HER ŞEY KAYBOLMADAN ÖNCE Annika Scheffel
Aylak Adam Yayınları, Çev: Kübra Mehmetoğlu, Nalan Özpınar
BASKI > 3 yıldız
Siyah beyaz baskılar genellikle otomasyondan uzak, ucuz ve çok yaşlı makinelerde yapılır. Bu da ustanın çok daha becerikli olmasını gerektirir. Kısacası, kitapta boya ayarı çok dengesiz, demek istiyorum. Sayfa numaraları gezinip duruyor; özellikle de son forma...
KAPAK > 2,5 yıldız
Tek rengin tonlarıyla üretilmiş bir çizimin hâkim olduğu ve resmin ismi anlattığı bir kapak. Deprem, savaş, bilinmeyen bir felaket ya da zamanın yarattığı bir tahribat. Kapak deseninin yarattığı duygu tam olarak bu; yani “her şey kaybolmuş.” Bilenler bilir. Söylediğini gösteren ya da gösterdiğini söyleyen tasarımları bir nevi kaynak israfı olarak görürüz. Eldeki her iki aracı da aynı şeyi anlatmak için kullanmak anlatımı genişletmek yerine daraltır. Bu tasarımda da öyle olmuş. Kapaktaki yazı bloğunda yer alan ve S’ye kocaman bir virgül konarak oluşturulmuş gibi görünen Ş harfi oldukça rahatsız edici. Bu harf kullanılan yazıtipi setinde yer alıyor olabilir. Ancak tasarımcının harfe müdahale ederek buradaki sorunu gidermesi gerekirdi. Yazar adının, kitabın başka hiçbir yerinde rastlamadığımız bir “daktilo fontu” ile yazılma nedenini de anlayamadık. Sırtta, desenden bir detay değil de desenin okunamayacak kadar küçültülmüş bir versiyonu yer alıyor. Roman adı ve yazar adının arasına konulan yayımcı logosunun da okunaklılık sınırının altındaki bir büyüklükte olduğuna bakılırsa, tasarımcının bu görsellerin okunması gibi bir kaygısı pek yokmuş. Böyle öznel kararları sağlıklı bir tasarım yaklaşımının işareti olarak görmediğimizi belirtelim.
İÇ SAYFALAR > 3,5 yıldız
Tırnaklı bir yazıtipi kullanılarak dizilmiş iç sayfalar derli toplu görünüyor. Bölüm girişlerindeki başlık hiyerarşisi aynı yazıtipiyle yalın ve ustaca çözülmüş. Kağıt ise kısmen arka veriyor ancak bu kadar çok sayfalı bir kitapta daha kalın bir kağıt kullanmama kararını da anlayabiliyoruz. İç kapak sayfasında kitap adı ve yazar adı arasındaki büyüklük farkı o kadar sınırda ki, yazar adı neredeyse aynı cümlenin devamı gibi okunuyor. Yine aynı yerde yer alan çevirmenlerin isimlerinin tasarımda kullanılan diğer öğelerle bağdaşmayan bir yazıtipiyle ve küçük harfle yazılmasının nedenini anlayamadık. Bunun dışında giriş sayfaları derli toplu.
HER ŞEY BEN YAŞARKEN OLDU Mustafa Becit
Sayfa 6 Yayınları
BASKI < 2,5
Sırtta kayma standart kusur! Yapılması gereken, kapak basımından önce kapak takmanın pozasını da düşünmek ve bir maket yaparak sırt kalınlığını hesaplamak. Kapak takarken üç beş dakika ayrılırsa küçük hesap hataları da telafi edilebilir. Patronun mücelliti fazla sıkıştırmaması lazım! Ve o kör bıçak...
KAPAK > 1,5 yıldız
Kapak görseli sanki Otomatik Portakal’ı esin kaynağı olarak kullanmış. Yanlış anlaşılmasın, bu tür esinlere sözümüz yok, sadece tanımlamaya çalıştık. Kitap adı bu görselin üzerinde bir nevi damga (stencil) etkisiyle ve düz bir yazıtipiyle yazılmış. Sol alt köşeye de (bu kez tırnaklı bir yazıyla) aynı teknikle yazılan yazar adı yerleşmiş. Hem başlık hem de olağandan büyük olmasına rağmen, resmin içinde neredeyse kaybolan yazar adı sola dayalı. Renkler nedeniyle kapakta kullanılan yayınevi logosu da pek okunmuyor. Yayınevi logosundan üretilmiş S6 işaretinin ve yazar adının öne çıktığı sırtta, kapak resminden bir detay ve elbette kitabın adı da yer alıyor. Siyah zeminde yer alan beyaz yazılar okunaklı görünüyor. Arka kapak ise maalesef neresinden tutsak dökülüyor. Mini minnacık yazılarla yazılmış alıntı da içeren uzun mu uzun tanıtım yazısı, ön kapakla alakası bir nevi tuvale yapılmış boya görüntüsünden ibaret olan zemin deseni ve kapağın altına yerleştirilmiş “kutu kutu üstüne kimin kutusu var” tipi yığılma, arka kapağın notunu sıfıra indiriyor.
İÇ SAYFALAR > 1 yıldız
İç sayfalar tırnaklı ancak zor okunun bir yazıtipiyle dizilmiş. Yazı büyüklüğü yeterli ancak satır araları sıkışık. Bunlara kullanılan kağıdın da arka vermesi de eklenince ortaya pek de kolay okunan bir kitap çıkmıyor.
Bölüm girişlerindeki, iki satırı kapsayarak yazılan ilk harflerin metne mesafesi sorunlu. Kimi harfte dipdibe görünen bu satırlar, kiminde de olması gerektiği gibi bir rahatlık verebiliyor. Sayfa altı boşluğu manasız derecede fazla. Giriş sayfaları da dağınık. Hele hele künye sayfasının altına yerleşmiş logolar resmi geçidi, görsel olarak huzursuzluk versin diye oraya yerleştirilmiş gibi. Kapakta sola dayalı olarak yazılan kitap ve yazar adı, iç kapağa girince ortalanarak dizilmiş. Kapak içine basılan tek renk zemin fark yaratmakla birlikte, bu zeminin üzerine paket kağıtlarını andıran bir şekilde, filigran yayımcı logosu koymak da tasarım notumuza olumlu bir katkı yapmıyor.
Yeni yorum gönder