Yalnızca son bir yıl içinde kitabı yayınlanmış olan ve İngilizce yazan kadın yazarlara verilen Orange Prize edebiyat ödülüne bu sene Téa Obreht layık görüldü. "The Tiger’s Wife" (Kaplanın Karısı) isimli ilk romanı geçtiğimiz sene yayınlanan 25 yaşındaki Obreht 16 yıllık tarihinde bu ödülü kazanan en genç yazar.
Belgrad doğumlu ve New York’da yaşayan Obreht yaklaşık 70.000 Lira ödülün sahibi oldu. Jüri başkanı Bettany Hughes, romanın ödülün orijinal olma kriterine uymakla kalmayıp, etkileyici ve mükemmel olduğu görüşünde. Hughes, “Obreht’in romanı çok cesur bir kitap. Biz okuyucularını ve dünyaya bakışımızı değiştiren, bir çeşit simyaya sahip bir kitap arıyorduk. The Tiger’s Wife kesinlikle bu simyaya sahip.” açıklamasında bulundu.
Obreht’in kitabı Balkanlardaki iç savaşın korkuları ve sonrasında insanların akıbetleri üzerine kurulu. Hughes romanla ilgili, “Balkanlarda yaşayan ve nesiller boyu kronik çatışmaların acısını çeken insanların evlerinin kapılarını bize açıyor ve toplum olarak böyle bir acıyla nasıl başa çıkacağımızı soruyor. Başa çıkma yollarında biri hikayeler anlatmak. Bir edebiyat ödülü için, merkezine böyle bir hikaye anlatıcılığını koyan bir kitabı onurlandırmak gayet iyi bir karar.”
Téa Obreht ise ödülün kendisi için “sindirmesinin zaman alacağı büyük bir onur” olduğunu belirterek ne hissettiğini şöyle açıkladı: “Kazanacağımı düşünmüyordum. O yüzden ismimi söyledikleri an benim için inanılmaz bir mutluluk ve kör bir sevinçle dolu gerçek üstü bir andı. Galiba sonra ağladım.”
Obreht 1985 yılında Yuguslavya’da doğmuş ve ailesi savaş nedeniyle önce Kıbrıs’a sonra Mısır’a taşınana kadar Belgrad’da büyümüş. 12 yaşındayken ABD’ye ailesiyle birlikte göç etmiş. Roman yayıncısının eline 2008 senesinde Obreht Cornell Üniversitesi’nde bir yaratıcı yazma kursuna devam ederken geçmiş. Romanı yazmaya 22’sinde başladığını ve 24 yaşında bitirdiğini söyleyen genç yazar, “Çocukken iki sınıf atladım ve yaş konusunda sorulara alışığım. Kitabı yazarken anneannemin ölümüyle ilgili duygusal olarak zor bir safhadan geçiyordum ve pek çok soru soruyordum. Bu soruların okuyucularda yankı bulması benim için son derece sevindirici.” dedi.
Bu sene ödüle aday gösterilen kitaplar arasında, Obreht'in ilk romanının yanı sıra, Emma Donoghue’nin Oda’sı ve Aminnatta Forna’nin Sierra Leone’deki iç savaş ve katliamı anlattığı romanı gibi yüzleşmesi zor temaları işliyen romanlar yer alıyordu. Eleştirmenler tarafından ödüle yakın görülen Emma Donoghue yerine Obreht’in kazanması sürpriz olarak değerlendiriliyor.
Yeni yorum gönder