Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

'Benim değil Karacaoğlan'ın adını verin'



Toplam oy: 1107

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk edebiyatının en büyük isimlerinden isimlerinden Yaşar Kemal'in adını 2011 yılında başlattığı proje kapsamında Adana'da kurulacak edebiyat müzesine vermek istedi. Bakan Ertuğrul Günay'ın bu jestine, ustadan itiraz geldi.

 

Akşam gazetesinin haberine göre, Yaşar Kemal, 'Ben ne öğrendiysem, Karacaoğlan'dan öğrendim' diyerek, müzeye Karacaoğlan'ın adının verilmesini istedi. Günay, kendisini iki kez telefonla arayan Yaşar Kemal'e 'Ben bu sözünüzü müzenin duvarına yazarım ama' deyince uzlaşma sağlandı. Yaşar Kemal'in önerisiyle müzenin adı Karacaoğlan olarak değiştirildi.

 

 

YEDİ İLDE KURULACAK 

 

 

Bakanlık, Edebiyat Müze Kütüphaneleri projesi kapsamında Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Adana, Trabzon ve Erzurum'da, edebiyat kütüphaneleri kuracak. Müzeler, o şehirlerle özdeşleşmiş ünlü edebiyatçıların isimlerini taşıyacak, eserleriyle ilgili koleksiyonlara da yer verilecek. Bakanlık bu projesiyle yazılı ve sözlü kültür açısından zengin geçmişi olan Türkiye'nin hem kültür ve turizmine katkı sağlamayı hem de kültürün yerel bağlarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Şimdilik 7 ilde planlanan edebiyat müze kütüphanelerine isimlerini veren ünlü şahsiyetlerin ya o ilde doğmuş olmalarına ya da uzun yılllar orada yaşamış, yöreyle bütünleşmiş olmalarına dikkat edildi.

 

Yaşar Kemal'in Karacaoğlan ısrarını eşi Ayşe Semiha Baban şöyle anlattı: 'Müzeye 'Karacaoğlan' adı verilmesi, Sayın Günay'ın aktardığı gibi gelişti. Karacaoğlan'ın eşim için ne ifade ettiğini, Yaşar Kemal'i yakından tanıyanlar bilir. Karacaoğlan'ın temiz Türkçesi ile kültürümüze kazandırdığı eserlerin bir bölümünü, daha 15 yaşındayken köy köy dolaşarak bizzat Yaşar Kemal derlemiştir. Yaşar Kemal, o yıllarda yaşadıklarını kitaplarına da yazmıştır. Yine kendi ifadesiyle o tarihlerde Adana köylüleri Yaşar Kemal'i 'Aşık Kemal' olarak tanırlarmış. Bugün Yaşar Kemal varsa, bunda Karacaoğlan'ın eserlerinin rolü büyük.' Yaşar Kemal'in şu sıralar, 'Bir Ada Hikayesi' adlı romanın 4'üncü cildini yazdığını belirten Baban, dikkatinin dağılmaması için kimseyle görüşmeyi kabul etmediğini de sözlerine ekledi.

 

 

ANKARA'YA AKİF, DİYARBAKIR'A ARİF GELİYOR 

 

 

Projeyle ilgili bilgi veren Bakan Günay, bölgesel bir dağılımı amaçladıklarını, isimleri de belirlediklerini söyledi. Ankara'da Altındağ Belediyesi'yle birlikte çalıştıklarını, Mehmet Akif Ersoy'un evinin yakınında bir yere Mehmet Akif Ersoy Edebiyat Kütüphanesi kuracaklarını belirten Günay, İstanbul için Ahmet Hamdi Tanpınar'ı seçtiklerini söyledi.

 

Günay, Diyarbakır'daki müzeye Ahmet Arif'in ismini vereceklerini, Trabzon'da doğumunun 100. yılı kutlanacak olan Bedri Rahmi Eyüboğlu adına müze kuracaklarını söyledi. Erzurum'da Emrah İzmir'de ise Atilla İlhan adına müze kuracaklarını belirten Günay, Adana ile ilgili isim verme sürecini şu sözlerle anlattı: Adana'da Yaşar Kemal olsun diye düşündük biz. Yaşar Kemal iki kere aradı beni. 'Ben ne öğrendiysem Karacaoğlan'dan öğrendim. Bu benim önerimdir, Karacaoğlan olsun' diye. Ben de 'Bunu aynen yazarım duvarına' dedim. Onun izni ve önerisiyle bunu yapacağız.' Bakanlığın adını yaşatmak istediği isimlerin tamamı şu an hayatta bulunmuyor. Bakan Günay, bunda istisna yaparak, Adana'ya yaşayan efsane Yaşar Kemal'in adını vermek istedi. İtiraz gelince ünlü halk ozanı Karacaoğlan'da karar kılındı. Yaşar Kemal, destansı romanı Üç Anadolu Efsanesi'nde Karacaoğlan'ı anlatıyor.

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.