Bazen insandan bile vefalı addedilir hayvanlar, özellikle de köpekler. Sanatçılar ise bir hayvana bağlandıklarında, bu bağlılığın sonucunda kişinin ürettiklerinde bile etkili olabilir ilişkileri. Sessiz bir dinleyici, evde yalnızlığa ortak bir başka canlı ve vefalı bir dost. Acaba hangi yazarlar bu şekilde bir bağ kurabilmişler dost oldukları hayvanlarla?

Virginia Woolf, köpeği Pinka'yla.

“Şimdi söyleyeceğim şeyi fazla duygusal bulabilirsiniz, ancak bence bir köpek hayatın daha özel, daha oyuncu yanını temsil ediyor.”

Flannery O'Connor, pek sevdiği tavus kuşlarından biriyle.

“Bir tavus kuşu tüylerini sergilediğinde, onu seyreden kişi etrafında dolanır ki bu muhteşem manzarayı her açıdan izleyebilsin. Ancak onunla beraber tavus kuşu da dönmeye başlar, bu da seyri güçleştirir. Yapılacak en doğru şey, olduğun yerde durmak ve tavus kuşunun senin tam karşında duracağı anı beklemektir. Böylece onun yeşilli, parlak tüylerinin arasındaki güneş gibi parlayan desenlerini görebilirsin. Bu, çok etkileyici bir andır.”

Edith Warton, köpekleriyle.

"Küçük köpeklerim - ayak ucumda atan ufak kalpler."

John Steinbeck ve köpeği Charley.

“Köpeğin bakışlarında bir şey gördüm, hayranlıkla karışık bir küçümseme belirip kayboldu. Ve onda emin oldum ki; köpekler insanların delirmiş olduğunu düşünüyorlar.”

William S. Burroughs ve kedisi Ginger.

"Tüm saf yaratıklar gibi, kediler de oldukça pratik hayvanlardır."

Dorothy Parker ve köpeği Misty.

“Köpekler şu Amerikan üniversitelerindeki gizli kardeşliklerin üyeleri gibiler. Oturup, yalvarabilir ve patilerini verebilirler. Yapacakları kesin değil, ancak yapabilirler.”

E.L. Doctorow ve köpeği Becky yüzerken.

Donna Tartt, köpeği Pongo'yla.

“Köpeğimin ait olduğu tür sebebiyle sahip olduğu bazı alışkanlıkları var, benim gibi. Ancak ikimiz de biliyoruz ki, bir yerlerde varlığından mutlu olunacak birileri varsa, bu kişiler ikimiziz.”

Ernest Hemingway, kedilerinden bir tanesiyle.

“Bir kedinin duygusal bir dürüstlüğü vardır: insanlar ise kendi duygularını saklarlar. Kedi ise bunu yapmaz.”

Kurt Vonnegut, köpeği Pumpkin ile sahilde koşarken.

Mark Twain, omzunda kedisiyle.

"Bazı insanlar kedileri küçümser ve hayatımızda yerleri olmadığını söylerler; ne var ki benim kedilerim bana hiç öyle hissettirmiyorlar."

William Faulkner ve çok sevdiği köpekleri.

Colette, kedisiyle.

"Sıradan kedi diye bir şey yoktur."

Tennessee Williams ve kedisi Sabbath.

DDD