankara Üniversitesi öğrencisi 23 yaşındaki Gülşah Işıklı 3 Aralık 2011'de Avukat Hurşit Berk'in bürosunun penceresinden “Füze kalkanı değil, demokratik lise istiyoruz” pankartı açtıkları için tutuklanmışlardı. 4 aydır Kandıra 2 Nolu T Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan sanıkların ilk duruşması Özel Yetkili 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanıklar yaptıkları savunmada, savaşa karşı olduklarını, anayasal ifade özgürlüğü haklarını kullandıklarını söylediler. Sanıklar “Devrimci Halk Kurutuluş Partisi Cephesi (DHKP-C) üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ile Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2. maddesindeki ‘örgüt propagandası yapmak’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, işyeri dokunulmazlığını ihlal etmek ve çalışma hürriyetini ihlal’ suçlamalarıyla yargılanıyorlar. İddianamede sanıkların Kocaeli'ndeki Sabri Yalım Parkı'nda yapılan füze kalkanı karşıtı basın açıklamasına katılmaları ve burada attıkları “Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye” ve “Füze kalkanına hayır” şeklindeki sloganları suç delili olarak gösteriliyor.

Sanık Dönmez mahkemedeki ifadesinde, Kocaeli'de gözaltına alındığı sırada darp edildiğini, yerde sürüklendiğini ve gözlerine biber gazı sıkıldığını söyledi ve şikayetçi olduğunu belirtti; “Dışarıda özgürce gezmek için Mehmet Ağar'ın işlediği suçları mı işlememiz gerekiyor?” dedi. Tutuklu sanıklar tahliye edilmedi, duruşma 30 Temmuz’a ertelendi.

 

 


 

 

Nefret pankartına özgürlük!

 

Hak talep eden pankart hapis getirirken, nefret saçan pankartların failleri bulunamıyor; bulunan isimler de serbest bırakılıyor. 1992’de Azerbaycan’ın Hocalı kentinde yapılan katliam için geçtiğimiz 26 Şubat günü Taksim Meydanı’nda yapılan, İçişleri Bakanı Şahin’in de katıldığı anma ve protesto gösterisinde açılan bazı pankart ve dövizler tehditkar ve
ırkçı içerikleriyle gündeme gelmişti. Eylemde, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast ile Yasin Hayal’i öven sloganlar da atılmış; “Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz”, “Bugün Taksim, yarın Erivan: Bir gece ansızın gelebiliriz”, gibi dövizler taşınmıştı. İstanbul Cumhuriyet savcılığı tarafında açılan soruşturma kapsamında
düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 9 kişi serbest bırakıldı.

 

 


Irkçılık futbol sahasında

 

 

Trabzonspor’un Fildişili futbolcusu Zokora, F.Bahçeli Emre’nin maç içinde kendisine “Fucking Nigger” (S…min zencisi) dediğini söyledi. Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği de dudak okuma yöntemiyle Emre’nin bu ifa

deyi kullandığını tespit etti. Emre tedbirli olarak PFDK’ya sevk edildi. Disiplin Talimatı’nın, “Ayrımcılık” başlıklı 44. maddesi “Ir

k dil, din etnik köken ayrımcılığı yaparak insanlık onurunu herhangi bir şekilde zedeleyen futbolculara 4 ile 8 maç müsabak

adan men cezası” öngörüyor. Emre suçlu bulunursa en az alt sınır olan 4 maç ceza alacak. Emre’nin yanı sıra Fenerbahçe’ye de talimata göre 50 ile 150 bin lira arasında para cezası kesilecek. Emre suçlu bulunursa, Türkiye futbolunda ırkçılık yüzünden ceza alan ilk oyuncu olacak.

 


 

 Biomeen reklamı cinsiyetçilik ve ırkçılıktan ceza aldı

 

Çeşitli televizyon kanallarında yayınlanan Biomeen şampuan reklamında Nazi lideri Adolf Hitler’e “Kadın elbisesi giymiyorsan kadın şampuanı da kullanma. Artık yüzde 100 erkek şampuanı var. Erkeksen Biomeen kullanırsın!” dedirtiliyordu. Hitler’in kullanımına yönelik eleştiriler sonucunda reklam yayından kaldırılmış; aynı sözler kadın elbiselerinin giydirildiği bir grup erkeğe söyletilmişti. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı, Türk Musevi Cemiyeti ve Tüketicileri Koruma Derneği’nin başvuruları üzerine reklam incelemeye alındı. Reklam Kurulu, yaptığı inceleme sonucunda reklamların ilkinde, tüm dünyaca insanlık suçu işlediği kabul edilen Hitler’e yer verilmesinin rahatsızlık verici, kışkırtıcı olduğuna ve ırkçı semboller içerdiğine; ikinci reklam filminde ise erkek oyunculara kadın elbisesi giydirilmesinin ve “Erkeksen Biomeen kullanırsın!” sloganının kullanılmasının cinsiyet ayrımını körükleyici nitelikte olduğuna karar verdi. Reklam hakkında 3 ay süreyle tedbiren durdurma cezası verildi. Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu da reklamın yaratıcısı M.A.R.K.A isimli firmayı dernekten ihraç etti.

 

 


 

 


Milletvekillerinin telefonu dinlenmiş!


Newroz kutlamalarının telefon dinlemelerinden aldıkları istihbarat üzerine yasaklandığını belirten İçişleri Bakanı Şahin, iki milletvekili arasında telefonda geçen bir konuşmayı aktarınca BDP’liler tepki gösterdi. Milletvekillerinin telefonunun dinlenmesine tepki gösteren BDP’liler, telefonu dinlenen milletvekillerinin açıklanmasını istedi.

 

 

 


 

 


Şahin’i protesto edenlere gözaltı

 

Erzurum’da ölen işçilerin kaza geçirdikleri barajı incelemeye giden İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin kendisine “Sizi gördüğüme çok sevindim” diyen bir vatandaşa “Nerden bileyim sevindiğini? Hadi bir takla at ya da oyna bir göreyim” diyerek tepki toplamıştı. Bakan Şahin’i hiç bir yöneticinin halkla dalga geçemeyeceğini belirterek protesto eden 7 Halkevi üyesi gözaltına alındı. Halkevi üyeleri “İdris dışarı göbek atmaya”, “Sen oyna İdris sen oyna” sloganlarını kullanmıştı.

 


 


Avukatlara KCK yöneticiliği suçlaması


 

Çoğu avukatlardan oluşan ve 35'i tutuklu 50 şüphelinin yer aldığı ikinci Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) iddianamesi İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede sanıklar ‘örgüt yöneticiliği’ ve ‘örgüte üye olmak’la itham ediliyor. ANF’nin haberine göre PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarına söylediği“Irak’ta sizlerle birlikte Asrın Hukuk Bürosu gibi bir büro açsınlar” şeklindeki önerisi de Asrın Hukuk Bürosu'nun KCK yapılanması içinde yer aldığının delili sayılıyor.

 

 


 


22 bin kitap yasaklanmış!

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yanıtlaması istemiyle Türkiye’de hakkında yasak ve toplatma kararı bulunan, kitap, CD, albüm sayısını sordu. Bakan Ergin soruya, “Bakanlığımızın bilgisi bulunmamaktadır” yanıtını vererek önergeyi İçişleri Bakanlığı’na sevk etti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 1952’den günümüze kadar çeşitli mahkemeler tarafından haklarında toplatma, yasaklama ve yayın durdurma kararı verilen yayın sayısının 22 bin 601 olduğunu, toplama kararı kaldırılan yayın sayısının ise 529’da kaldığını bildirdi.

 


 

 

TKP’nin Hatay’a girişi yasaklandı!

 

Adana'da polis, İstanbul'dan gelip, Hatay'ın Suriye sınırında yapılan eyleme gitmek isteyen Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi grubun geçişini engelledi. Eyleme gitmek isteyen TKP mensubu yaklaşık 550 kişiyi taşıyan 12 otobüs, eylemin izinsiz olduğu gerekçesiyle polis tarafından durduruldu. Güvenlik Şube Müdürü Erhan Yıldırım, TKP MYK üyesi Mehmet Kuzulugil’e İçişleri Bakanlığı’nın eylemlere gidenlerin engellenmesi yönünde kararı olduğunu söyledi. Kuzulugil, yapılanların kanunsuz olduğunu, seyahat etme özgürlüklerinin engellendiğini söyleyip tepki gösterdi. Araçlardan inen TKP’liler sloganlar atarak durumu protesto etti. Yapılan kimlik kontrollerinin ardından otobüsler geri döndü.

 


 

 

“Neden küpe takıyorsun?”

 

16 Nisan akşamı Konya’da arkadaşıyla durakta otobüs bekleyen 25 yaşındaki Bilal İbiş ile  “Neden küpe takıyorsun?” diyen 5 kişilik grup ile arasında çıkan kavgada Bilal İbiş kulağından bıçakla yaralandı. Şüpheliler olay yerinden kaçarken, yaralı Bilal İbiş ile olay sırasında bayılan arkadaşı Okan Yeşil, ambulansla Konya Numune Hastanesi’ne kaldırıldı. Kaçan 5 kişi polis tarafından yakalandı, olayla ilgili soruşturma sürüyor.

 

 


 

 

 

Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

 

 

  • Vicdani retçi Enver Aydemir'in Eskişehir Askeri Mahkemesi'nde tutuklu yargılandığı duruşmaya destek için giden, aralarında Aydemir'in babası Ahmet Aydemir, avukatı Davut Erkan ve vicdani retçi Halil Savda’nın da bulunduğu 5 kişi hakkında,  açılan dava Eskişehir 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görüldü. "Herkes bebek doğar", "Enver Aydemir serbest bırakılsın" gibi sloganların suç sayıldığı davada sanıkların, haklarında şikayette bulunabilmesi için Milli Savunma Bakanlığı’na ihbar edilmesi kararlaştırıldı. Adalet Bakanlığı’nın, avukat olduğu için dosyası ayrılan Davut Erkan’ın soruşturulmasına izin verdiği öğrenildi. Duruşma 27 Eylül 2012, saat 15:00’e ertelendi.

 

  • "www.savaşkarsitlari.org" adlı sitenin sahibi ve yöneticisi olan Halil Savda'nın başka bir sitede Ahmet Ateşli hakkında yayınlanan "Ağar:İddialar ve Ötesi" başlıklı yazıyı yukarıda belirtilen sitesinde yayınlaması nedeniyle açılan dava Beyoğlu 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hakim olmadığı için duruşma 27 Eylül 2012, saat 15:30’a ertelendi.

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.