Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Ragıp Zarakolu AİHM’e başvurdu



Toplam oy: 746

‘KCK’ adı altında sürdürülen operasyonlar kapsamında tutuklanan Ragıp Zarakolu, avukatları aracılığıyla AİHM’e başvurdu. Yapılan başvuruda gözaltı ve tutuklama süreçlerinde yaşanan hak ihlallerine değinilirken, Zarakolu’nun tutuklu bulunduğu 120 günün ardından ‘gizlilik’ gerekçesiyle avukatlara dosya ile ilgili belgelerin hâlâ verilmediği belirtildi.

 

İstanbul’da 28 Ekim 2011’de ‘KCK’ adı altında gerçekleştirilen operasyonlarda aralarında Ragıp Zarakolu ve Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın da bulunduğu 23 kişi tutuklanmıştı. 4 ayı aşkın bir süredir Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Zarakolu adına avukatları Özcan Kılıç ve Azize Deniz Taşdemir, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.

 

 

 

 

 

Zarakolu’nun gözaltına alınışı ve uzun süreli gözaltı süresinde yaşanan hak ihlallerinin uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu belirtilen başvuru dilekçesinde ‘gizlilik’ gerekçesiyle hiçbir belgenin Zarakolu ve avukatlarına verilmemesinin de uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu kaydedildi. Zarakolu’nun tutuklanmasının hukuki açıdan temelsiz olduğuna dikkat çekilen dilekçede, iç hukukta yer alan kefaletle serbest bırakma, güvenlik tedbirleri, adli kontrol altında tutma, yurtdışına çıkış yasağı gibi önlemlerin uygulanmamasının da AİHM sözleşmesine aykırı olduğu dile getirildi.

 

 

 

Zarakolu’nun cezaevi girişlerindeki aramalarda onur kırıcı uygulamalara maruz kaldığı ifade edilen dilekçede Zarakolu’nun KCK’nin hiçbir alanında yer almamasına rağmen, örgütün almış olduğu kararlar ve yaptığı çalışmalardan sorumlu tutulması, örgüt eylem, işlem ve kararları gerekçe gösterilerek suçlanmasının ‘suçların kişiselliği’ ilkesine de aykırı olduğuna dikkat çekildi. Bu uygulamalara karşı, iç hukukta etkili, elverişli ve yeterli başvuru yollarının bulunmaması nedeniyle AİHM’e başvuru yapıldığı belirtildi.

 

 

 

 

Kaynak: Evrensel

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.