Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Eski Emek yeni Grand Pera olacak mı?



Toplam oy: 791
Yaklaşık 3 senedir süren Emek Sineması'nı yenileme projesi, geçtiğimiz günlerde proje sahibi Kamer İnşaat'ın Divan Otel'de yaptığı basın toplantısı ile tanıtıldı. Basın mensuplarıyla birlikte toplantıya davet edilen SİYAD üyeleri, toplantıyı reddettiği için toplantıya katılmadı.

 

Kısa film gösterimi ile başlayan toplantıda, Emek Sineması'nın da dahil olduğu yenileme projesinin ismi Grand Pera olarak açıklandı. Kamer İnşaat'ın en büyük hissedarı Levent Eyüboğlu'nun konuşmacılığını üstlendiği toplantıyı, İstanbul Kültür Sanat Varyetesi 'Emek Bizim, İstanbul Bizim' pankartını açarak protesto etti.

Emek Sineması'nın eski yapısını bozmadan moving yöntemi ile binanın 4'üncü kata taşınacağı anlatan Eyüboğlu, Grand Pera ismiyle binanın 19. yüzyıldaki 'görkemli' haline dönüştürülmesini planladıklarını söyledi. Eyüboğlu, Emek Sineması'nın bir alt katında 10 sinema salonu, binanın en alt katında bir tiyatro sahnesi ve teras katta da yazlık sinema yer alacağını belirtti.

Konuşmasını sunumuyla destekleyen Eyüboğlu, en çok merak edilen “Emek Sineması neden üst kata taşınıyor?” sorusuna 'sürdürülebilirlik' kavramını ortaya atarak şöyle cevap verdi: “İnsanların sinemanın üst katta olmasına alışması, çoklu sinemalarla rekabet edebilmek, izleyici ve dağıtımcının tercih etmesi ve sinemanın kendi başına desteksiz ayakta kalabilmesi için üst kata taşıyoruz.”

 

Eyüboğlu, Grand Pera projesinin alışveriş merkezine dönüşmeyeceğini ama binaya eskisi gibi bir pasajdan geçilerek girileceğini söyledi. Bazı gazetecilerin, “Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın 'kamuoyu kabul etmediği sürece projenin hayata geçmeyeceği' yönündeki sözlerini anımsatıp hala ruhsat almamalarının sebebinin Günay'ın bu sözleriyle alakalı olup olmadığını” sorması üzerine Eyüboğlu, Ertuğrul Günay ile böyle bir konuşma yapmadığını, ruhsat için henüz başvurmadıkları için ruhsatlarının olmadığını söyledi.

 

 

 

1942 yılında Melek Sineması adıyla Beyoğlu'nda açılan ve 1945 yılındaki iflasın ardından İpek Kardeşler tarafından işletmeciliği devir alınan sinema, 1940'lı yıllarda önce İstanbul Belediyesi'ne ardından da Emekli Sandığı'na geçmiş ve sinemanın adı Emek olarak değiştirilmiş. Yeterli ciroyu elde edemedikleri için kapatılan Emek Sineması için yıkım kararı alınmıştı.

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.