Bu hafta yedi yeni film vizyona giriyor ve bu filmler arasında yer alan iki yerli yapımdan biri de, Armağan Tunaboylu'nun Yıldız Cinayetleri isimli polisiye romanından uyarlanan Şeytan Tüyü. Yönetmenliğini Murat Şenöy'ün üstlendiği filmin başrollerinde de Mustafa Üstündağ, Şükran Ovalı ve Güven Kıraç gibi isimler yer alıyor. Filmin, hikayeye ne kadar sadık kalınarak çekildiğini -henüz- bilmiyoruz ama "Metin Çakır Polisiyeleri"ni kısaca şöyle hatırlayabiliriz:
Armağan Tunaboylu'nun yarattığı Metin Çakır karakteriyle 2004 yılında tanışmıştık. Aslında pek de tanış olunacak bir tip değil Metin Çakır; yüzde doksan dokuz nokta dokuzu polis tarafından aranalardan oluşan bir mahallede yaşayan ve bir parkta kadın satıcılığı yapan, gerektiğinde sadece onun elinde “nükleer silah dehşetine dönüşen” falçatasını kullanarak “imza atmaktan” çekinmeyen biri. Aslında onunla tanıştığımızda, sonunda pek sevdiği mahallesinde bir ev sahibi olmayı başarmış, başka işler yapma planları içindeydi: “Bütün sermayemi, yani çalıştırdığım kızları Kürdo’ya devretmiştim. Karşılığında doğup büyüdüğüm, yetiştiğim, iş tuttuğum, para kazandığım, kavga edip adam dövüp dayak yediğim, her insanını, her evini, her taşını ezbere bildiğim mahallemde bir ev almıştım. Yıkıntıydı, olsun, yıkıntı mıkıntı benimdi. Artık bu işlerden elimi ayağımı çekecek, namusumla başka işler yapacaktım. Eve yakın, boş duran bir dükkânı da Tekel bayii yapacaktım. Kimbilir belki evlenir, çoluk çocuğa da karışırdım.” Daldığı bu hayallerden Komiser Asım’ın tokatlarıyla uyanır; o gece, daha önce yanında çalıştırdığı kızlardan biri olan Aynur öldürülmüştür ve Komiser Asım’a göre tek şüpheli Metin Çakır’dır. Komisere laf anlatamayacağını anlayan Metin Çakır, o an için elinden gelen tek şeyi yapar ve uygun bir fırsatta koşmaya başlar. Ancak kaçıp saklanmaya çalışmasının yeterli olmadığını, suçsuz olduğunu kanıtlamasının tek yolunun gerçek suçluları bulmasında yattığını idrak eden Metin Çakır, kendi yöntemleriyle olayı araştırmaya girişir… İşte “Metin Çakır Polisiyeleri”nin kahramanının peşinden sürüklenmemiz ilk kitap Yıldız Cinayetleri’nde böyle başlamıştı. Sonrasında Resim Cinayetleri ve Konsey Cinayetleri kitaplarıyla daha da pekiştirmiştik tanışıklığımızı.
Şimdi de beyazperde aracılığıyla, daha da kanlı canlı olarak yeniden aramıza dönüyor Metin Çakır. Kim bilir, belki yeni bir macerasının müjdesini de peşine takmıştır!
(Ayrıntılı bilgi için: www.seytantuyu.com.tr)
CU
Yeni yorum gönder