Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Bir şarkı bestelenmeden önce nerededir? Bestelendikten sonra nerededir peki? İşitenlerin belleğinde öyle mi? Peki dinlediniz onu. Tekrar sustu. Plağın içinde midir şimdi? Plağı önünüze alıp ona uzun uzun baktınız. Görebiliyor musunuz bir şey? Şu susmuş, şu çoktan otuz sekiz yıllık olmuş fotoğrafın içindeki sesleri duyuyor musunuz yani, demek istiyorum. Kulak verin.
//php print_r ($fields); ?>
1682 yılının Eylül ayında 26 yaşındaki genç bir bilim insanı olan Edmund Halley daha sonra kendi ismiyle anılacak olan ‘en meşhur’ kuyruklu yıldız ile tanıştı. İsminin verilmesine sebep olan şey yapmış olduğu keşif değildi. O; bu kuyruklu yıldızın, Güneş’in yörüngesinde dönen bir göktaşı olduğunu tespit edip, her 75 - 76 yılda bir dünyanın yakınından geçeceğini hesap etti.
//php print_r ($fields); ?>
Ölümün soğuk nefesi üzerimizde esip durdukça ürpermeye bile vakit bulamadan bir bakmışız ki hayat denen süre sona ermiş ve apar topar sonsuz yolculuğa doğru gitmeye başlamışız bile. Ölüm vardır sözü özellikle bu günlerde derin soluk alış verişlerde hepimizin üzerinde dönüp duruyor. Ölüm vardır ama biz kendimize hiç yakıştıramayız bunu.
//php print_r ($fields); ?>
15 Temmuz 2016’dan beri o kadar çok olayı hızla yaşadık ki sanki 2016’dan beri 40-50 yıl geçmiş gibi bir yanılgı ile hareket ediyoruz. Bir de o günlerin öncesinde kimlerin neler yazdığını, aynı kişilerin 15 Temmuz sonrasında kalemlerinde nasıl bir dönüşüm yaşadıklarını takip etmek dikkat çekici sonuçlara sebep olabiliyor.
//php print_r ($fields); ?>
Hemen hepimizin Yüzüklerin Efendisi’nden tanıdığımız Peter Jackson’un -özellikle Hobbit serisi ile kısmen eleştirilse de- fantastik severler arasında fazlaca kredisi var.
//php print_r ($fields); ?>
Nathaniel Hawthorne (1804-1864) özellikle Kızıl Damga ve Yedi Çatılı Ev romanlarıyla tanınmakla birlikte nitelikli öyküler de yazmış bir yazardır.
//php print_r ($fields); ?>
Hiç yazarını tanımadığınız halde, sadece arka kapak yazısına vurulup aldığınız bir kitap oldu mu? Arka kapak yazıları kitapların konusuna dair birer tanıtım niteliğindedir. Editörün kitap hakkındaki yorumu ya da eserden alıntılarla, okuru meraklandırarak kitaba çekmek bu kısacık metinlerin elindedir.
//php print_r ($fields); ?>
Kitabı ilk gördüğümde, müstear gibi gelmişti bana 1984 doğumlu yazarının adı. Farklı yetenekleri ve uğraşları olan Dilşad Çelebi, epeyce ünlüymüş meğer. Bilgisayar bilimleri eğitimi gördüğü üniversite yıllarında “Bekir, Tekir ve Kuyruklar” başlıklı 80 bölümlük bir çizgi filme imza atmış. Birçok reklam filminde ve dizide oynamış. Çocuk kitabı serisi var.
//php print_r ($fields); ?>
Tarık Buğra, bu sene doğumunun 100. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Aslında Tarık Buğra üzerine uzun uzun konuşmak gerekiyor fakat kendisi “Ben sağda da solda da değilim” dediği, hayatını ve sanatını bunun üzerine kurduğu için hayatı boyunca bir bakıma ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabilmiş bir aydın oldu.
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat evreninde yazarların kimisi dildeki kıvraklığıyla sivrilir, kimisi şairane buluşlarıyla; bazı yazarlar sizi can evinizden vurmayı başardığı için hatırınızda kalır, bazılarının ince zekasına kıskıvrak yakalanıverirsiniz. Favori yazarlarınızı düşünün, her biri farklı hususiyetleri nedeniyle girmiştir o seçkin listeye.