10 Ekim günü, Emek, Barış ve Demokrasi mitingine katılmak üzere, Ankara Tren Garı önünde toplanan grupların arasında patlatılan iki bomba sonucu 97 kişinin hayatını kaybettiği katliamın ardından Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB), PEN Türkiye ve Yayınevi Emekçileri Kolektifi (YEK) birer mesaj yayımladı.
Hükümeti ve tüm siyasi partileri barış ortamını sağlamak için göreve çağıran TYB, hükümeti öncelikle katliamın faillerini, azmettiricilerini, teşvik edenleri yakalamaya ve halkın haber alma hakkını engelleyen uygulamalardan derhal vazgeçmeye davet etti. Saldırıyı kınayan PEN Türkiye ise, “Ankara’daki Barış Mitingine alçakça ve iğrenç saldırı nice canımızın ölümüne ve yaralıya yol açtı. Bu insanlık dışı saldırıyı kuvvetle kınıyor, sorumluların yargılanmasını talep ediyoruz. Kanı kan değil, adalet, hak, demokrasi temizler. Barış ortamı yaratmak, başta hükümet olmak üzere, her yurttaş ve kurumun sorumluluk alanındadır,” ifadelerini kullandı. YEK de, "Sayısı her geçen an artan kayıplarımız üzüntümüzü derinleştiriyor, öfkemizi arttırıyor," açıklamasında bulundu.
TYB: "Hükümeti göreve çağırıyoruz"
TYB'nin açıklamasının tamamı şöyle:
Ankara'da yapılan Barış mitingi iki bombalı saldırı ile kana bulandı. Yüze yakın kişi hayatını kaybetti, 160 kişi yaralandı. Türkiye tarihinin en büyük ve kanlı katliamı gerçekleştirildi.
Bu saldırının sorumluları, bombaları patlatanlar kadar, halkı kutuplaştıran, yurttaşları birbirine düşman eden, nefret söylemleriyle hedef gösterenlerdir.
Bu saldırının sorumluları Diyarbakır'da, Suruç'ta ve daha nice yerde gerçekleştirilen terör saldırılarının faillerini yakalamayanlardır.
Bu saldırının sorumluları, olaylardan ders çıkartmayan, gerekli güvenlik önlemlerini almayanlardır.
Basına, halkın haberleşme özgürlüğüne yasak getirerek, sosyal medyayı engelleyerek, insanların acısını paylaşmak, katliamı protesto etmek için biraraya gelmesini, yürümesini güç kullanıp önleyerek yapılmak istenen bu katliamı unutturmak, azmettiricilerinin, faaillerinin yakalanması talebinin dile getirilmesini önlemektir. Bu tür yasaklar halkın gerçekleri öğrenmesini engelleyebilir ama suçluların, suça göz yumanların, suçu teşvik edenlerin unutulmasını sağlamaz.
Hükümeti ve tüm siyasi partileri barış ortamını sağlamak için göreve çağırıyoruz.
Hükümeti öncelikle bu katliamın faillerini, azmettiricilerini, teşvik edenleri yakalamaya ve halkın haber alma hakkını engelleyen uygulamalardan derhal vazgeçmeye davet ediyoruz.
Siyasi partilerimizi bu katliamların soruşturulmasını, faillerinin ortaya çıkarılmasını, basının haber verme ve halkın haber alma haklarını sağlayacak düzenlemeleri yapmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni toplamaya çağırıyoruz.
Bu hain saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralananlara acil şifalar, tüm Türkiye'ye sabır diliyoruz.
YEK: "Öfkeliyiz, yastayız, isyandayız!"
Yayın Emekçileri Kolektifi'nin açıklaması ise şöyle:
Son dönemde tırmandırılan saldırganlığa karşı ülkenin dört bir yanından “Emek, Barış, Demokrasi Mitingi” için Ankara’da toplanan insanlarımızı kirli hesaplara kurban verdik. Sayısı her geçen an artan kayıplarımız üzüntümüzü derinleştiriyor, öfkemizi arttırıyor.
Belli ki birileri artık umudunu bu vahşete ve baskıya bağlamış. Belli ki birileri artık umudunu mücadele edenleri yıldırmaya, sokağa çıkanları korkutmaya bağlamış. Belli ki artık birileri umudunu gayrimeşru savaşına karşı çıkan sesleri bombalarla boğmaya bağlamış.
Bu kanlı tablodan medet umanlar bilsin ki tüm çabalar boşuna! Bu kirli politikalarınız öfkemizi arttırıyor, isyanımızı büyütüyor. Yılmadığımızı, korkmadığımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Kardeşlik sloganlarımız silahlarınızın ve bombalarınızın sesini boğacaktır.
Katliamlarınıza karşı sessiz kalmayacağız, iki gün süreyle üretmeyeceğiz!
Yayınevi Emekçileri Kolektifi olarak editöründen depocusuna, çevirmeninden grafikerine kadar tüm yayınevi emekçilerini yitirdiğimiz mücadele arkadaşlarımızın yasını tutmak ve öfkemizi katillerin yüzüne haykırmak için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısına uymaya, üretmemeye çağırıyoruz.
Yeni yorum gönder