Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

İsrail, Günter Grass'ı istemiyor



Toplam oy: 663

Söylenmesi gereken adlı şiiri ile İsrail'i eleştirdiği için Almanya hükümeti dahil birçok kurum ve kişi tarafından sert bir şekilde eleştirilen Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Günter Grass İsrail'de, "persona non grata" yani istenmeyen kişi olarak ilan edildi.

 

 

Kuzey Almanya Radyo ve Televizyon Kurumu NDR'ye yaptığı açıklamada, şiirinin içeriği tartışılmadan kendisine saldırıldığını dile getiren şair, kendisine yönelik bir kampanyanın yapıldığını ve itibarının zarar gördüğünün iddia edildiğini söyledi.

Şiirinde İsrail'in dünya barışını tehdit ettiğini ve Almanya'nın İsrail'e sattığı bir denizaltının sevkıyatının da durdurulması gerektiğini ifade eden Grass, şiirinde İsrail'i değil İsrail hükümetini eleştirdiğini belirtmemesinin hata olduğunu söyledi.

Şiirinde, İsrail'in konvansiyonel silahlarla İran'ın nükleer tesislerine saldırması durumunda üçüncü dünya savaşının çıkabileceğini dile getiren şair, İsrail'den değil İsrail'i yöneten Binyamin Netanyahu hükümetinden bahsettiğini söyledi: "İsrail'i her zaman desteklerim. israil, komşularıyla özgür, barış içinde yaşamasını istediğim bir ülkedir."

 

 

Eski İsrail Başkanı Avigdor Lieberman'ın, "Birkaç kitap daha satabilmek ya da tanınmak için İsrail'i kullanıyorlar" diyerek katıldığı tartışmada İsrailli politikacılar şairin sözlerine sert tepki gösterdiler ve geçmişte Nazi askeri olan şairin İsrail'i eleştirme hakkının olmadığını söylediler. Almanya'nın Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise, İsrail ve İran'ı karşılaştırmanın absürd olduğunu çünkü İsrail'de demokrasi, özgürlük, hukuk olduğunu dile getirdi.

 

Tartışmalara başka bir açıdan yaklaşan İsrail göçmeni köşe yazarı Larry Derfner ise, Günter Grass'ın hem eskiden Nazi askeri olduğunu itiraf etmesinin hem de İsrail'in İran'a savaş açmasına karşı olduğunu söylemesinin cesur bir hareket olduğunu söyledi.

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.