Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Hüseyin Rahmi’nin müze evi kurs mu olacak?



Toplam oy: 659

Milliyet‘in haberine göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Heybeliada’daki müze evini meslek kursuna dönüştürmek istiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu isteğe olumlu yanıt verdi.

Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemi yazarlarından Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Heybeliada’daki müze evi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce (İBB) meslek kursuna dönüştürülmek isteniyor. Ünlü yazarın 32 yıl yaşadığı, el yazması eserleri, kitapları ve şahsi eşyalarının sergilendiği müzeyi Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan isteyen İBB’ye bakanlık olumlu yanıt verdi. Son sözü, köşkün mülkiyet sahibi İl Özel İdaresi söyleyecek. Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu ise, “Kurs merkezi gibi bir düşünce varsa bu dehşet verici. Edebiyata sanata çok derin bir darbe vuracak bir anlayış. Yapamazlar, adalar ayağa kalkar” diyor.

 

 

Türk edebiyatının en önemli kalemlerinden Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Heybeliada’da 32 yıl yaşadığı köşk, 2000 yılında dönemin Adalar Kaymakamı Mustafa Farsakoğlu’nun girişimleri ve Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla müze ev olarak hizmete açıldı. Ünlü yazarın, kitapları, gazete koleksiyonu, kendisine ait dantel işleri, çalışma ve yatak odası ile aile fotoğraflarının sergilendiği müze son birkaç aya kadar ziyaretçilerini ağırlıyordu. Restorasyon ihtiyacı nedeniyle kısa süreliğine kapanan müzeye geçtiğimiz Mart ayında İBB talip oldu.

 

Bakanlık onay verdi

Müze binasının İstanbul halkına sanat ve meslek eğitimi veren İstanbul Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları’nca(İSMEK) kütüphane ve kurs merkezi olarak kullanılmak üzere belediyeleri adına tahsisini isteyen belediye, nisan ayında da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis için görüş sordu.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, kendine tahsisli binanın İBB’ye tahsis edilmesine Bakanlık ‘olur’uyla onay verdi. Onay yazısında, “İlgili Kültür Varlıklarını Koruma Kurulundan izin alınması koşuluyla, Bakanlığımızca tahsiste sakınca bulunmamıştır” denildi. Bu onayın ardından da tahsis talebi İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun imzasıyla köşkün mülkiyet sahibi İl Özel İdaresi’nde iletildi. İl Genel Meclisi’nin Eylül ayında gerçekleşen toplantıda Meclis’e sunulan teklif, yapılan oylamanın ardından İdari İşler Komisyonu’na sevk edildi. Komisyonun vereceği raporun ardından teklif Meclis’te oylanarak köşkün tahsis edilip edilmeyeceğine karar verilecek.

 

Kurs fikri dehşet verici

Kurs fikrine Adalar Belediye Başkanı Farsakoğlu tepkili. Köşkün İstemihan Talay’ın kültür bakanı olduğu dönemde müzeye çevrildiğini ve adanın turizmi için önemli olduğunu kaydeden Farsakoğlu, “Böyle bir yazarı, çağdaş bir ülkede göklere çıkarırlar. Bırakın başka bir amaçla kullanmayı enstitüler kurarlar. Kurs merkezi gibi bir düşünce varsa bu dehşet verici. Edebiyata ve sanata derin darbe vuracak bir anlayış. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Hukuki mücadele başlatırız. Adalar ayağa kalkar, adalılar asla izin vermez. İBB’nin adalarda 264 tane taşınmazı var. Kursu onlardan birine yapsın. Daha önce de Büyükada’da kurs merkezi yapacağız diye işçilerin lojmanlarını yıktılar. Asıl amaç kurs merkezi değil. Zaten kurs merkezine ihtiyaç yok. Bizim eğitim sanat merkezimiz var. Kurs talepleri varsa insanlar bize gelir.”

 

O köşkte öldü

 

İstanbul’da 1864 yılında dünyaya gelen Hüseyin Rahmi, Mekteb-i Mülkiye’deki öğreniminin ardından memurluk yaptı. Memurluğu bırakarak hayatını yazmaya adayan Hüseyin Rahmi, İkdam, Söz, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerine yazılar yazdı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 5. ve 6. dönemlerde Kütahya milletvekili olan Hüseyin Rahmi, ömrünün son otuz bir yılını geçirdiği Heybeliada’daki köşkünde 8 Mart 1944 tarihinde öldü ve oradaki Abbas Paşa mezarlığına defnedildi. İstanbul halkının toplumsal, töresel yaşantılarını, aile geçimsizlik-lerini, batıl inançlarını, yaşadığı çağdaki Türk toplumunun geçirmekte olduğu krizleri mizah     bir dille yansıtan Hüseyin Rahmi,     “Şık”, “Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” ve “Gulyabani” gibi romanların da arasında bulunduğu 54 eser kaleme aldı.

 

Müze için satın alındı

 

 

Yazarın yaşam öyküsünü yansıtan eşyalar ile birçoğu Fransızca çok sayıda kitabın bulunduğu köşk, Gürpınar’ın varisi Abdullah Tanrınınkulu tarafından 1964 yılında İl Özel İdaresi’ne satıldı. Tanrınınkulu, köşk için önce 250 bin lira istedi bu kaynak Valiliğe aktarıldı. Yapılan kıymet tespiti ve pazarlıklar sonucu köşk ve 447 metrekarelik arsası 133 bin liraya müze olarak kullanılmak üzere satın alındı.

 

KAYNAK: MİLLİYET

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.