Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

'Yolda' üç hafta değil, birkaç yıl sürdü



Toplam oy: 542

Beat Kuşağı’nın önde gelen romancılarından Jack Kerouac’ın eski sevgilisi, yaşadıkları ilişkinin ayrıntılarını ve Kerouac’ın ünlü olunca sergilediği tuhaf tutumu, yazarın ölümünün üzerinden 40 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra yayımlanacak yeni kitabında anlattı. Amerikalı yazar Joyce Johnson’ın kaleme aldığı kitapta, Kerouac’ın eserlerini fazla çaba harcamadan spontane bir biçimde yazdığı miti de darmadağın ediliyor. Kerouac, Yolda romanını 1951 yılı içerisinde üç haftada yazdığını söylemişti, fakat Kerouac’ın eski sevgilisi, yazarın romanı gözden geçirip düzeltmek için yıllar harcadığını ve her bir paragrafı titizlikle işlediğini anımsıyor.

 

77 yaşındaki Johnson, Kerouac’ı ona çok kötü davranan, fakat hayatının aşkı olduğunu hissettiği “tuhaf bir kişi” olarak tanımlıyor. Kitabında Kerouac’ın evveliyatını, çocukluğunu ve ünlü olmasını anlatan Johnson, şöhretin ve içki alışkanlığının ilişkilerini nasıl etkilediğini de ortaya koyuyor. Johnson, Kerouac’la tanıştığında 21 yaşındaymış. “Jack’in kalacak yeri ve parası yoktu. Kendi dairesi olan genç bir yazar olduğumdan Allen (Ginsberg) bir randevu ayarladı” diye anlatıyor tanışma hikâyelerini.

 

 

 

 

 

 

Sanki bir yerde çok kalmış gibi

 


Kerouac’ın Yolda yayımlandıktan sonra sansasyon yaratması, ilişkilerini mahvetmiş: “Kadınlar her yerde kendilerini tanıştırıyordu. O bir şöhretti, ki bu onun için çok zordu. Böyle ortamlarda içmek zorunda kalıyordu.”



Johnson’ın The Voice Is All: The Lonely Victory of Jack Kerouac adlı kitabı bu ay içinde yayımlanacak. Yazar, kitapta “spontane yazıldığı söylenen Yolda’nın nasıl çok daha uzun bir süreci kapsadığını, her paragrafın bir şiir gibi olması gerektiğini” de ifade ediyor. Kerouac’ın anadilinin Kanada Fransızcası olmasının nesrini nasıl zenginleştirdiğini ve ona ABD’de kendine has bir yabancı imgelemi kazandırdığını belirten Johnson, Kerouac’ın bir yazar olarak yavaş, sancılı gelişimini, en başta İngilizceyi doğru düzgün öğrenmek için gösterdiği çabalarla birlikte ayrıntılandırıyor.

 

“Fransızcanın Kanada lehçesini biliyordu. Öteki biyografiler, Jack’ın Franko-Amerikan köklerinin sonuçlarına derinlemesine eğilmiyor. Gerçek, İngilizcenin onun ikinci dili olduğuydu. Her zaman bir çeviri süreci vardı, kafasındaki Fransızcanın İngilizce eşdeğerini bulmaya çalışıyordu. Şimdi Yolda’ya bakarken kitap boyunca Fransızcanın sirayetini görebiliyorum” diyor Johnson: “Onun kadar mutlak özgürlükle yaşayan başka birini tanıdığımı sanmıyorum. Sanki bir yerde çok uzun kalmış gibi yer değiştirme ihtiyacı duyuyordu.”

 

 

 

 

Kaynak: Guardian/Taraf

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.