Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

İletişim ve Robinson Crusoe işbirliğiyle distopya söyleşisi



Toplam oy: 790

İletişim Yayınları ve Robinson Crusoe 389 işbirliğiyle yeni bir edebiyat söyleşisi gerçekleştiriliyor: “Distopya - Bugünden bakışla nasıl gözüküyor? Özgür hayatlarımızın distopyayla olan sınırı nerede başlayıp bitiyor?” 18 Nisan Cumartesi günü saat 17.00’de Robinson Crusoe 389’da gerçekleştirilecek olan panelde, distopik özellikler taşıyan romanlarıyla dikkat çeken Hakan Bıçakcı, Işıl Kocaoğlan ve Özge Sarıoğlu yer alacak. Hem kendi romanlarından hem dünya literatüründeki distopya örneklerinden bahsedecek olan yazarlar, birbirlerinin ve dinleyenlerin sorularıyla birlikte bugünün distopyaları üzerine düşünecek, tartışacak, konuşacaklar.

 

 

Neden "distopya"?

 

Modern edebiyatın belki de en ilgi çekici konularından biri olan distopik kurgu, bugün edebiyat alanında yeniden ele alınıyor ve yaşadığımız “normal” hayatın distopyayla olan ilişkisi sorgulanıyor. Türkçe edebiyatta da yeni distopya örnekleriyle karşılaşıyoruz: Hakan Bıçakcı, son yazdığı romanı Doğa Tarihi’nde plazalar çölündeki bir kadının, Doğa’nın hayatını anlatırken; Işıl Kocaoğlan Bir Sabah Uyandığımda Yoktum’da bu kez hırslı bir plaza erkeğinin bir sabah kendini kimse tarafından görülmeyen bir varlık olarak buluşunu dile getiriyor. Özge Sarıoğlu ise Yangın’da, şehirde baş göstermiş yangınlardan kaçmaya çalışan bir grup insanın kendilerine “farklı” bir hayat kurma çabasını fona koyarak zaman ve mekânın bulanıklaştığı bir distopik ortam kuruyor. Üç yazarın birbirinden farklı özelliklere odaklanarak kurguladıkları eserlerinin ortak yanı ise günümüzde şehir yaşamının geldiği nokta ve “modern insan”ın “sıradan” hayatının aslında birçok distopik özelliğe temas ediyor oluşu… 

 

 

Etkinlik tüm katılımcılara açık ve ücretsizdir.

Konuşmacılar: Hakan Bıçakcı, Işıl Kocaoğlan, Özge Sarıoğlu

Tarih: 18 Nisan 1025 Cumartesi, saat 17:00

Yer: Robinson Crusoe 389 - İstiklâl Caddesi 136, Kat:4, Beyoğlu / Telefon +90 212 293 69 68

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.