Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Manastırdaki iskeletin Cervantes'in olduğu kesinleşti



Toplam oy: 912
Cervantes'in mezarı 400 yıl sonra İspanya'nın Madrid şehrinde bulunan Trinitarian Manastırı'nda ortaya çıkarıldı. Mezarda Cervantes'in yanı sıra karısının ve onunla birlikte gömüldüğü kayda düşülmüş kişilerin de kalıntılarına ulaşıldı.

Don Kişot’un yazarı olan ve modern romancılığın kurucusu olarak kabul edilen Cervantes, 1616 yılında şeker hastalığından öldü. Fakat naaşın bulunduğu kilise, 17.yy’da inşa edildi ve naaş sonradan buraya nakledildi.

 

Mezarın yerini tespit etmek için 30 araştırmacı kızılötesi kameralar, üç boyutlu tarama cihazları ve radarlar kullandı. Arkeologlar ocak ayında bir duvar ardında bulunan 33 oyuktan birinde üzerinde "MC" yazan tabut bulmuşlardı.

 

 

Adlı Tıp Uzmanı Almudena Garcia Rubio, “ Bulunan kemikler çok kötü olduğu için Cervantes’in kemiklerini ayırmak zor görünüyor fakat tarihi kayıtlara göre bulunan kemiklerin Cervantes ve arkadaşlarına ait olduğundan eminiz,” açıklamasında bulundu.

 

Kalıntıların incelenmesinde yardımcı olan jeo-radar uzmanı Luis Aval, Cervantes’in anısına saygı gösterdiklerini ve dolayısıyla yeni bir mezarın inşasından sonra, düzenlenen bir törenle tekrar bu manastıra gömüleceğini belirtti. Mezar gelecek yıl, ziyaretçilere açılacak.

 

Cervantes'in hayatı

 

 

Yapılan keşfe büyük ilgi gösteren Madrid Belediyesi, Sanat, Spor ve Turizm Dairesi Başkanı Pedro Corral ise “Cervantes’in hayatı yoksullukla son buldu. Savaşta yara almış bir gaziydi o. Belki de birçok kişi, bu çalışma sayesinde Cervantes’i yeniden keşfedecek” açıklamasıyla yapılan keşiften büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.

 

Cervantes’in hayatı denildiği gibi yoksullukla ve savaşla geçti. Cervantes, 1571’de İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlılara karşı İspanya safında savaştı. Savaşta iki kez göğsünden yaralandı ve bir elini kaybetti. Savaş sonunda Osmanlı tarafından esir alındı ve Cezayir’de 1577-1580 yıllarında arasında esir hayatı yaşadı. 4 kez kaçma girişiminde bulundu ve başarısız oldu. Daha sonra Cezayir’de dolandırıcılıkla suçlandı ve hapse atıldı. Hapiste de Don Kişot’u kaleme aldı.

 


 

* Kaynak: Arkeofili

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.