Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Metin Çakır, daha da kanlı canlı olarak, yeniden aramızda!



Toplam oy: 948

Bu hafta yedi yeni film vizyona giriyor ve bu filmler arasında yer alan iki yerli yapımdan biri de, Armağan Tunaboylu'nun Yıldız Cinayetleri isimli polisiye romanından uyarlanan Şeytan Tüyü. Yönetmenliğini Murat Şenöy'ün üstlendiği filmin başrollerinde de Mustafa Üstündağ, Şükran Ovalı ve Güven Kıraç gibi isimler yer alıyor. Filmin, hikayeye ne kadar sadık kalınarak çekildiğini -henüz- bilmiyoruz ama "Metin Çakır Polisiyeleri"ni kısaca şöyle hatırlayabiliriz:

 

 

Armağan Tunaboylu'nun yarattığı Metin Çakır karakteriyle 2004 yılında tanışmıştık. Aslında pek de tanış olunacak bir tip değil Metin Çakır; yüzde doksan dokuz nokta dokuzu polis tarafından aranalardan oluşan bir mahallede yaşayan ve bir parkta kadın satıcılığı yapan, gerektiğinde sadece onun elinde “nükleer silah dehşetine dönüşen” falçatasını kullanarak “imza atmaktan” çekinmeyen biri. Aslında onunla tanıştığımızda, sonunda pek sevdiği mahallesinde bir ev sahibi olmayı başarmış, başka işler yapma planları içindeydi: “Bütün sermayemi, yani çalıştırdığım kızları Kürdo’ya devretmiştim. Karşılığında doğup büyüdüğüm, yetiştiğim, iş tuttuğum, para kazandığım, kavga edip adam dövüp dayak yediğim, her insanını, her evini, her taşını ezbere bildiğim mahallemde bir ev almıştım. Yıkıntıydı, olsun, yıkıntı mıkıntı benimdi. Artık bu işlerden elimi ayağımı çekecek, namusumla başka işler yapacaktım. Eve yakın, boş duran bir dükkânı da Tekel bayii yapacaktım. Kimbilir belki evlenir, çoluk çocuğa da karışırdım.” Daldığı bu hayallerden Komiser Asım’ın tokatlarıyla uyanır; o gece, daha önce yanında çalıştırdığı kızlardan biri olan Aynur öldürülmüştür ve Komiser Asım’a göre tek şüpheli Metin Çakır’dır. Komisere laf anlatamayacağını anlayan Metin Çakır, o an için elinden gelen tek şeyi yapar ve uygun bir fırsatta koşmaya başlar. Ancak kaçıp saklanmaya çalışmasının yeterli olmadığını, suçsuz olduğunu kanıtlamasının tek yolunun gerçek suçluları bulmasında yattığını idrak eden Metin Çakır, kendi yöntemleriyle olayı araştırmaya girişir… İşte “Metin Çakır Polisiyeleri”nin kahramanının peşinden sürüklenmemiz ilk kitap Yıldız Cinayetleri’nde böyle başlamıştı. Sonrasında Resim Cinayetleri ve Konsey Cinayetleri kitaplarıyla daha da pekiştirmiştik tanışıklığımızı.

 

 

 

 

Şimdi de beyazperde aracılığıyla, daha da kanlı canlı olarak yeniden aramıza dönüyor Metin Çakır. Kim bilir, belki yeni bir macerasının müjdesini de peşine takmıştır!

 

(Ayrıntılı bilgi için: www.seytantuyu.com.tr)

 

 

CU

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.