Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Özel Kütüphaneler 2 // NGBB Botanik Bahçesi Kütüphanesi




Toplam oy: 687

İstanbul Ataşehir’de, gökdelenlerin arasında bir vahadan farksız Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB). Girişte, duvarlarında bahçenin tarihçesinin anlatıldığı levhaların sıralandığı bir tünelden geçiyorsunuz ve adeta bir zaman tüneli gibi, sizi bambaşka bir zamana ve mekana çıkarıyor o uzunca tünel.

 

 

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, 1995 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi Nezahat Gökyiğit adına hatıra parkı oluşturulmak amacıyla kurulmuş ve başlangıçta da “hatıra parkı” amacına yönelik bir bitkilendirme ve ağaçlandırma planı uygulanmış. Daha sonra ise amaç değişmiş, bir botanik bahçesi olma yolunda çalışmalara başlanarak 2002 yılında halkın ziyaretine açılmış; 2003 yılında da adı Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi olarak değiştirilmiş. Bahçe, İstanbul’un Anadolu yakasındaki çeşitli anayollar ile bağlantı yolları arasındaki adalar üzerinde kurulu; sekiz adadan oluşuyor. Alan, Karayolları Genel Müdürlüğü ile ANG Vakfı arasındaki bir protokolle 2025 yılına kadar bu hizmete tahsis edilmiş durumda. NGBB, İstanbul’a yüzde 12 oranında yeşil alan sağlamasıyla İstanbullular için bir nefes alma noktası olmasının yanı sıra bir araştırma, eğitim ve öğretim merkezi. İşte işin bu yönünde, bir botanik kütüphanesi de devreye giriyor...

 

 

 

2002 yılında kurulan kütüphane botanik, ağaçlar, çalılar, hakkında ansiklopedik danışma kaynakları, sözlükler, Türkiye ve dünya flora kitapları, sistematik, biyoloji, ekoloji, etnobotanik, dünya botanik bahçeleri, bitki hastalık ve zararlıları, botanik çizimleri, çocuk kitapları, doğa-çevre koruma (ekoloji), kongre ve seminer notları, tezler vb konularda kitaplar/yayınlar barındıran özel bir araştırma merkezi niteliğinde. Sayısal olarak ifade etmek gerekirse; 5389 kitap, 160 süreli yayın, 377 makale ve 70 CD, DVD bulunuyor... Diğer bir deyişle, kütüphanenin yer aldığı ahşap yapının içinde bambaşka bir zaman tüneli daha bekliyor ziyaretçileri. Yalnızca internet araştırmasıyla ulaşılması pek mümkün olmayan yayınlar arasında vakit geçirmek eşsiz bir deneyim. Araştırmacıların ise bir şekilde yolları buraya düşmüş, düşüyormuş zaten...

 

 

Bahçeye gelen tüm ziyaretçilerin kullanımına açık olan kütüphane, dışarıya ödünç kitap vermiyor; fakat istenen çalışmaları tarayarak edinmek mümkün. Hafta içi günlerde, 10:00-17:00 saatleri arası açık olan kütüphanenin kataloğuna da bahçenin web sitesinden ulaşabilir, katalog taraması yapılabilir. (www.ngbb.org.tr) Kütüphane sorumlusu Ayşe Yazar da, size yol gösterecektir...

 

 

 

 

 


 

 

 

Fotoğraflar: Pelin Ulca

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.