Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

ÇEVBİR: Mesleğimizi suça dönüştüren zihniyeti protesto ediyoruz!



Toplam oy: 908

Çevirmenler Meslek Birliği William Burroughs'un Yumuşak Makine isimli romanının yayımlanması nedeniyle Sel Yayıncılık sahibi İrfan Sancı ve kitabın çevirmeni Süha Sertabiboğlu aleyhinde açılan davayı protesto ederek, Sel Yayıncılık ve meslektaşlarının yanında olduklarını dile getiren ve bu ayıbın ortadan kaldırılmasını isteyen bir basın açıklaması yaptı. ÇEVBİR'in basın açıklamasının tam metni şöyle:

 

"Meslektaşımız Süha Sertabiboğlu'nun Türkçeye kazandırdığı ve Sel Yayıncılık tarafından yayımlanan Yumuşak Makine adlı kitap hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma başlatılmıştır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu, Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'ndan yetişkinlere yönelik bu edebi eserle ilgili olarak bir bilirkişi raporu istemiştir.

 

Yumuşak Makine'nin yazarı William Burroughs, bundan yaklaşık yarım asır evvel Soğuk Savaş dönemi ABD'sinin toplumsal hayatında özgürlükçü bir dönüşüm yaratan ve Amerikan edebiyatında çığır açan Beat Kuşağı'nın başlıca isimlerinden olmasının yanı sıra, çağdaş edebiyat tarihinde yer tutan çok önemli bir edebi şahsiyettir. Ne var ki Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, eserleri bugün dünyanın dört bir yanında ders olarak okutulan William Burroughs'un Yumuşak Makine adlı yapıtının edebi eser niteliği taşımadığına hükmetmiş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da kitabın içeriğinden ötürü Sel Yayıncılık ve çevirmen Süha Sertabiboğlu'nu mahkemeye sevk edeceğini bildirmiştir.

 

Bu yaklaşıma ilk kez tanık olmuyoruz. Daha önce Sel Yayıncılık tarafından yayımlanan Perinin Sarkacı, Genç Bir Don Juan'ın Maceraları ve Görgülü ve Bilgili bir Burjuva Kadınının Mektupları adlı eserler, uzman bilirkişinin bunların edebiyat eserleri olduğu ve müstehcen olarak mütalaa edilemeyecekleri yönündeki raporuna rağmen, ilgili mahkeme tarafından Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'na havale edilmişti. Bu uygulamayı eleştiren basın açıklamamızda çocuklara hitap etmediği apaçık belli olan, bu iddiayla yayımlanmayan ve okurlara "çocuk kitabı" vasfıyla ulaştırılmayan bu eserlerin çocuklar bahane edilerek kovuşturmaya tabi kılınmasının, kültürel ve sosyal hayatımıza müdahale etmek için her yolu mübah sayan yasakçı zihniyetin bir tezahürü olduğunu vurgulamıştık.

 

Bugün bunu tekrar söylemek zorunda kalmaktan esef duyuyoruz. Üniversitelerin edebiyat bölümlerinde derslere konu olan bir yazarın eserini Türkçeye kazandırdıklarından dolayı meslektaşımız Süha Sertabiboğlu ve Sel Yayıncılık aleyhinde soruşturma başlatan zihniyeti kınıyoruz.

 

Biz, Çevirmenler Meslek Birliği olarak, Kitapları yasaklayan, sansür uygulayan, otosansürü körükleyen, mesleğimizi bir suça, bizleri de adeta birer suçluya dönüştüren bir ortamda, emeğimiz ve onurumuzla varolma mücadelesi veriyoruz. Mesleğimizin doğası ve gerektirdiklerinden ötürü yargılanmayı hak etmiyor, bir yandan çeviriyi hayatının her alanında kullanırken bir yandan da varlığımızı bu şekilde baskı altına alan ve tehdit eden kurumları protesto ediyoruz.

 

Bir kitabın ve çevirmeninin geleceği üzerine söz söyleme hakkını kendinde bulurken, alanımızı ilgilendiren uzmanlıkların hiçbirinde kabul görmeyecek, geçerliliği yahut saygınlığı olamayacak, hikmeti kendinden menkul görüşleri bilirkişi raporu olarak öne süren kurulları protesto ediyoruz.

 

Bundan elli yıl önce yayımlanmış bir eseri "Zira insanlar ilkel hayatlarından bugüne kadar dünyanın her yerinde ve her toplumunda cinsi uzuv bölgelerini kapalı tutmayı ve cinsi münasebetin gizliliğini vazgeçilmez kural olarak uygulaya gelmişlerdir. Bu, toplumumuzda da böyledir" gibi tuhaf yargılarla ele alıp, uluslararası toplumda ancak trajikomik olarak algılanabilecek bir yaklaşım sergilemek suretiyle dünya kamuoyunda hepimizi bir adım gerileten bu işleyişi protesto ediyoruz.

 

Cezalandırıcı bir ahlak bekçiliğine soyunurken, yaptırım geliştirebilmek uğruna çocukları alet eden zihniyeti kınıyoruz. Daha önce de yazdık, bir daha yazmak istemiyoruz: Milyonlarca çocuğun sefalet ve yoksunlukla yüz yüze olduğu, temel sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıldığı, devlet denetimindeki kurumlarda şiddete, işkenceye ve tacize maruz kaldığı, hatta hüküm verilerek cezaevine gönderildiği ülkemiz koşullarında, Devletin, "çocukları koruma" sorumluluğunu ifade özgürlüğünü kısıtlama yönündeki sistemli girişimlerine alet etmesini protesto ediyoruz.

 

Sanatı, edebiyatı, özgür basını ve çevirmenlik mesleğini kısıtlayan zaman dışı kalmış yasal mevzuatın acilen değişmesi gerekmektedir. Mesleğimizin onuru, bir eseri mevcut toplumsal baskılara ve kendi kişisel görüşlerimize, hatta hislerimize kurban etmeden aktarmakta yatar. Yayıncıları, çevirmenleri, hatta hiçbiri bulunamadığında matbaacıları bundan ötürü soruşturup yargılamak topluma yönelik bir ayıptır. Yasama'dan ve adalet sisteminden bu ayıbın ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.

 

Haklarında soruşturma açılan, kitapları yayınlayan ve çeviren yayıncı İrfan Sancı ve meslektaşımız çevirmen Süha Sertabiboğlu'nun yanında olduğumuzu beyan ediyoruz."

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.