DDK, Hrant Dink raporunu -sansürleyerek- açıkladı
Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Hrant Dink cinayetiyle ilgili raporunu tamamladı. Raporda, Dink'e yönelik bir tehlikenin varlığının emniyet ve jandarma personelince öğrenilmiş olduğuna ve Dink'in korunmasına yönelik istihbarat birimlerinin gerekli çalışmaları yapmadığına işaret edildi. 653 sayfalık raporun bazı bölümleri, Susurluk raporunda olduğu gibi ‘gizlilik kararı’ nedeniyle yayınlanmadı.
Yayınlanmayan yerler de üstü çizili bir şekilde raporda yer aldı. Raporun sonuç bölümünde özetle, “Kamu görevlilerinin soruşturulmasına hatalar var. Tüm kamu görevlileri ilk derece mahkemelerde yargılanmalı. Dink'in korunmasında istihbarat birimleri işbirliğine gitmedi" denildi. Ayrıca faillerin hızlı yakalanmasına karşın etkin bir yargılamanın sürdürülemediği belirtildi.
Raporun tam metnine ulaşmak için tıklayınız.
Türkiye ifade özgürlüğünü ihlalden mahkum
Gazeteci Erbil Tuşalp, Başbakan Erdoğan aleyhine yazdığı, Birgün gazetesinde yayımlanan "İstikrar" ve "Geçmiş Olsun" başlıklı iki makalesinden dolayı 10 bin TL maddi tazminata mahkum edilmişti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Tuşalp'ın şikayetiyle 2008 yılında açılan davada Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10. maddesini ihlal ettiğine hükmetti. ‘İncitici vurgular siyasette eleştiri sınırı içinde’ diyen karar gereğince Tuşalp'e 5 bin euro para cezası ödenecek.
Belediye Başkanına konser davası
Geçen yıl 10 Temmuz’da Tunceli Atatürk Stadyumu’nda düzenlenen Grup Yorum konserine Pertek Belediye Başkanı Kenan Çetin de davet edildi. Davete icap eden Belediye Başkanı’na konser sırasında atılan sloganlar ve açılan pankartlar sebebiyle soruşturma açıldı. Çetin’in ‘suçu ve suçluyu övdüğü’ gerekçesiyle 2 yıla kadar hapis isteniyor. Pertek Belediye Başkanı Kenan Çetin Evrensel’e verdiği demecinde soruşturmayı ‘gülünç’ olarak niteledi. Benzer durumlarda soruşturma için İçişleri Bakanlığı’ndan izin alınması gerektiğini belirten Çetin, kendisi hakkında izin alınmadan soruşturma açılmasına tepki gösterdi; “Bu soruşturmayla belediye başkanlarına ‘hangi davetlere icabet edeceğini de biz belirleriz’ mi demek istiyorlar” dedi.
Şarkı söylemeye 10 ay hapis cezası
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Kars'ta düzenlenen 2010 Newroz etkinliklerinde şarkı söyleyen Kürt sanatçı Hemê Heci’ye ‘örgüt propagandası’ yaptığı gerekçesiyle 10 ay hapis cezası verdi. Heci, duruşmada “Ben hiç bir şekilde propaganda yapmadım. Söylediğim şarkılar tamamen ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmelidir” dedi. Heci, kararı temyize götüreceklerini söyledi.
17 yaşındaki HES protestocusuna 9 yıl hapis istemi
Erzurum'da Hidro Elektrik Santral (HES) protestosuna katılan 17 yaşındaki Leyla Yalçınkaya daha önce ‘eyleme katılanlarla görüşmeme’ cezası almıştı. Şimdi de 3 ayrı suçlamayla 9 yıla kadar hapsi isteniyor. Tortum İlçe Jandarma Komutanlığı'nda er olan 22 yaşındaki Abdullah Teke, Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçede, 5 Ağustos 2011 günü Leyla Yalçınkaya'nın attığı taşla yaralandığını, er Adil Aldemir ise aynı gün kendisine ‘şerefsizler’ diye bağırarak hakaret ettiğini ileri sürdü. Er Abdullah Teke, 12 Eylül 2011 günü Leyla Yalçınkaya'nın jandarma aracının yanından geçerken kendisine ‘ağır küfürler’ ettiğini savundu. Tortum Cumhuriyet Başsavcılığı, Leyla Yalçınkaya hakkında Çocuk Mahkemesi sıfatıyla Tortum Sulh Ceza Mahkemesi'nde ‘hakaret’, yine Çocuk mahkemesi sıfatıyla Tortum Asliye Ceza Mahkemesi'nde ‘hakaret’, ‘görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama’ suçlarından dava açtı.
Leyla Yalçınkaya'nın savunması üstlenen avukat Ercüment Şenol şöyle konuştu: “Bay Teke iftira etmiştir… Devletin silahlı görevlisine bir kız çocuğu nasıl engel olur? Leyla HES mağdurudur. Güvenlik kuvvetlerinin aşırı güç kullanımına maruz kalmıştır. Geleceği karartılmak istenen insan konumundadır.”
Basının gördüğünü savcı görmedi!
Cumhuriyet Gazetesi'nden Alican Uludağ'ın haberine göre Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 4 Aralık 2010'da Dolmabahçe'de rektörlerle buluşmasını protesto etmek isteyen öğrencilere sert müdahalede bulunan polisler hakkında başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Protesto için Ankara’dan gelen öğrencilerin otobüsleri İstanbul Çamlıca gişelerinde polis tarafından durdurulmuş, otobüs içinde zorla tutulan öğrenciler aşağı inmek isteyince çevik kuvvetin biber gazlı ve coplu müdahalesi ile karşılaşmıştı. Gözaltına alınan Miraç Ekrem Efe’nin burnu kırılmıştı.
Aynı gün Dolmabahçe yakınlarında toplanan öğrencilere de benzer şekilde sert müdahale edilmiş, bu sırada 19 yaşındaki bir kadın da öğrenci polisten yediği tekme nedeniyle bebeğini dürmüştü. İstanbul Barosu her iki olayda polisin sert müdahalesi nedeniyle İstanbul Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Pendik Başsavcılığı soruşturmasını tamamladı ve suç olmadığına kanaat getirdi. Savcı İsmail Değirmenci, kararında polis şiddetini ‘soyut iddia’ olarak değerlendirdi ve dava açmaya yetecek somut delil olmadığını ifade etti. Savcılık Dolmabahçe yakınlarında yaşananlara ise hiç değinmedi. İstanbul Barosu karara itiraz etti, kamera kayıtlarının incelenmesini istedi. Şiddet görüntüleri pek çok basın yayın organında da yer almıştı.
Gözaltına tepkiye de hapis cezası
Sendika.org’un haberine göre Mersin'de 18 Ekim 2011'de sokakta yürürken keyfi biçimde gözaltına alınan Öğrenci Kolektifleri üyesi Emirhan Selek ve Barış Ataman ile onların gözaltına alınmasına tepki gösterirken gözaltına alınan Halkevi üyesi Onur Yıldırım 14 Şubat günü çıkarıldıkları mahkemede 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme üç sanığı da 'polise mukavemet' ve 'görevli memura görevinden dolayı hakaret' suçlamalarından mahkum etti. Ceza, geriye bıraktırıldı. Sanıklar mağdur oldukları davada karara itiraz edeceklerini söylediler.
Başbakanı protesto eden 3 kişi gözaltına alındı
Altunizade’de otobüs durağında bulunan biri kadın üç genç yakınlarından geçen Başbakan Erdoğan’ı sözle protesto etti. Gençlere anında müdahale eden Başbakanlık korumaları, üç kişiyi Başbakanlık koruma aracına bindirerek Üsküdar Önleyici Hizmetler Büro Amirliği'ne götürdü. 3 kişi ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Ansan suç, çiçek bıraksan kabahat
Sivas katliamı için yıllardır yapılan anma törenlerine geçen yıl valilik izin vermemiş, Madımak Katliamını Anma Komitesi üyelerine de ‘2911 sayılı gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet’ suçundan dava açılmıştı. Komite üyelerine 17 Ocak’taki duruşmaya gitmeden önce Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüştürülen Madımak Oteli önünde basın açıklaması yapıp, karanfil bıraktıkları gerekçesiyle Kabahatler Kanunu kapsamında 169 lira para cezası kesildi. Cezaya itiraz edeceklerini belirten Anma Komite Başkanı Hidayet Yıldırım, “Ne yapsak kabahat. Sözüm ona ileri demokrasi diyorlar. Karanfil bırakılmasını suç da saysa biz gitmeye devam edeceğiz” dedi.
“Vatana zararlı çocuklar yok edilsin”
Erzurum’da Yakutiye Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen ’Huzur toplantısı’na katılan Dumlupınar İlköğretim Okulu Müdürü Mustafa Aydın, bazı çocukların yok edilmesi gerektiğini savundu: “Emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin” Hakkında soruşturma başlatılan ve açığa alınan Müdür Aydın, “30 yıllık eğitimciyim, sözlerim yanlış anlaşıldı”, dedi.
Atatürk portresi olmazsa eğitim yasak!
Batman Valililiği Batman Belediyesi'nin bünyesinde çalışan 1800 öğrencili Orhan Doğan Eğitim Destek Evi'ni kapattı. Kurumu dershane olarak değerlendiren ve belediyelerin dershane açamayacağı üzerinden ilgili maddeleri gerekçe gösteren Vali Ahmet Turhan imzalı 2 sayfalık kararda, sınıflara Türk Bayrağı, Atatürk posteri, İstiklal Marşı ve Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin asılmaması da kapatma gerekçeleri arasında sıraladı. Valilik, Destek Evi ve şubelerinde devam eden öğrenciler için valiliğin gerekli tedbirleri alacağı, valiliğin gözetiminde faaliyet gösteren özel dershanelere ücretsiz olarak kayıtlarının yapılacağı bunun da öğrencilere bilgilendirmesinin yapılmasını istedi. Açıldığı 2006 yılından beri hizmet veren, SBS kurslarına katılan 385 öğrenciden 204'ünü, LYS ve YGS'ye hazırlanan 2 bin 325 öğrenciden bin 15'ini üniversitelere yerleştiren kurum geçtiğimiz Aralık ayında da ‘eksik belge’ olduğu gerekçesiyle kapatılmıştı. Ancak gelen tepkilerin ardından Batman Belediyesi ile Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle yeniden açılmıştı.
Yeni yorum gönder