Nobel Ödül’lü şair Pablo Neruda’nın mezarı, şairin bir cinayete kurban gidip gitmediğinin belirlenmesi için açılabilir. Aynı zamanda Şili’nin önde gelen komünist politikacılarından biri olan Neruda, 1973 yılının eylül ayında, şairin yakın dostu olan sosyalist Devlet Başkanı Salvador Allende’yi deviren askerî darbeden sadece 12 gün sonra hayatını kaybetmişti. Askerî darbe, General Pinochet’nin Şili’deki 17 yıllık tartışmalı iktidarıyla sonuçlanmıştı.
Yetkililer, General Pinochet rejimi tarafından zehirlendiği iddialarının açıklığa kavuşturulması için sevilen şairin mezarının açılmasını istiyor. Pablo Neruda’nın resmî olarak prostat kanserinden öldüğü açıklanmıştı. Fakat Şili Komünist Partisi avukatlarından Eduardo Contreras’a göre, sonrasında yapılan araştırmalar, Neruda’nın kalp krizi sonucu öldüğünü ortaya koyuyor.
Şoförünün iddiası öldürüldüğü yönünde
Ödüllü şairin şahsî asistanı ve şoförü Manuel Araja, Neruda’yı rutin kanser tedavisi için hastaneye götürdüğünde şaire “gizemli bir enjeksiyon” verildiğini iddia ediyor. Kasım ayında hâkime Neruda’nın ölmeden önce normal bir şekilde yürüyüp konuştuğunu söyleyen Araja, ajanların hastanede Pinochet’nin emriyle Neruda’ya zehirli bir enjeksiyon verdiklerini iddia ediyor. Bu bağlamda, Şili Komünist Partisi üyeleri, kesin ölüm nedeninin ortaya çıkarılması için ünlü şairin mezarının açılması talebiyle, General Pinochet diktatörlüğü sırasında yaşanan insan hakları ihlâllerini araştıran mahkemeye başvurdu. Eduardo Contreras, Neruda’ya yapılan iğnenin ne olduğunun anlaşılmasının tek yolunun mezarın açılması ve gerekli adlî işlemlerin yapılması olduğunu düşünüyor.
Allende’nin de mezarı açılmıştı
Şairin adını taşıyan üç müzeyi yöneten ve edebî mirasını koruyan Pablo Neruda Vakfı ise mayıs ayında yaptığı açıklamada, Neruda’nın kanser değil de bir başka şekilde öldüğüne dair herhangi bir kanıt olmadığını belirtmişti.
Şairin mezarının açılması talebi, Neruda’nın zehirlenmiş olabileceği iddialarını araştıran yargıç Mario Carroza tarafından değelendirilecek. Aynı yargıç, ölümü üzerinde şüphe bulunan Salvador Allende’nin de mezarının açılmasına karar vermişti. İki ay sonra uluslararası uzmanlardan oluşan bir ekip, Allende’nin intihar ettiği yönünde bir karar vermişti.
Daha çok şiirleriyle hatırlansa da Pablo Neruda, Şili Komünist Partisi’nin bir üyesi, avukat ve Şili’nin Fransa büyükelçisi olarak çalışmıştı. 1971 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Neruda’nın Santiago’da hayatını kaybettiği hastanede, 1982 yılında eski Devlet Başkanı Eduardo Frei, ölmüştü. Ailesi Frei’nin de Pinochet’nin ajanları tarafından zehirlenmiş olabileceği iddiasıyla mahkemeye başvurmuştu.
Kaynak: taraf.com.tr
Yeni yorum gönder