Hollywood’da artık sadece film çekmek yetmiyor. Gwyneth Paltrow yaşam tarzını anlattığı web sayfasında şaibeli diyet önerilerinde bulunuyor, James Franco tehlikeli şiirler kaleme alıyor ve Scarlett Johansson Tom Waits şarkılarını, cansız da olsa, yeniden yorumluyor. Şimdilerde ise yine yıldız bir oyuncu olan Jesse Eisenberg –ki kendisi The Social Network’teki rolüyle Oscar’a da aday olmuştu- yeteneklerini kısa öykü yazmak için seferber etti.
Eisenberg’in Bream Gives Me Hiccups’ta bir araya getirdiği öyküler birçok farklı formda yazılmış. Kitapta karakterlerin kısa ama kapsamlı portrelerini sunan e-posta metinleri, mektuplar ve kısa mesajlar bulunuyor. Karakterler ustalıkla sunulmuş, her birinin nevrozlarını ve güvensizliklerini de ortaya koyacak şekilde dil, tarih ve öz-yardım gibi başlıklar atılmış.
Kitaba da adını veren açılış öyküsünde yemeklerini 2000 üzerinden değerlendiren dokuz yaşında bir oğlan çocuğuyla tanışıyoruz. Fakat karakter lezzete ve pişirme yöntemlerine ilişkin yorumlarının yanı sıra, oğlunun cinselliği hakkında bayağı yorumlar yapan, eski kocasına iftiralar atan ve hem dramatik hem de gülünç bir şekilde yeni bir kaplıcaya kaçan annesinin ezici bir tasvirini de sunuyor.
Bunun ötesinde Eisenberg her ikisi de mizah ve zeka ihtiva eden “My Little Sister Texts Me with Her Problems" ve "Alexander Graham Bell's First Five Phone Calls" ile özlü, eğlenceli ve tatmin edici olmayı sürdürüyor.
Acı esprilere ve incelikli satire rağmen hikayelerin çokluğu kitabın başarısını gölgeliyor. Kitaptaki biçimsel denemeler çeşitlilik sağlarken komedinin tonu için aynısını söylemek mümkün değil. Bream Gives Me Hiccups kimi zaman sarsıcı duygusal yumruklar atan büyüleyici ve zekice bir derleme.
Eisenberg, beraber de çalıştığı Woody Allen’ın erken dönem işlerine benzeyen metinler yazıyor. Etkili ve zeki bir yazar ki bu umut verici bir işaret. Fakat Eisenberg henüz ayakta alkışlanacak noktaya gelmiş değil.
* Kaynak: Independent
EK
Yeni yorum gönder