En kötü giriş cümlesi yarışmasının kazananları belli olurken, stylist.co.uk sitesi, kendilerine göre “en iyi ve en ikonik” giriş cümleleriyle başlayan eserleri seçti.
“Bir kitabın okuyucuyu ilk cümleden itibaren etkilemesi gibisi yoktur. Okuyucunun okuduğu ilk cümle, kitabın giriş cümlesi, o kitabın satmasını, kapanış cümlesi ise yazarın daha fazla okuyucu kazanmasını sağlar derler,” diyen sitenin “En iyi 100 giriş cümlesi” listesi aşağıda. Cümlelerin Türkçe çevirilerini okurlarımızın katkısıyla yerleştirmeye devam ediyoruz.
1.
J.D. Salinger Çavdar Tarlasında Çocuklar
"Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o David Copperfield zırvalıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum. Her şeyden önce, ben bu zımbırtılardan sıkılıyorum. Sonra, onlarla ilgili en ufak bir söz etsem, bizimkilere inmeler iner." (Coşkun Yerli'nin çevirisiyle)
2.
Leo Tolstoy Anna Karenina
"Mutlu aileler birbirlerine benzerler. Her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır." (Ergin Altay'ın çevirisiyle)
3.
Jane Austen Aşk ve Gurur
"Dünyaca kabul edilmiş bir gerçektir, hali vakti yerinde olan her bekar erkeğin mutlaka bir eşe ihtiyacı vardır." (Hamdi Koç'un çevirisiyle)
4.
Charles Dickens İki Şehrin Hikayesi
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, Aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana - sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece 'daha' sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi." (Meram Arvas'ın çevirisiyle)
5.
Virginia Woolf Bayan Dalloway
"Mrs. Dalloway çiçekleri kendi alacaktı." (Tomris Uyar'ın çevirisiyle)
6.
Anne Tyler Back When We Were Grownups (Yetişkin Olduğumuz Zamanlar)
7.
F.Scott- Fitzgerald Muhteşem Gatsby
"Toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma. 'Ne zaman' demişti, 'birini tenkide davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarında gelmemiştir dünyaya!''" (Can Yücel'in çevirisiyle)
8.
Sylvia Plath Sırça Fanus
"Rosenberleri elektrikli sandalyede idam ettikleri yaz; garip, boğucu bir yazdı ve ben New York'ta ne aradığımı bilmiyordum." (Handan Saraç'ın çevirisiyle)
9.
Herman Melville Moby Dick Beyaz Balina
"Ishmael deyin bana. Birkaç yıl önce -kaç yıl önce olduğu önemli değil paramın azaldığı ya da hiç kalmadığı bir sırada-, karada da beni ayrıca bağlayan bir şey olmadığı için, bir engine açılayım, bu dünyanın denizlerini şöyle bir göreyim dedim. Ben böyleyimdir; böyle bulurum sıkıntıdan kurtulmanın, uyuşan kanıma hız vermenin yolunu." (Sabahattin Eyuboğlu ve Mina Urgan'ın çevirisiyle)
10.
Douglas Adams Otostopçunun Galaksi Rehberi
"Galaksinin Batı Sarmal Kolu'nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırksekiz milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler." (Nil Alt'ın çevirisiyle)
11.
Franz Kafka Dönüşüm
"Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu." (Ahmet Cemal'in çevirisiyle)
12.
J.K. Rowling Harry Potter ve Felsefe Taşı
"Dört numarada oturan Bay ve Bayan Dursley son derece normal olduklarını söylemekten gurur duyarlardı, sağolun efendim. Garip ya da gizemli işlere bulaşacak son kişilerdi. Böyle saçmalıklara kafa yormazlardı çünkü." (Ülkü Tamer'in çevirisiyle)
13.
Mark Haddon Süper İyi Günler
"Ben beş kırmızı araba ile gidip gördüm ve süper güzel bir gün olacağını biliyordum." (Övgü Doğangün'ün çevirisiyle)
14.
Audrey Niffenegger Zaman Yolcusunun Karısı
"Benim durumunun asıl inanılmaz yanı, aslında gerçek olmam. Bu gelip gitmelerin, yer değiştirmelerin bir mantığı,bir kuralı var mı? Yerinden kımıldamamanın, her anı şimdiki zamanla doldurmanın bir kuralı var mı?" (Elvan Umur'un çevirisiyle)
15.
John Ronald Reuel Tolkien Yüzüklerin Efendisi : Yüzük Kardeşliği
"Çıkın Çıkmazı'ndan Bay Bilbo Baggins kısa bir süre sonra yüz on birinci yaş gününü debdebeli bir davet ile kutlayacağını ilan ettiğinde Hobbitköy'de büyük bir heyecan yaşanmış ve söylentiler alıp yürümüştü." (Bülent Somay ve Çiğdem Erkal İpek'in çevirisiyle)
16.
Hunter S. Thompson Las Vegas’ta Korku ve Nefret
"Uyuşturucu tesir etmeye başladığında Barstow yakınlarında, çölün kıyısında bir yerlerdeydik." (Nur Kasapoğlu'nun çevirisiyle)
17.
Alice Walker The Color Purple (Renklerden Mor)
18.
Zora Neale Hurston Tanrıya Bakıyorlardı
"Ufuktaki gemilerde, her adamın arzuları vardır. Bazıları için umutlar dalgalarla yanaşır. Diğerleri için ise, rüyalar sonsuza kadar ufukta yol alır, gözden hiç kaybolmadan seyredilir...ve onları gözleyenler hiç sıkılıp gözlerini başka tarafa çevirinceye, zaman onları alaylı bir şekilde silinceye kadar, asla kıyıya yanaşmazlar. İnsan hayatı budur işte..." (Ayla Okyavuz Yazal ve Ayşe Şirin Okyavuz Yener'in çevirisiyle)
19.
Helen Fielding Bridget Jones'un Günlüğü
"Haftada 14 birimden fazla alkol almayacağım."
20.
Virginia Woolf Kendine Ait Bir Oda
"Ama biz senden kadınlar ve kurmaca yazın konusunda konuşmanı istemiştik, bunun insanın kendine ait bir odası olmasıyla ne ilgisi var diyebilirsiniz. Açıklamaya çalışacağım...." (Suğra Öncü'nün çevirisiyle)
21.
Sue Monk Kidd Arıların Gizli Yaşamı
"Geceleri yatağa uzanır ve gösteriyi izlerim. Yatak odamın duvarındaki yarıklardan girip, içeride hapsolan arıların gösterisidir bu. Odanın içinde daireler çizer, pervaneninkine benzer sesler çıkarırlar. Yüksek perdeden zzzzzz'ler tenimde mırıldanır."
22.
Rebecca Wells Dostluğun Kutsal Bağı
"Step dansı ustası çocuk istismarcısı. 8 Mart 1993 Pazar gününün New York Times'ı Vivi'den böyle bahsediyordu."
23.
Elizabeth Gilbert Ye, Dua et, Sev
"Giovanni'nin beni öpmesini isterdim. Ah, fakat bunun berbat bir fikir olması için pek çok neden var. Bir yerden başlamak gerekirse, Giovanni benden on yaş daha genç ve -yirmili yaşlarında olan birçok İtalyan erkeği gibi- hala annesiyle beraber yaşıyor." (Gamze Bulut ve Zeynep Kumruluoğlu'nun çevirisiyle)
24.
Laura Whitcomb Hayalet Sevgilim
"Üzerimde birinin bakışlarını hissettim. Çok rahatsız edici bir duyguydu, özellikle de ölü olduğum düşünülünce." (Ebru Sürmeli'nin çevirisiyle)
25.
Jane Austen Emma
"Emma Woodhouse, güzel, zeki, varlıklı bir kızdı. Rahat bir evi, iyimser bir yaradılışı vardı. Böylece, dünyanın en büyük nimetlerine sahip sayılırdı; ömrünün şu ilk yirmi yılında pek az sıkıntı, üzüntü çekmişti." (Nihal Yeğinobalı'nın çevirisiyle)
26.
Mary Shelley Frankenstein
"İçine doğan tüm kötü hislere rağmen işlerimi kazasız belasız yoluna koyduğumu duyunca memnun olacağını tahmin ediyorum. Buraya dün geldim ve gelir gelmez de ilk işim, sevgili kardeşimi iyi olduğumdan, girişimimin başarıya ulaşacağına dair inancımın giderek güçlendiğinden haberdar etmek üzere kolları sıvamak oldu." (Duygu Akın'ın çevirisiyle)
27.
Richard Yates The Revolutionary Road (Devrim Yolu)
28.
Gabriel Garcia Marquez Kolera Günlerinde Aşk
"Kaçınılmaz bir şeydi: Acıbadem kokusu ona mutsuz aşkların yazgısını anımsatırdı hep. Doktor Juvenal Urbino, yıllardır kendisi için önemini yitirmiş bir olayla ilgilenmek üzere koşup geldiği, hâlâ alaca ışığa gömülü odaya girdiği an ayrımına vardı bunun. Antilli göçmen, harp malulü, çocuk fotoğrafçısı, satrançta en yufka yürekli rakibi, bir altın siyanürüyle belleğin işkencelerinden kurtarmıştı kendini." (Şadan Karadeniz'in çevirisiyle)
29.
Emily Bronte Uğultulu Tepeler
"1801. İnsanlardan kaçan komşumu ve daha sonra başıma bir sürü iş açacak olan mal sahibimi ziyaretten yeni döndüm." (Ali Ateşoğlu'nun çevirisiyle)
30.
C.S. Lewis Narnia Günlükleri: 5 Şafak Yıldızı'nın Yolculuğu
"Eustace Clarence Scrubb denen oğlan, başına gelenleri hemen hemen hak etmişti."
31.
William Makepeace Thackeray Gurur Dünyası
"İçinde bulunduğumuz yüzyılın daha yirmi yaşını doldurmamış olduğu sıralardaydı. Haziran ayında güneşli bir sabah, Miss Pinkerton'ın Chiswick Çıkmazı'ndaki özel kız okuluna, başı peruklu, şapkası üç köşeli, şişman bir arabacının saatte altı kilometre hızla sürdüğü, koşum takımları parıl parıl göz alan bir araba geldi." (Nihal Yeğinobalı'nın çevirisiyle)
32.
Lewis Carrol Alice Harikalar Diyarında
"Alice, ırmağın kıyısında, ablasının yanı başında hiçbir şey yapmadan öylece oturmaktan sıkılmaya başlamıştı; ablasının okuduğu kitaba bir iki kez şöyle bir göz attı; ne ki kitapta ne bir resim vardı, ne de konuşma, 'İçinde resim ve konuşma olmayan bir kitap, ne işe yarar ki,' diye geçirdi aklından, Alice." (Kıymet Erzincan Kına'nın çevirisiyle)
33.
Louisa M. Alcott Küçük Kadınlar
34.
Vladimir Nabokov Lolita Beyaz Irktan Dul Bir Erkeğin İtirafları
“Lolita, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. Günahım, ruhum, Lo-li-ta; dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır, üçüncüsünde gelir dişlere dayanır. Lo-li-ta.” (Fatih Özgüven'in çevirisiyle)
35.
Oscar Wilde Dorian Gray’in Portresi
"Stüdyo güllerin baygın kokusuyla doluydu; hafif yaz esintisi bahçedeki ağaçların arasında gezindiğinde açık kapıdan leylakların ağır kokusu ya da pembe çicek açmış diken ağaçlarının daha narin parfümü geliyordu." (Nihal Yeğinobalı'nın çevirisiyle)
36.
E. B. White Örümcek Ağı
37.
Anthony Burgess Otomatik Portakal
"- Eee, ne olacak şimdi ha?
"Ben vardım, yani Alex, yanımda da üç kankam, yani Pete, Georgie ve Dim, ki Dim cidden epey budalaydı ve Korova Sütbarı'nda oturmuş akşam ne yapacağımıza karar veriyorduk, arsız karanlık, buz gibi kış piçlik yapıyordu, ama yağmur yoktu." (Dost Körpe'nin çevirisiyle)
38.
Roald Dahl Matilda
39.
Ian McEwan Kefaret
"Briony'nin iki gün içinde bir fırtına gibi kağıda döktüğü, uğruna kahvaltıyı ve öğle yemeğini kaçırdığı oyun: Afişleri, biletleri kendisi tasarlamış, katlanır bir paravanı yan yatırıp bilet gişesine dönüştürmüş, para kutusunu kırmızı krepon kağıdıyla kaplamıştı. Hazırlıklar tamamlanmış, geriye yalnızca bitmiş metnin üzerinde düşünmek ve Kuzey'den gelecek olan kuzenlerini beklemek kalmıştı." (Püren Özgören'in çevirisiyle)
40.
Billie Letts Yüreğin Attığı Yer
41.
William Goldman Prenses Gelin
42.
JM Barrie Peter Pan ve Wendy
Biri dışında, bütün çocuklar büyür ve büyüyeceklerini erken yaşta öğrenirler. Wendy de şöyle öğrendi: İki yaşındayken, bir gün bahçede oynuyordu. Bir çiçek daha koparıp, bu çiçekle annesine koştu. Sanırım küçük kız pek sevimli görünüyordu ki, Bayan Darling elini göğsüne koyup, 'Ah, keşke hep böyle kalabilsen!' diye haykırdı. Bu konuda aralarında geçen konuşmanın hepsi buydu, ama Wendy bundan böyle büyük zorunda olduğunu öğrenmişti. Bunu iki yaşına girdikten sonra anlarsınız hep. İki yaş, sonun başlangıcıdır." (Betül Avunç'un çevirisiyle)
43.
Lemony Snicket Talihsiz Serüvenler Dizisi
44.
Kurt Vonnegut Şampiyonların Kahvaltısı
"İki yalnız, sıska, oldukça yaşlı beyaz adamın, hızla ölmekte olan bir gezegende karşılaşmalarının hikayesidir bu." (Handan Balkara çevirisiyle)
45.
Chuck Palahniuk Tıkanma
"Eğer bunu okumaya niyetliyseniz vazgeçin. Birkaç sayfa okuduktan sonra, burada olmak istemeyeceksiniz. Bu yüzden unutun gitsin. Gidin buradan. Hala tek parçayken hemen kaçın." (Funda Uncu'nun çevirisiyle)
46.
Iain Banks The Crow Road (Karga Yolu)
47.
Douglas Adams Kutsal Dedektiflik Bürosu
"Bu sefer hiçbir şahit olmayacaktı." (Sevil Cerit'in çevirisiyle)
48.
Mario Puzo Baba
"Her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir. (Balzac)
Amerigo Bonasera New york Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinin salonunda oturmuş, adaletin yerine getirilmesini bekliyordu; kızını insafsızca yaralayan, onun şerefiyle oynayan kişilerden adaletin eliyle intikam almış olacaktı." (Özoy Süsoy'un çevirisiyle)
49.
Margaret Mitchell Rüzgar Gibi Geçti
"Scarlett O'Hara çok güzel bir kız değildi ama Tarleton ikizleri gibi erkekler onun çekiciliğine bir kez kapılınca bunun farkına varmazlardı bile." (Yeliz Üslü'nün çevirisiyle)
50.
George Orwell Bin Dokuz Yüz Seksen Dört
"Pırıl pırıl, soğuk bir nisan günüydü; saatler on üçü vuruyordu. Dondurucu rüzgardan korunmak için çenesini göğsüne gömmüş olan Winston Smith, bir toz burgacının da kendisiyle birlikte içeri dalmasını önleyecek kadar hızlı olmasa da, Zafer Konutları'nın cam kapılarından çabucak içeri süzüldü." (Celal Üster'in çevirisiyle)
51.
H. G. Wells Görünmez Adam
"Yabancı, Şubat ayının başlarında, yılın son karının yağdığı soğuk bir kış günü, keskin bir rüzgarın ve şiddetli bir karın altında, yaylaların oradan, göründüğü kadarıyla Bramblehurst İstasyonu tarafından, kalın bir eldiven gidiği elinde küçük siyah bir bavulla yürüyerek gelmişti."
52.
Daniel Quinn İsmail Bir Zihin ve Ruh Macerası
53.
Micheal Cox Gecenin Anlamı
54.
Christopher Buckley Sigara İçtiğiniz İçin Teşekkürler
55.
Thomas Pynchon The Gravity’s Rainbow (Yerçekiminin Gökkuşağı)
56.
Raphael Sabatini Scaramouche
57.
Arthur C. Clarke Bir Uzay Efsanesi
"Kuraklık başlayalı on milyon yıl kadar olmuş, korkunç sürüngenlerin dönemi henüz sona ermişti. Burada, bir gün Afrika olarak anılacak olan Ekvator'da, varolma savaşı vahşetin yeni bir doruğuna ulaşmış, ancak ortaya bir galip çıkmamıştı henüz. Bu çocuk, kurak topraklarda sadece küçük, çevik ve vahşi olanlar gelişebiliyor ya da hayatta kalabilme umutları olabiliyordu." (Oya İşeri ve Ardan Tüzünsoy'un çevirisiyle)
58.
Jane Austen Northanger Manastırı
"Catherine Morland'ı küçüklüğünde gören hiç kimse onun bir kahraman olmak üzere doğduğunu düşünmezdi." (Tuba Parlak'ın çevirisiyle)
59.
George Elliot Middlemarch
60.
Margaret Atwood Kedi Gözü
61.
Joseph Heller Madde 22
"İlk görüşte aşktı bu. Yossarian papazı görür görmez, ona çılgınlar gibi aşık oldu." (Niran Elçi'nin çevirisiyle)
62.
Saul Bellow Herzog
"Aklımı kaçırdıysam bana göre hava hoş, diye düşündü Moses Herzog." (Özde Duygu Gürkan'ın çevirisiyle)
63.
Raymond Chandler Büyük Uyku
64.
Cormac McCarthy O Güzel Atlar Sınır Üçlemesi: 1
65.
John Scalzi Old Man’s War (İhtiyarın Savaşı)
66.
Bret Easton Ellis Amerikan Sapığı
"TERK ET BÜTÜN UMUDU EY SEN BURAYA GİREN diye karalamışlar Onbirinci Sokak'la Birinci Cadde'nin köşesinin yakınlarındaki Chemical Bank'ın yan duvarına kan kırmızısı harflerle ve harfler Wall Street'ten dışarı doğru akan trafikte öne doğru sarsılan taksinin arka koltuğundan görülecek kadar büyük." (Fatih Özgüven'in çevirisiyle)
67.
H. G. Wells Dünyalar Savaşı
68.
Avi True Confessions of Charlotte Doyle (Charlotte Doyle’un Gerçek İtirafları)
69.
F. Scott Fitzgerald This Side of Paradise (Cennetin Bu Tarafı)
70.
Clive Barker The Thief of Always (Tüm Zamanların Hırsızı)
71.
Emma Donoghue Oda
“Bugün beş oldum. Ben hiç eksi sayılar oldum mu?”
72.
William Peter Blatty The Exorcist (Şeytan Çıkarıcı)
73.
John Steinbeck Gazap Üzümleri
"Son yağmurlar, Oklahoma'nın kırmızı ve gri topraklarının bir bölümüne sessiz sedasız, topraktaki yarıkları daha fazla derinleştirmeden geldi." (Gülen Fındıklı'nın çevirisiyle)
74.
Ray Bradbury Fahrenheit 451
"Yakmak bir zevkti. Bazı şeylerin yitmesini, kararmasını ve değişmesini görmek özel bir zevk veriyordu. Avuçlarında, dev piton yılanını andıran bakır çinko alaşımı hortumla dünyaya zehirli gazyağı püskürtürken, kanının beyninde zonkladığını hissediyordu... Elleri, tarihin paçavralarını ve kömürleşmiş kalıntılarını yok etmek için ateş ve alevin tüm senfonilerini olağanüstü bir şekilde yöneten bir orkestra şefinin elleriydi. Duygusuz kafasında 451 numaralı sembolik başlığı, gözlerinde bundan sonra neler olacak düşüncesiyle turuncu alevler vardı." (Zerrin Kayalıoğlu ve Korkut Kayalıoğlu'nun çevirisiyle)
75.
Richard Matheson Ben, Efsane!
76.
Marcel Proust Swann’ların Tarafı
77.
The Bible İncil
"1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
2 Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu. (Yaratılış 1:1-2)"
78.
Charlotte Bronte Jane Eyre
"O gün, yürüyüş yapmanın imkanı yoktu. Aslında, sabah bir saat kadar yaprakları dökülmüş çalıların arasında dolaşmıştık, ama öğle yemeğinden beri (kimse olmadığı zamanlarda, Bayan Reed yemeğini erken yerdi), soğuk kış rüzgarı öyle kasvetli bulutlar, öyle şiddetli bir yağmur getirmişti ki beraberinde, dışarıda gezinmek mümkün değildi." (Ceren Taştan'ın çevirisiyle)
79.
T. Coraghessan Boyle The Road to Wellville ( Melville’e Giden Yol)
80.
Yann Martel Pi’nin Yaşamı
"Istırabım beni mutsuz ve kederli etmişti. Üniversite eğitimi ve düzenli, dikkatli dini alışkanlıklar beni yavaş yavaş hayata döndürdü. Bazı insanlar garipsemiş olsa da, dini alışkanlıklarımı sürdürdüm. Lisede bir yl okuduktan sonra, Toronto Üniversitesi'ne girdim ve iki fakültede birden öğrenim görmeye başladım. İlahiyat ve hayvanbilim bölümlerinde. Dördüncü yılımdaki ilahiyat tezim, on altıncı yüzyılın ünlü Kabalacısı Safed'li İsaac Luria'ya ait evrenbilim kuramının bazı öğelerini içeriyordu. Hayvanblim tezim ise üç parmaklı tembelhayvanların tiroit bezleriyle ilgili işlevsel bir analizdi. Tembelhayvanları -sessiz, sakin ve içgözlemsel- seçme nedenim yorgun benliğimi biraz olsun rahatlatmaktı." (Aylin Yengin'in çevirisiyle)
81.
Arthur Conan Doyle Bohemya’da Skandal
"Sherlock Holmes ondan hep 'kadın' diye bahseder. Onu başka isimle andığını nadiren duymuşumdur. Holmes'un gözünde o, kendi hemcinslerinin tamımından daha üstündür. Irene Adler için aşka benzer duygular beslemiyordu. Onun soğuk, kesin ama saygıdeğer biçimde dengeli zihni için tüm duygular ve özellikle de o duygu, iğrenç şeylerdi." (Kaya Genç'in çevirisiyle)
82.
Kurt Vonnegut Mezbaha No: 5
"Hepsi yaşandı bunların. Aşağı yukarı. En azından savaş kısımları gerçek. Tanıdığım biri, başkasına ait bir demliği aldığı için sahiden vuruldu Dresden'de. Bir diğeri, şahsi düşmanlarını savaştan sonra kiralık katillere öldürteceği tehdidini sahiden savurdu. Vesaire. İsimlerin hepsini değiştirdim." (Algan Sezgintüredi çevirisiyle)
83.
Peter Hoeg Smilla’s Sense of Snow (Smilla’nın Kar Hissi)
84.
Richard Adams Watership Tepesi
"Çuhaçiçekleri çok azalmıştı. Çayırın açıldığı ve eski bir çit ve dikenli bir hendeğe doğru bir bayırla alçalan ormanın kıyısına doğru, yabani sultan otları ve meşe ağacı kökleri arasından, solmakta olan sadece birkaç tane açık sarı öbek görülebiliyordu." (Deniz Dülgeroğlu Altıparmak'ın çevirisiyle)
85.
Louis de Bernieres Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini
86.
William Shakespeare Onikinci Gece
87.
Jane Rule Desert of the Heart (Yüreğin Çölü)
88.
Ian McEwan Sonsuz Aşk
89.
John Maxwell Coetzee Utanç
"O yaşta bir erkek için -elli iki yaşında, boşanmış- cinsellik sorununu oldukça iyi çözümlediğine inanıyor." (İlknur Özdemir'in çevirisiyle)
90.
Charles Dickens Noel Şarkısı
"Marley ölmüştü. Bunu baştan belirtelim. Bu konuda hiçbir kuşku yok. Papaz, belediye memuru, cenazeci ve de mirasçı, gömme kağıdını imzalamışlardı. Scrooge da imzasını basmıştı. Scrooge'un imzası borsa çevrelerinde çok saygın ve geçerliydi. Demek ki Marley, halk ağzında denildiği üzere, kapı çivisi gibi ölüydü." (Nihal Yeğinobalı'nın çevirisiyle)
91.
Dashiell Hammett Ailenin Laneti
92.
Heinrich Böll Palyaço
"Bonn'a vardığımda hava kararmıştı. Bir yere varışımdan sonra yaptığım hareketler beş yıldır hep aynıydı, otomatikleşmiştim artık. Peron merdivenlerini inip çıkmak, bavulu yere koymak, palto cebinden bilet çıkarmak, bavulu yerden almak, bileti vermek, akşam gazeteleri için bayiye uğramak, istasyondan dışarı çıkıp bir taksiye el etmek. Hemen hemen beş yıldır her sabah bir yere doğru yola çıktım veya bir yere vardım." (Ahmed Arpad'ın çevirisiyle)
93.
Margaret Atwood Kör Suikastçi
94.
Lemony Snicket Talihsiz Serüvenler 5- Katı Kurallar Okulu
95.
Dorothy Allison Karolina'nın Piçi
96.
D.H. Lawrence Lady Chatterley'in Aşığı
"Aslında trajik bir çağ bizimkisi, bu yüzden onu trajik olarak görmeyi reddediyoruz. Büyük tufan kopmuş, yıkıntıların arasındayız şimdi, yeni yeni küçük yaşam alanları kurmaya, küçük küçük umutlar beslemeye başladık. Doğrusu zor iş; geleceğe uzanan düz bir yol yok şimdi, bunun yerine bir çember çiziyoruz ya da düşe kalka ilerliyoruz. Dünya başımıza yıkılmış olsa da yaşamak zorundayız." (Meram Arvas'ın çevirisiyle)
97.
William Faulkner Ses ve Öfke
"Parmaklığın arkasında, sarmaşıkların arasından, vurduklarını görüyordum. Bayrağın olduğu yere geliyorlardı ve ben yürüdüm parmaklık boyunca. Dutun çevresindeki otların içinde aranıyor Luster. Bayrağı çıkardılar, vuruyorlardı. Sonra bayrağı yeniden diktiler, tablaya gittiler, vurdu, öteki de vurdu. Sonra yine vurdular ve ben yürüdüm parmaklık boyunca. Dutun oradan geldi Luster ve biz yürüdük parmaklık boyunca, vurdular ve biz durduk, parmaklığın arasından baktım, Luster aranıyor otların içinde." (Rasih Güran'ın çevirisiyle)
98.
Salman Rushdie The Satanic Verses (Şeytan Ayetleri)
99.
Edgar Allan Poe - Geveze Yürek (The Tell - Tale Heart)
DOĞRU! – gergindim – çok çok fazla gergindim ve hâla öyleyim; fakat delirmiş olduğumu söyleyebilir misiniz? Bu hastalık hislerimi keskinleştirdi – yok etmedi – körleştirmedi onları. Hepsinden önce keskin bir duyma hissi başladı. Gökteki ve yerdeki her şeyi duyuyorum. Cenennemdeki bir çok şeyi duyuyorum. Nasıl - olur da - deli olurum? Dinleyin! Ve izleyin nasıl da sağlıklı – nasıl da soğukkanlılıkla anlatacağımı tüm hikâyeyi. (Emrah Özdemir'in çevirisiyle)
100.
Barry Hughart Bridge of Birds (Kuşlar Köprüsü)
Bir insanin intihar etmesi bu kadar kolaymis, bilmiyordum.
Disarida yagan kari seyrederken, mum alevinin duvarda biraktigi o los aydinlik beni daha da gecmise götürür, ellerim titrer, hep kendimle hesaplasmak zorunda kalirdim.
gelmis gecmis ve gelecekteki en iyi giriş cümlesi " igra" "oku! yaratan rabbinin adıyla oku"
Benim kitabımın ilk cümlesi: "Yabancıya gitmedi" dediler onun için. Bizimkilere göre yabancı, geniş ailemizin ya da köyümüzün dışındaki herkesti.O yüzdendi bu coşkulu hava...
Şimdilik sadece ilk cümleleri var ama :)
Yahu koskoca dünya klasiği 100 temel eser Suç Ve Ceza nın giriş cümlesi nasıl olmaz.
eğer bir giriş cümlesine bakmak istiyorsanız. bir cümleye ne kadar çok şey sığabildiği ise aradığınız. Şiir okuyun; daha iyisi kuran
97. sıradaki "Auster Akademisi" "Katı Kurallar Okulu" olmasın?
Murat Menteş, "Bu kitapta anlatılan olayların hepsi gerçektir, fakat hiçbiri henüz cereyan etmemiştir.”
çok kötü bir seçki ve sayfa.
47. sıradaki Douglas Adams - Kutsal Dedektiflik Bürosu için:
"Bu sefer hiçbir şahit olmayacaktı." ( çeviri: Sevil Cerit)
Dostoyevski, Yeraltindan Notlar'dan:
"Ben hasta bir adamim."
geçmişinin esiridir insancıklar,
satışa sunulamayacak köleleri olmuşlardır.Adeta
Olmaması şaşırtıcı: Hobbit - "Toprağın içinde bir oyukta bir Hobbit yaşardı."
"Oku!" bilirsiniz.
"Dinle!" öğrenin.
"Korkma!" unutmayın!
"yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıktan yiyen kemiren yaralar."
Kör Baykuş
OLMALIYDI :)
Robert hakkında çok şey söylendi, daha da söylenecektir. Delikanlılar ona öykünerek yürüyecek, genç kızlar beyaz elbiselere bürünüp onun buklelerine yas tutacak.Hem ayıplanacak, hem de tapınılacak. Aşırılıkları hem lanetlenecek hem de romantikleştirilecek. Gerçek ise, en sonunda, çalışmalarında görülecek; sanatçının ete kemiğe büründüğü eserlerinde... Asla kaybolmayacak, asla eksilmeyecek. İnsanoğlu bunu yargılayamaz. Çünkü sanat Tanrı'yı söyleyen bir şarkıdır ve nihayetinde yine O'na aittir.
Patti Smith-Çoluk Çocuk
Yahu Albert Camus'un Yabancı romanın giriş cümlesi ilk 100de nasıl olmaz?
"Bugün, annem ölmüş. Belki de dün. Bilmiyorum..."
Yaşamayı bileydim yazar mıydım hiç şiir?
Yaşamayabileydim yazar mıydım hiç şiir?
-yaşama!
-ya bileydim?
yazar: mıydım
hiç: şiir.
İsmet Özel-Erbain
Yalnızlığın İcadı 1984, bülent parlak: İlahi adaletin sağlanması için içimizden birilerinin haksızlığa uğraması gerekiyordu.El kaldıran ben oldum.
Devrim, vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi.
Tol-Murat UYURKULAK
Mevsimin kâh sıcak kâh soğuk olduğu ağaçların ayarsızca soyunup insanların ise özensizce giyindiği kararsız zamanlardandı. Körfezden gelen imbat, sokak aralarını dolduruyor, taşıdığı iyot kokusu genizlerde hafif bir yanıklık hissi bırakıyordu. Burada mevsimin ne olduğunu anlamak için yeryüzüne bakmak yanıltır çoğu insanı. Mutlaka başlarını gökyüzüne çevirmeleri gerekir. (bAŞKa hayat-AHMET UYSAL)
zen kaçıkları kesinlikle:
1955 eylülünün sonlarına doğru bir gün tam öğle vakti los angelesten kalkan bir marşandize atlamış, üstü açık bir yük vagonuna dalmıştım. yere uzandım. torbamı yastık edip başımı yasladım. ayak ayak üstüne atarak, tren kuzeye santa barbaraya gidedursun, bulutları seyre daldım.
Orhan Pamuk, Yeni Hayat.
"Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti."
benim için en iyi camus’nun yabancı kitabının giriş cümlesidir: “Bugün annem öldü veya dün, tam hatırlamıyorum”
Virginia Woolf Bayan Dalloway
Mrs. Dalloway, çiçekleri kendi alacaktı.
Lucy’nin işleri sıraya konmuştu zaten. Kapılar menteşelerinden çıkarılacaktı; Rumpelmayer’in adamları geliyordu. Hem ne güzel bir sabah, diye düşündü Clarissa Dalloway, kumsaldaki çocuklara üleştirilmiş gibi taptaze…
Charles Dickens Bir Yılbaşı Öyküsü
Bir kere Marley'in öldüğüne hiç şüphe yoktu. Cenazesi papaz, katip, cenaze levazımcısı ve baş vaiz tarafından kayıt altına alınmıştı. Sgrooge bizzat imzalamıştı ölüm evraklarını. Ve Scrooge'un altına adını yazma zahmetinde bulunduğu her şey bir anda değişirdi. İhtiyar Marley kapıya çakılmış bir çivi kadar ölüydü.
Arthur Conan Doyle Bohemya’da Skandal
O, her zaman Sherlock Holmes için “o kadın” olarak kaldı. Başka bir isimle ondan hiç bahsetmedi. Holmes’a göre hemcinslerinden daha üstündü hem de onları gölgede bırakacak kadar… Irene Adler’a aşk benzeri duygular beslediğini söyleyemeyeceğim çünkü onun duygusuz ve kusursuz aynı zamanda takdire şayan aklı, bu tür hislerle zıt düşüyordu.
Marcel Proust Swann’s Way (Swann’ın Yolu)
Uzun zaman geceleri erkenden yattım. Bazen, daha mumu söndürür söndürmez gözlerim o kadar çabuk kapanıverirdi ki “uykuya dalıyorum” diye düşünmeye zaman bulamazdım. Aradan yarım saat geçtikten sonra da artık uykuya geçme vakti geldiği düşüncesiyle uyanırdım; hâlâ elimde zannettiğim kitabı bırakıp ışığımı söndürmek isterdim; az önce okuduklarım hakkında fikir yürütmeye uyurken de devam ederdim ama fikirlerim biraz farklı bir seyir izlerdi; kitapta sözü edilen şey benmişim gibi gelirdi bana; bu bir kilise olabilirdi, bir dörtlü de, I.François’yla Şarlken arasındaki rekabet de…
Joseph Heller Madde 22
İlk görüşte aşktı bu.
Yossarian, papazı görür görmez ona çılgınlar gibi âşık oldu.
Yossarian hastanede yatıyordu. Karaciğerindeki ağrı, sarılık için beklenenden birazcık azdı. Hastalığın tam olarak sarılık olmaması doktorların kafasını karıştırıyordu. Sarılık olsa tedavi edebilirlerdi. Sarılık değilse ve ağrı kaybolursa Yossarian’ı taburcu edebilirlerdi. Ama sarılık için beklenenden birazcık az bir ağrının hiç kesilmeden sürmesi onları şaşırtıyordu.
Alice Harikalar Diyarında
Alice bankta, ablasının yanında boş boş oturmaktan sıkılmaya başlamıştı. Bir iki kere ablasının okuduğu kitaba şöyle göz ucuyla bir baktı ama kitapta ne bir resim vardı ne de kahramanlar arasında geçen herhangi bir diyalog. “İyi de resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar ki! diye geçirdi aklından.
Sevgili Sabitfikir, Edgar Allan Poe çevirimi okuyucularınızla paylaştığınız için teşekkür ederim. Metin içerisinde çeviri sahibini de yazmanızı isteyebilir miyim sizden?
DOĞRU! – gergindim – çok çok fazla gergindim ve hâla öyleyim; fakat delirmiş olduğumu söyleyebilir misiniz? Bu hastalık hislerimi keskinleştirdi – yok etmedi – körleştirmedi onları. Hepsinden önce keskin bir duyma hissi başladı. Gökteki ve yerdeki her şeyi duyuyorum. Cenennemdeki bir çok şeyi duyuyorum. Nasıl - olur da - deli olurum? Dinleyin! Ve izleyin nasıl da sağlıklı – nasıl da soğukkanlılıkla anlatacağımı tüm hikâyeyi.
Edgar Allan Poe - Geveze Yürek (The Tell-tale Heart)
Çeviri: Emrah Özdemir
işte size giriş cümlesi ;
"Bu cümle yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümle ise okumaya devam ettiğinin kanıtı."
ve son cümlesi ; " Düşünüyorum öyleyse varlığımı sona erdirebilirim."
baştan sona heyecanla okuğum bir kitap..
HAKAN GÜNDAY - AZİL
En güzel tümceler belki de henüz yazılmadı.
Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku!
Kur'an-ı Kerim / Hazret-i Allah
Cahit Zarifoğlu - Yaşamak : "ne çok acı var."
"Cümlelerin Türkçe çevirilerini okuyucularımızın katkısıyla yerleştirmeye devam ediyoruz." Yakında kitapları da okuyuculara çevirtirsiniz. Edebiyatın lezzeti diye bir şey vardır. İki Şehrin Hikayesi'nin veya Anna Karenina'nın yukarıdaki çevirisinden herhangi bir tat alıyor musunuz? Bu yaptığınız edebiyat çevirmenlerine hakarettir.
"Bu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. Birlikte, iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz."
Hakan Günday, Azil
Vintage Yates??
Linda Foland- Sıcak Günler:Kasabanın çıkışındaki eski kilisede Kontesle birlikte olan adamı kimse görmemişti. Ama, onun bir zenci olduğunu bütün kasaba biliyordu.
HAKAN GÜNDAY -Sorarlarsa, "-ne iş yaptın bu dünyada?" diye, rahatça verebilirim yanıtını: yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum ve hiç birine çarpmadan geçtim aralarından.
Sylvia Plath Sırça Fanus
"Garip,, boğucu bir yazdı. Rosenberg'leri elektrikli sandalyede idam ettikleri yaz. Ve ben New York'ta ne aradığımı bilmiyordum."
Türkçesi: Handan Saraç
74. Ray Bradbury - Fahrenheit 451: "Yakmak bir zevkti."
Kutsal Adalet / Mehmet Mollaosmanoglu= Kan feyyaz bir pınar gibi fışkırdı kurbanın şah damarından. Sıcacık bir pidenin körpe dumanı kabilinden belli belirsiz bir buğu yükseldi semaya. Gırtlaktaki hırıltı mühür niyetine son söz oldu. Bedenin nafile çırpınışları yaşamı tutmaya yetmedi.
"Toros dağlarının etekleri ta Akdenizden başlar." İnce Memed, Yaşar Kemal.
Çok güzel bir giriş cümlesidir.
5. Bayan Dalloway
"Mrs Dalloway çiçekleri kendi alacaktı." Tomris Uyar çevirisi
76. Marcel Proust, Swann' in yolu: " Uzun zaman, geceleri erken yattım."
Ses ve Öfke (William Faulkner)
"Çitlerin ardından, büklümlü çiçek tarhları arasından, vurduklarını görebiliyordum. Onlar bayrağın bulunduğu yere doğru ilerlerken ben de çit boyunca ilerledim. Luster çiçek ağacının dibindeki çimenlerde aranıp durmaktaydı. Bayrağı yerinden söktüler, yine vuruyordular işte. Sonra bayrağı yerine taktılar ve masanın oraya gittiler, Luster vurdu ve ardından diğerleri vurdu. Sonra çekip gittiler, ben de çit boyunca ilerledim. Luster çiçek ağacından uzaklaştı ve çit boyunca ilerledik beraber ve durdu onlar ve biz de durduk sonra ve Luster çimlerin içinde aranıp dururken çitlerin ardından baktım ben."
Not: kendi çevirimdir, YKY çevirisi berbat olup, Benjy'nin zihnini anlamamızdan uzaktır.
Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi
Adalet Ağaoğlu - Bir Düğün Gecesi: "İntihar etmeyeceksek içelim bari!"
Yeni yorum gönder