Biz okurlar, Fernando Pessoa’nın artık birer müsteardan fazlası olan alt kimlikleriyle tanıştığımızda tüm hayatını dönüştürdüğü bu edebi jest karşısında yelkenleri suya indirmiştik. Tabii bunda Huzursuzluğun Kitabı’nın bir başyapıt olmasının ve şiirlerinin sonsuza ulanan bir kendilik arayışına işaret etmesinin etkisi yadsınamayacak denli büyük. Diğer yandan, edebiyat evreninde etten kemikten ve ruhtanmış gibi görünen kurmaca ya da sahte yazarlar tarafından kaleme alınmış metinlerin hatırı sayılır bir etkisi var. Gerçekle kurgunun iç içe geçtiği ya da kurgunun gerçekmiş gibi gösterildiği edebi oyunlar, dünyanın tekdüzeliği ve sıkıcılığına karşı biraz muğlak, biraz büyülü bu tip metinlere ve yazarlara karşı gardımızı düşük tutup göğsümüzü açıyoruz.
Paul La Farge da bu tarz edebi oyunları seven ve eserlerinde kullanan çağdaş Amerikan yazarlarından biri. Öncelikle, 2001’de basılan ve olumlu eleştiriler alan Haussmann, or the Distinction’da, romanın esasında 1922’de pek az bilinen Fransız şair Paul Poissel tarafından kaleme alındığı, La Farge’ın yalnızca metni tercüme ettiği iddia ediliyordu. Paul Poissel nam bedbaht Fransız şairi bu defa 2005’te basılan ve geçtiğimiz günlerde Türkçeye tercüme edilen Kış Hakikatleri’nde de görüyoruz. Fransızca metinle karşılaştırmalı olarak basılan kitapta La Farge, kısa bir okura not ve uzun bir sonsözle birlikte kitabın mütercimi olduğunu söylüyor.
Rüya metinleri
Kış Hakikatleri bir rüya metni. Uzun süren bir uykusuzlukla malul şairimiz Poissel, derin derin içini çektiği ızdırap yüklü günlüklerinde, insanların yalnız rüya görmek için uyudukları gibi bir fikre kapılıyor. Rüya fikriyle boğuştuğu dört yılın ardındansa masasının üstünde bu Kış Hakikatleri kitabını oluşturan, 1881 yılı kışında Parisliler tarafından görülen rüya metinleri peyda oluyor. Kitap aynı zamanda Kış Hakikatleri üzerine bir konferans vermesi gereken La Farge’nin, Poissel’in bu kitabı üretme sürecini araştırmasının hikayesi. Son olarak, Kış Hakikatleri, Paul La Farge’nin kendisini de çevirmenmiş gibi dahil ettiği devasa bir edebi oyun.
Oyunun ne olduğuna geçmeden önce, Fransızcamı mazur görürseniz, bilmemiz gereken bazı şeyler var. Les faits divers, birebir çeviriyle “çeşitli olaylar,” bizdeki üçüncü sayfa haberleriyle benzeşen çarpıcı cinayet, intihar ve gizemli olay haberleri anlamına geliyor. “Kış Hakikatleri” anlamına gelen kitabın orijinal(!) ismi Les faits d’hivers ile Les faits divers aynı şekilde telaffuz ediliyor. Kış Hakikatleri’ni Oulipocu tarzda oyuncu bir metne dönüştüren şey işte tam da buradan neşet ediyor. La Farge, Poissel’in 1881 kışındaki üçüncü sayfa haberlerini okuyup bu haberlerden yola çıkarak rüya metinlerini yazdığını keşfediyor. Haberlerin başlıklarından ve içeriklerinden birkaç kelimeyi seçerek, fonetik olarak ona yakın kelimeleri veya kelime oyunlarını kullanarak kendi rüyalarını yapıyor. La Farge’ın bize ifşa ettiği bu keşfi, tüm kitabın yazılış sürecinin ve kitabın yüreğindeki edebi oyunun da ortaya çıkması anlamına geliyor.
Bu bakımdan tüm kitap, devasa bir edebi oyun, bir performansa dönüşüyor. Şimdiye de söz etmedik, onu da söyleyelim; kitaptaki rüya metinleri, tüm rüya metinleri gibi: Genelde rüyayı görenler bile onun ne anlama geldiğini bilemezken, elimizde muğlak, anlamsız olay parçaları, belki biraz anlam çıkarabileceğimiz olay örgüleri mevcut. Yani, tek başına elimizdeki metin ne keyifli bir okuma sunuyor ne de derin bir düşünme. Kış Hakikatleri, tam da diğer postmodernist metinler gibi, anlamını bir edebi oyun olarak nitelenebilecek kendi varlığına yaslıyor. Bilmiyorum, belki de gardımızı düşürmekle hata ediyoruzdur.
Görsel: Ece Zeber
Yeni yorum gönder